İşte Demirci'nin açıklaması:

İsrail’in 2010 yılında Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyerek 10 vatandaşımızı şehit etmesi üzerine bozulan Türkiye-İsrail ilişkileri bugün (Pazartesi) itibariyle yeni bir döneme girmiş bulunmaktadır.

Türkiye ile İsrail arasında varılan anlaşmanın tek cümlelik özeti şudur;

Gazze, İsrail’in insafına terk edilmiştir!..

İsrail, Filistin topraklarında işgalcidir, Gazze’yi abluka altında tutarak dünyadan tecrit etmektedir, Müslümanların kutsal beldesi Kudüs’te zorbalıklara imza atmaktadır; bunun son örneğini dün (pazar) Müslümanlar Mescid-i Aksa’da itikafa girdikleri sırada gerçekleştirmiş ve Mescid-i Aksa’yı basarak Aksa nöbetçilerini gözaltına almıştır. İsrail’in nihai hedefi Kudüs’ü başkent yapmak ve Mescid-i Aksa’yı yıkmaktır. İsrail’e verilen her taviz, bu işgalci gücün Mescid-i Aksa üzerindeki emellerine bir adım daha yaklaşması anlamına gelir. Mescid-i Aksa Müslümanlarındır ve Aksa’yı tehlikeye sokacak her adımdan kaçınılmalıdır.

İsrail Başbakan’ı Netanyahu çok açık bir şekilde Gazze ablukasının kalkmayacağını söylemektedir.

Anlaşma gereği, Türkiye, Gazze’ye İsrail’in Aşdod Limanı üzerinden İsrail’in izin verdiği ölçüde yardım götürebilecek. Anlaşmayla ambargo kalkmamış hafifletilmiştir. Abluka ise olduğu gibi devam etmektedir.

Bu haliyle kabul edilemez olan anlaşma, Gazze ablukasının Türkiye eliyle resmileştirilmesi anlamına da gelmekle birlikte uzun vadede de Türkiye’nin aleyhine sonuçlar doğuracağı ortadadır.

Kudüs’ün ve tüm Filistin topraklarının özgürlüğü için mücadele veren herkes, ülkemizin geleceğini de etkileyecek bu anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesini ve TBMM’de onaylanmadan hem Filistin hem de Türkiye lehine adım atılmasının elzem bulmaktadır.