Hanefi Avcı ihraçlara, tutuklamalara ve OHAL uygulamalarına sert bir dille tepkiler göstererek, soruşturmaların hukuk zemininden çıktığının altını çizdi.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, darbe girişimi soruşturmalarına yönelik eleştirilerini KRT Televizyonu’nda dile getirdi. Cemaatin kurumlarının önünden geçti diye insanların tutuklanacak hale geldiğini söyleyen Hanefi Avcı, birçok bürokratın tutuklamalara itirazlarının olduğunu ancak korkularından seslerini çıkaramadıklarını, soruşturmaların hukuk zemininden çıktığını sert sözlerle ifade etti.
Hanefi Avcı, “Cemaatin kurumlarının önünden geçti diye insanlar tutuklanacak hale geldi Türkiye’de. Birçok bürokrat bu tutuklananların bir kısmının gerçekten bu örgüt tarafında olmadığını biliyor ama sahip çıkamıyor. Korku var. Hukuksal mücadele değil bu olay, tamamen hissi, duygusal ve düşmanlığa dönüştü. Yanlış nokta burası. Burada hukuksal zeminde gitmek lazım. Bu cemaatle mücadele hukuk zemininde yapılır. Hukuk zemininden kaydı. Hukuki ölçü şudur; darbeye karışmış herkesin suçu bellidir, kanun açık. Örgüt derseniz ne zamandan itibaren örgüt, ne zamandan itibaren suç. Düne kadar herkes bu örgüte özendirildi. Sadece cemaate gönül bağı kurmak suç değil, fiil ve eylem suçtur. Hangi eylem suç, ceza kanunu saymış. Ceza kanununun saydığı suçlara bakarsanız ayıklamak çok kolay. Şu an da binlerce tutuklamaya da gerek kalmaz. Suça karışanın önüne suçu koyarsınız oda kendini savunur” diye konuştu.
‘Nereden geldiği belirsiz bilgilerle ihraçlar yapılıyor’
Hanefi Avcı KHK’larla ihraçların da karşısında oldu ve nereden geldiği belli olmayan bilgilerle insanların ihraç edildiğini söyledi. Avcı, “Birçok büyük hata var. Hiç ifade almadan, soruşturma yapmadan, nereden geldiği belirsiz bilgilerle insanlar ihraç ediliyor. Bir örgütün bütün mensupları terör örgütü mensubu mudur? Dünyada bazı hukuk devletleri şöyle der; ben fiilî eylemlere karışan, suça karışanları böyle sayarım, suça karışmayan ama o fikir ve düşüncelere sempati besleyen insanlar terör örgütü değildir. Bizde ne olduğu belli değil. Avrupa diyor ki, fiili eyleme karışan, fiilen suç işleyen insanlar örgüt mensubudur ben bunu cezalandırırım, PKK’nın eylemci grubunu, silâhlı faaliyet göstereni, yeraltına inmiş, ama eylemsel hareket edenleri ben cezalandırırım ama sokakta bayrak çeken, PKK lehine konuşanı onlar gibi birçok şey yapanı da cezalandırmam diyor. Türk hukukunda ise sanki herkesi cezalandıracakmışız gibi bir halimiz var, yanlış bu, netlik yok” dedi.
OHAL amacından saptı
Olağanüstü Hal uygulamalarının amacından saptığını dile getiren Hanefi Avcı, OHAL yetkileriyle muhaliflerin cezalandırıldığını söyledi ve şunları kaydetti: “OHAL amacı gerçekten terör örgütü amacından taşıp hükümet muhalif gözüken kesimlere bu gözle bakıyor. Bu dünyada çok kötü bir karne yaratıyor. Çok iyi yapılan, doğru yapılan birçok şeyi gölgeliyor. Sadece fiili olaya karışanlar, sadece örgüt eylemine karışan yargılansaydı dünya bizi desteklerdi. Hiç kimseyi kandırmayalım. Efendim, Avrupa karşımızda, dünya karşımızda, zaten bunlar bu cemaatle işbirliği falan, kendimizi kandırmayalım. Darbecileri dünyada kimse sevmez. Siz sadece darbecileri yargılarsanız, sadece terör örgütünü yargılarsanız herkes sizin yanınızda yer alır ama siz bunun yanına kendi muhaliflerinizi ve siyasi hesaplarınızı katarsanız tabi bütün dünya muhalefet eder.”
***
Okumak için tıklayınız:
Hukuk yoksa zulüm olur