ANAYASA MAHKEMESİ, MEDYA KURULUŞLARININ KAPATILMASINA DAYANAK YAPILAN KHK’YI, ANAYASAL TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERE AĞIR BİR MÜDAHALE OLDUĞU GEREKÇESİYLE İPTAL ETTİ.
KAPATMA FİKİR HÜRRİYETİ İHLALİDİR
ANAYASA Mahkemesi OHAL döneminde yayınlanan ve çok sayıda haber ajansı, televizyon, radyo, gazete, dergi ve yayınevinin kapatılarak mallarına el konulmasına sebep olan KHK'yı anayasanın basın hürriyeti esasına aykırı bularak iptal etti.
GENEL KAVRAMLARLA HÜKÜM OLMAZ
Kararda, kapatmaya gerekçe olarak gösterilen “aidiyet”, “irtibat” ve “iltisak” kavramlarının genel kavram niteliğinde olduğu, “Bu kavramların hukukî niteliği ve objektif anlamı yargı içtihatlarıyla belirlenebilecek durumdadır” denildi.
***
'Medya KHK ile kapatılamaz'
AYM, medya kuruluşlarının kapatılmasına dayanak olan ve 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası yayımlanan OHAL KHK’sını kısmen iptal etti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası yayımlanan OHAL kararnamesinin, çok sayıda basın yayın kuruluşunun kapatılmasına ilişkin hükmünü kısmen iptal etti. Söz konusu Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında, Başbakanlık’a bağlı olarak kurulan komisyonun kararı ile aralarında İMC TV, Hayatın Sesi gibi kanalların bulunduğu 16 televizyon kanalı, 2 radyo kanalı, 45 gazete ve 15 dergiyle birlikte, “terör örgütleri” ile ilişkilendirilen 29 yayınevi kapatılmıştı. Daha sonra TBMM’de kabul edilerek 6755 sayılı Kanun haline gelen 27 Temmuz 2016 tarihli 668 sayılı OHAL KHK’sının 2. Maddesinin 4. Fıkrası ve 38. (yürürlük) maddesi, CHP’nin başvurusu üzerine 7’ye karşı 7 oyla iptal edildi. AYM Başkanı Zühtü Arslan da istemin kabulü yönünde oy kullandığı için davada iptal kararı çıktı.
Kapatma basın ve fikir hürriyeti ihlâlidir
AYM’nin gerekçeli kararında, “Millî Güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı ya da bunlarla irtibatı olan özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete ve dergiler (...)” cümlesinde yer alan “aidiyet”, “irtibat” ve “iltisak” kavramlarının genel kavram niteliğinde olduğu belirtildi. Kararda, “Bu kavramların hukukî niteliği ve objektif anlamı yargı içtihatlarıyla belirlenebilecek durumdadır. Diğer yandan “anılan kavramların içinde bulunulan dönem için farklı yorumlanabilmesi de mümkündür” tespitine yer veren Anayasa Mahkemesi, idari bir kararla basın yayın kuruluşlarının kapatılmasının basın ve fikir hürriyetlerini ihlâl ettiğini vurguladı.
“Anayasaya aykırılık” tescilli hâle geldi
DW Türkçe’ye AYM’nin kararını değerlendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, kararın OHAL düzenlemelerinin medya çeşitliliğini ve eleştiriyi yok etmek için manipüle edildiği gerçeğini ortaya koyduğunu belirtti. “Karar, yürütme erkinin kendini mahkemelerin yerine koyarak, OHAL altında da olsa kendisine bağlı bir komisyon kurarak çeşitli radyo, televizyon ve gazetelerin sonsuza dek kapatılması yönünde inisiyatif kullanmasının hukuk devletinde yeri olmadığını gösteriyor” diyen Önderoğlu, uygulamanın ilk elden “anayasaya aykırı” olduğunun da böylece tescil edildiğini ifade etti.