Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Düzce'de 3 ilçe ve 45 köyde hasar tespit çalışması yapıldığını belirterek, "475 binamız bu heyelandan, selden etkilenmiş durumda. 66 binamız da heyelan riski altında." dedi.
Düzce'de 2 cansız bedene daha ulaşıldı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bölgede yaşanan su baskını ve toprak kaymasına ilişkin Düzce İl Afet Acil Durum Koordinasyon Merkezinde yetkililerden brifing aldı.
Daha sonra Akçakoca ilçesinde zarar gören bölgelerde incelemelerde bulunan Kurum, Uğurlu köyü sakinleriyle köy merkezinde bir araya gelerek taleplerini dinledi.
Köy merkezinden geçen dere kenarında gazetecilere açıklamalarda bulunan Kurum, sel sebebiyle Düzce ve Türkiye'ye geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Bölgede metrekareye yaklaşık 160 kilogram yağış düştüğünü aktaran Kurum, "Yağış sebebiyle de derelerimizin taşması, yine dere güzergahları üzerinde bulunan yapıların selle birlikte yıkılması, hasar görmesi, hayvancılıkla ilgili tesislerimizin zarar görmesi, 7 vatandaşımızın sel sularında kaybolması, selin etkilerinin ne kadar sert olduğunu tüm Türkiye'ye gösterdi." diye konuştu.
"Vatandaşlarımızın yaralarının sarılması amacıyla hızlı bir şekilde süreç işletildi"
Bakan Kurum, kayıp 7 kişiden 5'inin cansız bedenine ulaşıldığını, arama faaliyetlerinin devam ettiğini belirterek, "İnşallah o iki kardeşimize de en yakın zamanda ulaşacağız. İlk günden itibaren Valiliğimiz koordinasyonunda gerek Düzce Belediyemiz gerek ilçe belediyelerimiz gerek AFAD, İçişleri Bakanlığımız, Kızılayımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın gerekli birimleri koordinasyon halinde çalışmaları yürüttüler ve bu noktada vatandaşlarımızın yaralarının sarılması amacıyla da hızlı bir şekilde buradaki süreç Valiliğimiz koordinasyonunda işletildi." bilgisini paylaştı.
İklim değişikliğiyle ilgili mücadelenin, Türkiye'nin en önemli gündem maddesi olduğunu, 12 Temmuz'da Trabzon'da Doğu Karadeniz ile ilgili iklim değişikliğine ilişkin eylemleri ve eylem planlarını açıkladıklarını hatırlatan Kurum, bu çerçevede yapılması gereken işlemleri valilikler kanalıyla belediyelere gönderdiklerini ve 6 ilde çalışmaları başlattıklarını kaydetti.
"Batı Karadeniz Bölgesi'nde de iklim değişikliğiyle ilgili tespitlerimize başladık"
Bakan Kurum, 6 ilde yapılan tespitlerde dere güzergahları üzerindeki yaklaşık 5 bin yapının, konutun taşınma sürecini de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na verdikleri talimat çerçevesinde yürüttüklerini aktararak, şöyle konuştu:
"Diğer taraftan Karadeniz'in diğer bir bölgesi olan Batı Karadeniz Bölgemizde de Zonguldak, Düzce, Sakarya, Adapazarı, Sinop'ta iklim değişikliğinin ikinci etabı olan bu mücadeleyi sürdürmek amacıyla yeniden tespitlerimize başladık ve bu illerimizde de tespitlerimizi yaparak iklim değişikliğiyle ilgili mücadele noktasında yapılması gereken her türlü adımı kararlı bir şekilde atacağımızı buradan yenilemek isterim. Dere güzergahı üzerinde sel ve taşkın riski taşıyan binaların taşınması öncelikle olmak üzere bunun dışında bu bölgedeki menfez, yol, altyapı, kanalizasyon işlerini de yine iklim değişikliği etkilerinden en az etkilenecek şekilde yenilenme sürecini, 14 eylemi, Batı Karadeniz'de uygulamak üzere valiliklerimiz kanalıyla bu çalışmalarımıza da başlamış olduk."
Hasar tespit çalışmalarının ilk etabının sonuna gelindiğini dile getiren Kurum, "Hasar tespit çalışmalarımız bilhassa Akçakoca ve Cumayeri ilçelerimizde toplamda 40 köy ve 5 diğer köylerimiz olmak üzere 3 ilçe 45 köyde hasar tespit çalışması yapıldı. Hasar tespit çalışmalarına göre 319 az hasarlı bina, 45 ağır hasarlı bina, 85 yıkık ve 26 da istinat duvarı olmak üzere toplamda 475 binamız, yapımız bu heyelandan, selden etkilenmiş durumda." değerlendirmesinde bulundu.
"Bölgedeki su problemi çözülecek"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, bölgede 66 binanın heyelan riski altına olduğunu, Valilik kanalıyla iş birliği içinde vatandaşları bu binalardan taşıyacaklarını dile getirdi.
Tespit çalışmalarının tamamlanmasının ardından hızlı bir şekilde bu süreci bitireceklerini vurgulayan Kurum, "Bugün yaptığımız koordinasyon toplantımızda belediyelerimizin ihtiyacı olan tüm maddi ve teknik desteği verdik ve vermeye devam edeceğiz. Özel İdaremiz kanalıyla şehirdeki, ilçelerimizdeki, köylerimizdeki afet sebebiyle zarar gören tüm yolların, içme sularının, kanalizasyonun yapımı için hem maddi destek hem de hibe desteği Valiliğimize verilmiştir, araç desteği verilmiştir. Özel İdaremiz de en geç cuma gününe kadar bölgemizdeki bütün köylerimizin su problemini çözmek suretiyle vatandaşlarımızın yaşam kalitesini eski seviyeye çıkarmak amacıyla hızlı bir şekilde çalışıyor." diye konuştu.
Kurum, bölgede yerinde tespit çalışmaları yaptıklarını ve afetten etkilenen vatandaşlara devlet elini uzatmaya devam edeceklerini söyledi.
Çalışmaları hızlı bir şekilde yürüttüklerinin altını çizen Kurum, Akçakoca'da denize sel sebebiyle çeşitli materyallerin sürüklendiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Hem sahil hem de deniz temizliğini Valiliğimiz kanalıyla Bakanlığımız eliyle yapacağız. Tekrar Düzcemize, Akçakocamıza diğer ilçe köylerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Burada devletimiz selin, afetin açtığı yaraları en kısa zamanda kapatacaktır. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla tüm birimlerimizle sahada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz."
Bakan Kurum'a, Vali Zülkif Dağlı, AK Parti Düzce milletvekilleri Fahri Çakır ve Ayşe Keşir, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, AK Parti Düzce İl Başkanı Mustafa Keskin ile öteki ilgililer eşlik etti.
"Buradaki enkaz devletimiz tarafından en kısa sürede kaldırılacaktır"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Düzce'deki su baskını ve toprak kaymasıyla ilgili, "Afet bölgesine ilişkin talep Valiliğimiz kanalıyla gönderildi. Afet İşleri Başkanlığımız bu süreci çalışıyorlar. Afet bölgesi ilan edilsin edilmesin, buradaki enkaz devletimiz tarafından en kısa sürede kaldırılacaktır." dedi.
Düzce'deki afetten en fazla etkilenen yerleşim birimlerinden olan Uğurlu köyünde incelemelerde bulunan Kurum, burada gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bakan Kurum, bir vatandaşın "Devletimiz bu bölgeyi afet bölgesi olarak ilan edecek mi? Bizim en çok merak ettiğimiz konulardan biri bu." şeklindeki sorusuna, "Afet bölgesine ilişkin talep Valiliğimiz kanalıyla gönderildi. Afet İşleri Başkanlığımız bu süreci çalışıyorlar. Afet bölgesi ilan edilsin edilmesin, buradaki enkaz devletimiz tarafından en kısa sürede kaldırılacaktır. Diğer taraftan burada maddi zarar gören vatandaşlarımıza da Valiliğimiz Kaymakamlık kanalıyla her türlü destek yapılacaktır." diye cevapladı.
Bir gazetecinin "Yarın bir yağış bekleniyor bölgede. Heyelan riskinden bahsettiniz, evler boşaltılacak diye. Bu çalışmalar hızlanabilir mi?" sorusu üzerine Kurum, bilhassa derelerde aşırı miktarda çeşitli materyal olduğunu ancak tüm Türkiye'den iş makinesi ve ekipman takviyesi yapıldığını söyledi.
Kurum, bu noktada valiliğin herhangi bir talebi olmadığını dile getirerek, "Aksine buradaki makineleri artık değişmeli bir şekilde kullanıyoruz ve acil dediğimiz o selde bize büyük enkazlar yaratan derelerde rüsubat çalışmaları hızlı bir şekilde devam ettiriliyor. Buna ilişkin çalışmayı Valiliğimiz gerekli birimlerin koordinasyonunda yürütüyor. Böyle bir eksikliğin olmadığını da Sayın Valimiz bize ilettiler." ifadelerini kullandı.
"Bakanlık olarak üstümüze düşen vazifeyi en hızlı şekilde yerine getireceğiz"
Bir gazetecinin "Derelerin yıllardır ıslah, genişletme çalışmalarının yapılmadığı konusunda birtakım eleştiriler vardı. Bu konuda nasıl açıklamanız olacak?" sorusu üzerine Bakan Kurum, şöyle konuştu:
"Biz bakanlık olarak iklim değişikliğiyle ilgili mücadele noktasında hem kendi bakanlığımız hem de diğer bakanlıkları ilgilendiren konulara ilişkin eylem planlarımızı açıkladık. Bu konuların bazısı bizim bakanlığımızda diğerleri de ilgili bakanlıklar bünyesinde yürütülüyor. Bu noktada derenin ıslahı geç kalabilir ancak derenin ıslahı sebebiyle vatandaşımızın zarar görmemesi gerekiyor. Dolayısıyla buna ilişkin belediye başkanlarımıza bugünkü talimatımız ve söylemimiz şudur; dere ıslahı yapılsın yapılmasın, derenin genişlemesi, kesitinin arttırılması, derinliğinin arttırılması gerekiyorsa iş makineleriyle en azından geçici de olsa bu süreci biz belediyelerimiz eliyle, valiliğimiz eliyle yapacağız. Akabinde ilgili bakanlıklarımız yapılması gereken ıslah çalışmalarını süreçte planlayarak yapacaklardır. İklim değişikliğiyle ilgili mücadele topyekün yapılması gereken bir mücadele. Hep birlikte yapacağız. Bu noktada kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları da bu yöndedir. Biz de bakanlık olarak üstümüze düşen vazifeyi en hızlı şekilde yerine getireceğiz.
Kurum, binalarla alakalı Karadeniz'de tespit yaptıklarını ve buna ilişkin de süreci hızlı bir şekilde yürüttüklerini belirterek, iki gün önce Batı Karadeniz'deki illerde de tespit çalışmalarının başladığını aktardı.
Bu çalışmalar neticesinde dere güzergahı üzerinde vatandaşın can ve mal güvenliği açısından risk taşıyan tüm binaların boşaltılacağını, bu binalarda yaşayanları kira ve taşınma yardımı yapmak suretiyle bir başka yerde misafir edeceklerini dile getiren Kurum, yeni, güvenli ve sağlam konutların inşa edilmesinin ardından da yeni konutlarına taşıyacaklarını vurguladı.
"Risk taşıyan yapıların tespiti ve yıkımı da kararlı bir şekilde yürütülecek"
Kurum, "Karadeniz'e benzer bir yapılaşma var Düzce'de de... Yine Trabzon Araklı'da da benzer bir felaket yaşanmıştı. 5 bin bina taşınacak dediniz, bunun dışında afet bölgesine özel bir imar düzenlemesi olur mu?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"En son çıkan yasa biliyorsunuz; biz deprem riski taşıyan, heyelan riski taşıyan, su basma riski taşıyan binalara ilişkin vatandaşımızın can güvenliği riski taşıdığı yerlerde bakanlıkça belirlenen alanlarda resen kentsel düzenleme yapılabilmenin önünü açan bir düzenleme yaptık. Bu çerçevede de iklim değişikliğiyle ilgili mücadeleyi valiliklerimiz, belediye başkanlıklarımız kanalıyla yürüteceğiz. Bu noktada biz tespitlerimizi hızlı bir şekilde yapacağız. Karadeniz Bölgemizden başlamamızın sebebi buradaki sel ve heyelan ile arazi yapısının bu işe mahal veriyor olması. Dolayısıyla biz bu tespitleri yaptıktan sonra bu binaların yıkımını bir kere gerçekleştireceğiz ve yeni bina yapılmaması noktasında da plansız alanlarla alakalı yerler buralar, köyler, Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği çerçevesinde yapılıyor. Burada da özel idaremizden, muhtarlığımızdan izni olmayan yapılar ve bu riski taşıyan yapıların tespiti ve yıkımı da kararlı bir şekilde yürütülecek."
"Herhangi bir salgın riskinden arkadaşlarımız bize bahsetmediler"
Çok sayıda hayvanın telef olmasından dolayı bölgede ciddi bir salgın riskinin olup olmadığına ilişkin soru üzerine Kurum, "Herhangi bir salgın riskinden arkadaşlarımız bize bahsetmediler. Bununla ilgili her türlü tedbiri Valiliğimiz, AFAD, Kızılay ve tüm birimlerimiz kanalıyla almıştır." dedi.
Kurum, "Doğu Karadeniz, İmar Barışı'nda en çok başvuru alan bölgeydi. Bu yıkılacak yerler İmar Barışı'na başvurdularsa yine de sonuç değişir mi?" sorusunu, "İmar Barışı'na başvurmaları bu binaların kentsel dönüşümde yıkılmalarını veya dere güzergahı üzerinde taşkın riski taşıyan alanlardaki dönüşümü etkileyen bir süreç değildir. İmar Barışı'na başvurmuş olsalar dahi bu binalar dere güzergahı üzerinden kaldırılacak." şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin telef olan hayvan sayısını sorması üzerine Bakan Kurum, "Buna ilişkin tespitler yapılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığımız da bu süreçle ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. İnşallah en kısa sürede vatandaşlarımızın yaralarını devletimiz saracaktır." ifadelerini kullandı.
Uğurlu köyündeki incelemelerinin ardından Esmahanım köyüne geçen Bakan Kurum, burada köylülerle görüştü ve incelemelerde bulundu.
AA