31 MART YEREL SEÇİMLERİ YAKLAŞIRKEN, MEYDANLARDA YEREL MESELELERDEN ÇOK, ÜLKENİN GENEL GÜNDEMİNİN KONUŞULDUĞUNA DİKKAT ÇEKİLDİ.
Yerel dikkate alınmadı
DENGE ve Denetleme Ağı, 31 Mart Yerel Seçimleri ile ilgili değerlendirmesinde, “Bu seçimin propaganda sürecinde, yerel demokrasi yerine, ulusal ve uluslar arası gündeme dönük, yerel sorunlara odaklanmanın uzağında kalındığı” ifade edildi. Adayların da yerelin taleplerine göre değil, merkezin seçimiyle belirlendiği belirtildi.
Adil şartlar yok
DEĞERLENDİRMEDE, süreç içerisinde ayrıştırıcı dil kullanıldığı, millî ve yerel medyada ifade hürriyeti ile adil propagandadan söz edilemeyeceği, sivil toplum üzerindeki baskının arttığı bir dönem yaşandığı vurgulanarak, “Tüm meşrû siyasî partilerin, eşit koşullarda propaganda yapmalarına imkân tanınması, adil bir seçimin önkoşuludur” denildi.
***
Seçim yerel, gündem genel
31 Mart seçim sürecini değerlendiren Denge ve Denetleme Ağı, yerel yönetimlerle alÂkalı projelerin değil, genel başkanlar ve Cumhurbaşkanı aracılığıyla genele yönelik bir söylem oluşturulduğuna dikkat çekti.
Türkiye, 31 Mart 2019 günü gerçekleşecek yerel seçimlere hazırlanıyor. Yereli, siyasî katılımın odağı olarak gören Denge ve Denetleme Ağı, siyasi gündemin gölgesinde kalan asıl meselelere işaret etmek için, seçimlerin de ötesine seslenen bir çağrı hazırladı. Denge ve Denetleme Ağı, kamuoyuyla paylaştığı çağrısında, “Bu seçim sürecinde, ne yazık ki, hemen tüm partilerin adaylarını merkezden belirlediklerine, söylemlerini yerel talep ve beklentilerden çok, seçim sonuçlarına dönük matematiksel varsayımlar üzerine kurduklarına tanık olduk. Propaganda sürecindeyse, yerel demokrasi yerine, ulusal ve uluslararası gündeme dönük, yerel sorunlara odaklanmanın uzağında, ayrıştırıcı bir dil kullanıldığını gözlemliyoruz. Adaylardan çok, parti liderlerinin ön planda oldukları bir yerel seçim sürecinden geçiyoruz” ifadelerine yer verdi.
İlk kez bir Cumhurbaşkanı propaganda faaliyeti yürütüyor
Denge ve Denetleme Ağı açıklamasında, “31 Mart seçiminin tüm aktörlerine sesleniyoruz: Demokrasiyi güçlendirmek; yerel sorunları, demokratik yöntemlerle, ortak aklın kılavuzluğunda çözmek istiyorsak, yerel gündemi ıskalama hakkımız yok” denildi. Bu seçim döneminde yaşanan ilklere de dikkat çeken açıklamada, “İlk kez bu yerel seçimlerde, partili bir cumhurbaşkanı, genel başkanı olduğu parti için propaganda faaliyetleri yürütüyor. Tüm meşrû siyasî partilerin, eşit koşullarda propaganda yapmalarına imkân tanınması, adil bir seçimin önkoşuludur. Yerel seçim sürecini, ulusal ve yerel medyada ifade özgürlüğü ile adil propagandadan söz etmenin zor olduğu, sivil toplum üzerindeki baskının arttığı bir dönem olarak deneyimliyor, doğrudan gündelik yaşantımızı etkileyecek yerel seçimlerin yerelden kopuk yürütülmesinden kaygı duyuyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Eşit, adil ve hür bir seçim yapılmalı
Açıklama şöyle devam ediyor; “Mevcut şartlar altında Denge ve Denetleme Ağı olarak tüm aktörlere sesleniyoruz: Parti, lider ve adaylar, kalan bir aylık propaganda sürecinde, yerel gündem ve yerel sorunlara odaklanmalı, seçmenin talep ve ihtiyaçlarını gözetmeli, seçilmeleri halinde sunacakları hizmetlerin tüm vatandaşlara yönelik olduğunu unutmamalı. Medya, haberlerinde adaylara eşit söz hakkı tanımalı, vatandaşları bilgilendirme misyonu gereği, seçim hesaplarına değil, adayların yerel vaatleri ve vizyonlarına eğilmeli. Sivil toplum, adayları ve liderleri yerel gündem ve talepler konusunda baskı altında tutmalı, vatandaşları bilgilendirmeli. Nihai karar verici olarak biz vatandaşlar ise, nasıl bir kentte, huzur ve barış içinde yaşayacağımızı düşünüp tartarak, yerel ihtiyaçları gözeterek karar almalıyız. Denge ve Denetleme Ağı olarak, sonuç ne olursa olsun, denge denetleme ile güçlendirilmiş bir demokrasi için yerel yönetim reformunu savunmaya devam edeceğiz. 31 Mart günü, adil, eşit, özgür ve yerelin sesinin karşılık bulduğu bir seçim yaşamak dileğiyle.”
İstanbul – Yeni Asya