Son dönemde yaşanan hukuksuzluklar, yabancı yatırımcıda tedirginlik oluşturuyor.
Özellikle Koza-İpek Holding’e ait şirketlere kayyum atanması, yatırımcılardaki tedirginliği daha da arttırdı. İş dünyasının yakından tanıdığı yatırım danışmanı, Nokta Bağımsız Denetim Mali Müşavirlik Genel Müdürü Burak Oğuz, Koza-İpek Holding’e yönelik mülkiyet hakkının gasp edilmesinin, yabancı yatırımcıda endişeye yol açtığını söyledi.
Danışmanlık yaptığı uluslararası şirketlerin, hukuksuzluklar sebebiyle Türkiye’ye yönelik yatırım planlarını ya ertelediğini ya da iptal ettiğini belirten Oğuz, son dönemlerde yabancı yatırımcının Türkiye’deki hukuk düzenini daha çok sorgulamaya başladığını söyledi. Yabancı yatırımcının, yatırım yapacağı ülkedeki şartların güven vermesini istediğini ifade eden Oğuz, “Bu güven de hukuk kuralları ile sağlanır. Yabancı yatırımcılarla yaptığımız toplantılarda, ticari anlaşmazlığa düştüğünde Türk mahkemelerinde hakkını arayıp arayamayacağını sorarken son dönemde özellikle Bank Asya ile başlayan süreçte belli gruplara yönelik operasyonlardan sonra toplantılardaki soruların şekli değişmeye başladı. Daha önce, 'Mahkemelerde hakkımı arayabilir miyim?' şeklindeki sorular, 'Normal bir vatandaş olsaydım, aynı şekilde hakkımı alabilir miyim?' şeklinde dönüşmeye başladı. Bu sorular karşısında cevap veremiyoruz.” diye konuştu.
‘YABANCI YATIRIMCI KOZA’YA YAPILANI MÜLKİYET HAKKINI GASP OLARAK GÖRÜYOR’
Koza-İpek Holding’e kayyum atanmasının, mülkiyet hakkını gasp olduğunu iddia eden Burak Oğuz, şunları söyledi: “Bu hukuksuzlukların kime yapıldığı önemli değil. Sizin mülkiyet hakkının elinden alınması, hür teşebbüsün engellenmesi gasptır. Koza İpek’e yapılanlara, yabancı yatırımcılar da bu şekilde bakıyor, mülkiyet hakkının gasp edildiğini düşünüyor. Yapılanları hukuk kuralları içinde izah edemiyoruz, çünkü kayyum atamasının şartları bellidir ama Koza’da bunun gözönüne alınmadığını görüyoruz. Şirketlerin halka açık olması, maliye, gümrük denetimleri ve diğer kamu organlarının denetimlerinden geçmiş ve bunlarla ilgili herhangi bir olumuz bulgu tespit edilememiş.”
Bu tür operasyonların yabancı yatırımcıda ciddi endişe uyandırdığını aktaran Oğuz, “Bununla ilgili iki örnek verebilirim. Bir Türk firması, Almanya’ya bir satış gerçekleştirecekti. Yaklaşık 3-4 milyon dolarlık bir satış. Her şey tamamlandı, gelip burada imza atılacaktı. Yaşanan son olaylar üzerine seçim sonrasına erteledi. Büyük bir uluslararası yatırımcı da bir yatırım için konsorsiyum oluşturacaktı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da toplantılar yaptı. Her şey tamamlandı. İmza aşamasına gelmişti ancak yıl sonuna erteledi. Yine bir yabancı yatırımcı, İzmir’e yapacağı büyük bir yatırımı askıya aldı. 'Hükümet kurulamaz' endişeleri var. Ayrıca seçimlerin tekrarlanabileceğine yönelik açıklamalar, birçok yatırımcıda tedirginliği iyice arttırdı. Gerek yerli gerek yabancı yatımcıların beklentisi, demokrasi ve uzlaşı kültürüyle bir koalisyonsa hükümeti kurulması ve ülkeyi yönetmesi. Bu tür gelişmeler, özellikle iş dünyasında çok tedirginliğe yol açıyor.” şeklinde konuştu.