Şanlıurfa Bediüzzaman Vakfı’ndaki seminerde konuşan yazarımız Cevher İlhan, “Müslümanlığın olmazsa olmaz şartı ve İslamiyet’in en baştaki kanun-i esasisi hürriyettir” dedi.
Şanlıurfa Bediüzzaman Vakfı tarafından düzenlenen “Risale-i Nur’da Hürriyet ve Adalet Hakikatı; Âlem-i İslâmın Sulh ve Müsalemeti” başlıklı seminere çok sayıda dinleyici katıldı. Yeni Asya okuyucularının ilgi ile takip ettiği seminer, büyük istifadeye vesile oldu. Bediüzzaman Vakfı Salonu’nda yapılan seminerde konuşan İlhan, “Risale-i Nurlar’da geçmiş ulemanın ilmî ve aklî izahından âciz kaldıkları, ruh, kader, haşir, esir, Kur’ân’daki ilmî keşif ve icadlara işaretler ve içtimaî meselelerden Hürriyet ve Adalet hakikatlerini Nur’un hakikatlerinde aklî ve ilmî izahlar yapılıp muknî cevaplar verilmiştir. Bediüzzaman o yüzden fikir adamlarınca kabul görür ve istifade ederler” dedi.
İstibdad öldürücü bir zehir
Konuşmasında “Hürriyet” üzerinde duran İlhan, Allah’ın insana bahşettiği en büyük nimetlerden birinin Hürriyet olduğunu hatta ve hatta Müslümanlığın olmazsa olmaz şartı olduğundan bahsetti. İslâmiyet’in en baştaki kanun-i esasisi olduğunu, bunun karşısında istibdadın rey-i vahit ve milletin içtimaî hayatı için öldürücü bir zehir olduğunu ifade etti. İlhan, Risale-i Nur da sıklıkla vurgulanan İstibdadın rey-i vahit ve milletin içtimaî hayatı için öldürücü bir zehir olduğunu söyleyerek; umumî sulh’un önemini vurgulayarak seminerini bitirdi. Cevher İlhan, Bediüzzaman’ın tesbitlerine atıfla gelecekte hak ve hukuka dayalı gerçek meşrûtiyet ve demokrasinin âlemde hâkim olmasıyla, sulh-u umuminin sağlanarak âlemin gül ve gülistan olacağını” ifade etti.
Haber Merkezi