"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kürtlere ne söz verdi, sonra ne yaptı?

11 Kasım 2014, Salı 08:16
Derin Tarih dergisi kasım sayısında, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türk-Kürt kardeşliğinden, Müslüman unsurlardan, İslamiyet üst kimliğinden bahsederek birlik beraberlik mesajları veren M. Kemal’in daha sonra bu yaklaşımdan nasıl uzaklaştığını ve ayrılıkçı fikirlere nasıl zemin hazırlandığı çarpıcı örnekleriyle anlatılıyor.

Derin Tarih dergisi kasım sayısında, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türk-Kürt kardeşliğinden, Müslüman unsurlardan, İslamiyet üst kimliğinden bahsederek birlik beraberlik mesajları veren M. Kemal’in daha sonra bu yaklaşımdan nasıl uzaklaştığını ve ayrılıkçı fikirlere nasıl zemin hazırlandığı çarpıcı örnekleriyle anlatılıyor. M. Kemal 1916’da 16. Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır’a gönderilene kadar Kürt aşiretleriyle tanışmadığı bilgisini veren Dergi, M. Kemal’in 1919 yılında Kürtlere gönderdiği mektuplarda kullandığı ifadeleri şu şekilde aktardı: “Kürtler ve Türkler öz kardeştir ve birbirlerinden ayrılamazlar. Varlığımız Kürtlerin,  Türklerin ve diğer bütün Müslüman unsurların bağımsızlığımızı savunmak için birlikte savaşmasını ve anavatanın bölünmesini engellemesini gerekli kılmaktadır. Bütün dünya bilmektedir ki Kürt kavm-i necibi (soylu milleti) kutsal Halifelik kurumuna karşı dinî bir bağlılık duymakta ve Türk kardeşleri ile birlikte bölünmez bir kahraman yığın meydana getirmektedir.”

Lozan’dan sonra tavır değiştirdi

Dergi Cumhuriyetin ilanı ile beraber M. Kemal’in Kürtlere yönelik tavrında belirgin bir değişiklik olduğunu savunarak şu bilgilere yer verdi: TBMM’nin 20 Ocak 1921’de kabul edilen ilk anayasa vilayetlerin yerel konularda otonom olduğunu açıklıyordu. İki yıllığına seçilen Vilayet konseylerine dinî kurumları, eğitim ve sağlık hizmeti veren kurumları, kamusal işleri, genel anlamda tarım ve ekonomiyi TBMM kanunları çerçevesinde yönetme yetkisi tanınıyordu. 1926 yılında İzmir’de M. Kemal’e yönelik suikast girişimi sonrasında ‘muhtariyet’ (otonomi) terimi yerel yönetimlere ilişkin hükümlerden çıkarıldı. 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Anlaşması imzalanır imzalanmaz Türkiye içinde Kürtlerin özerkliği konusu rafa kaldırılmış ve Türk hükümetine toprakları üzerinde hükmetme hakkı tanınmıştı. 1923’ten sonra M. Kemal’in Kürt sorununa temel müdahalesi 1925’te gerçekleşti. Bu dönemde Şeyh Said ayaklanması gerçekleşti. M. Kemal daha sert bir müdahalenin gerekli olduğuna karar verdi. M. Kemal 7 Mart 1925 tarihli beyanatında isyanı, bazı önde gelen ve asıl amaçlarını gizlemek için dinî bir maske gibi kullanan kanunen mücrim olan bazı Kürt şahsiyetlere atfetti.”

Kürt, Çerkez, Laz ifadeleri yasaklandı

8 Aralık 1925’te Eğitim (Maarif) Bakanı “Kürt, Çerkez, Laz, Kürdistan, Lazistan” gibi ayrılıkçı terimlerin kullanılmasını yasaklayan bir genelge yayınladı. M. Kemal bu yeni düşünce yapısını 1930 yılında manevî kızı Âfet İnan’a dikte ettiği Yurttaş İçin Medeni Bilgiler adlı kitapçıkta dile getirdi. Bu konuyla ilgili paragrafta şunlar yazmaktadır: “Bugünkü Türk milleti siyasî ve içtimaî camiası içinde kendilerine Kürtlük fikri, Çerkeslik fikri ve hatta Lazlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve milletdaşlarımız vardır.”  Aynı yıl Türk Tarihinin Ana Hatları adlı eserin basılmasıyla dünya yüzündeki uygarlıkların hepsinin değilse de pek çoğunun Türk kökenli halklar tarafından kurulduğunu ileri süren Türk Tarih Tezi’ni ortaya koymuş oluyordu. 

Ekrem Özden
[email protected]
EkremOzden86

Okunma Sayısı: 2137
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Atilla

    11.11.2014 11:42:06

    Şimdiki Tiranda aynı şeyi yapmıyor mu? Köprüyü geçene kadar oyalıyor...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı