"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsveç’teki barbarlığa tepkiler artarak sürüyor: "Korkakça ve alçakça" - İsveç özür dileyene kadar boykot çağrısı

25 Ocak 2023, Çarşamba 14:29
Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepkiler sürüyor.

Gazze Şeridi'nde onlarca öğrenci, Filistin Eğitim Bakanlığı'nın genel merkezi önünde düzenlediği protestoda Kur'an-ı Kerim yakılmasını kınadı.

Filistinli öğrenciler Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını kınayan sloganlar attı.

Öğrenciler gösteride "Anayasamız Kur'an'dır", "Allah'ın kitabı müstesna" ve "Kur'an'ım hayatımdır" yazılı pankartlar taşıdı.

Kınama gösterisine katılan Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilisi Hamdi ed-Dellu, yaptığı açıklamada, "Kur'an-ı Kerim'i yakan Danimarkalı aşırı sağcı Rasmus Paludan için "Dinlere ve insani duygulara saygı duymayan bir terörist." ifadelerini kullandı.

Dellu ayrıca, Arap ve İslam ülkelerine, İslam dinini desteklemek için resmi siyasi tutumlar sergileme ve gerekli kararları alma çağrısı yaptı.

Özür dileyene kadar boykot fetvası

Moritanya'daki Alim Yetiştirme Merkezi Başkanı Şeyh Muhammed el-Hasen ed-Dedo, Stockholm yönetimi resmi olarak özür dileyene kadar Müslüman halkların tüm İsveç ürünlerini boykot etmesi gerektiğini belirtti.

Dedo ayrıca, Facebook sayfasında açıkladığı fetvasında tüm Müslümanları ülkelerinin yasalarının izin verdiği ölçüde bu suçu protesto etmeye çağırdı.

Moritanyalı alim Dedo, medya yetkililerinin ve cami vaizlerinin Türk büyükelçiliği önünde işlenen bu suçu karalamaları ve suçun tehlikelerine dikkati çekmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.

Afrika Sahel Alimler Birliği de İsveç’te aşırı sağcı bir politikacının Kur’an-ı Kerim'i yakmasına ve İsveç makamlarının buna izin vermesine tepki gösterdi.

"Korkakça ve alçakça"

Cezayir merkezli Afrika Sahel Alimler Birliğinden bugün yapılan yazılı açıklamada da, "İsveçli aşırılık yanlılarının Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim nüshalarını yakmasını şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verilmişti.

Açıklamada, "korkakça ve alçakça" olarak nitelendirilen olayın bir şovdan ibaret olduğu kaydedilmişti.

Provokasyona izin veren İsveç makamlarının da sorumlu tutulduğu açıklamada, bu tür eylemlerin şiddete varabilecek karşı tepkilerin büyümesine yol açacağı uyarısı yapılmıştı.

Amerikan İslam İlişkileri Konseyi İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki gösterdi

ABD'deki en büyük Müslüman sivil haklar ve savunuculuk örgütü Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), İsveç hükümetine, Kur'an-ı Kerim yakılması olayını kınaması çağrısında bulundu.

İsveç'te, aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan'ın Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmasının yankıları devam ediyor.

CAIR Devlet İşleri Departmanı Direktörü Robert S. McCaw tarafından İsveç’in Washington Büyükelçisi Karın Olofsdotter’e gönderilen mektupta, İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakılmasına tepki gösterildi.

Mektupta, “CAIR, İsveç hükümetinden aşırı sağcı bir aşırılık yanlısının Kur'an'ı yakmasına ilişkin bu son vakayı, diğer tüm nefret ve bağnazlık eylemlerine yanıt verdiği ciddiyetle kınamasını talep ediyor. İsveç hükümeti, Kur'an'a saygısızlık da dahil olmak üzere her türlü İslamofobi ve Müslüman karşıtı nefreti kınadığını açıkça belirtmelidir.” denildi.

CAIR’in, söz konusu nefret eyleminden İsveç hükümetini sorumlu tutmadığı ancak İsveç'te son yıllarda İslamofobi'nin ve bununla bağlantılı Müslüman karşıtı ön yargı olayları ve nefret suçlarının arttığını gösteren raporlardan derin endişe duyduğu kaydedildi.

Mektupta ayrıca, İsveç hükümetine, ülkedeki Müslüman sivil toplum kuruluşları ile doğrudan ilişkiye geçerek, İslamofobik ön yargı olayları ve nefret suçlarıyla mücadele etmek ve gelecekteki Müslüman karşıtı benzeri eylemlere yanıt verebilmek için "Ayrımcılık Ombudsmanı" ofisi kurulması tavsiyesinde bulunuldu.

İİT ve Kuveyt, Hollanda'daki Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırıyı kınadı 

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Kuveyt, Hollanda'nın Lahey kentinde bir kişinin Kur'an-ı Kerim'i parçalamasını kınadı.

İİT'den yapılan yazılı açıklamada, dinler karşıtı ve şiddet eğilimli İslamofobi kaynaklı kışkırtma eylemlerine tepki gösterildi.

Lahey kentinde radikal bir kişinin Kuran-ı Kerim'i parçalamasının şiddetle kınandığı açıklamada, dünyanın farklı bölgelerinde Müslümanlara yönelik dini nefretin olduğuna işaret edilerek, ilgili ülkelerin bu tür eylemlerin önüne geçmesi çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, dinler ve kültürlerarası işbirliğinin teşvik edilmesinin önemine dikkat çekildi.

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamayla, Lahey'de radikal bir kişinin Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırısını şiddetle kınadı.

İsveç'te yapılan "utanç verici" eylemden bir gün sonra kışkırtma adımının tekrarlandığına dikkat çekilen açıklamada, bu tür saldırıların dünyadaki Müslümanların duygularını harekete geçirdiği ifade edildi.

Açıklamada, dünya ülkelerine ve uluslararası kuruluşlara bu eylemlerin durdurulması için sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıldı.

AA

Okunma Sayısı: 1804
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    26.1.2023 04:44:44

    "Yani masonluk hasebiyle Kur'anın ahkâmını kaldırmak, milleti dinsiz yapmak. Hayim Naum müdhiş plânının zeminini Amerika'da hazırladıktan sonra İngiltere'ye geçmiş ve hâlis Yahudi olan Lord Gürzon ile temas ederek şu teklifte bulunmuştur: "Siz Türkiye'nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslâmiyet'i ve İslâmî temsilciliklerini, ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüd ediyorum." Aynı Hayim Naum, Türk murahhaslar heyetine müşavir sıfatıyla sokulmanın da yolunu bulmuş, yani Mustafa Kemal ve İsmet'i kendine dost bulmuş. Onun için üçü birleşmiş ve artık arada santralın intizamla işlemesine hiçbir mani' kalmamıştır."... Emirdağ-2 - 32

  • S.topuz

    26.1.2023 04:43:31

    "Gizli anlaşmanın entrikası Türkler'e dinlerini ve din temsilciliğini feda ettirmek şartıyla, sun'î istiklal işinde gizli anlaşmanın müessiri, tek kelime ile Yahudiliktir. Buna memur-u müşahhas kimse de, şimdi Mısır Hahambaşısı bulunan Hayim Naum'dur. Bu Hayim Naum, bu korkunç teşebbüse evvelâ Amerika'da Türkler lehinde bir seri konferans vermek ve emperyalizma şeflerine, Türk'ün maddesini serbest bırakmaları, buna mukabil ruhunu, tâ içinden ve kendi öz adamlarına yıktırmaları fikrini telkin etmek suretiyle başlamıştır. Yani masonluk hasebiyle Kur'anın ahkâmını kaldırmak, milleti dinsiz yapmak.".. Emirdağ-2 - 32

  • S.topuz

    26.1.2023 04:40:53

    ..." Lozan Konferansı'nın ikinci sahifesi: ...Artık herşey Türkiye hesabına çantada hazırdır. Yani dini terk ile herşey yapılacak. Yeni hizbin (Kemalizm ve İsmet hükûmeti) bundan böyle bu millette, İslâmiyet'i katletmek prensibiyle hareket etmekte, hasım dünyanın kumandanlarından, yani düşman ehl-i salib kumandanlarından, dini vurmakta daha hevesli olduğu ve örnekler vereceği ve bilhâssa hudud dışı değil de, hudud içi ve millî irade yaftası altında çalışacağı şübheden vârestedir." Emirdağ-2 - 31

  • S.topuz

    26.1.2023 04:39:18

    ...."Harfi harfine iktibas ettiğimiz bu sözlerle, Türk başmurahhasının yani İsmet'in, eskiden kökleşmiş ve köhne olmuş engellerden kurtulmak hususunda Türk milletine beslediği kat'î azimle ne kasdettiğini ve bunu hangi maksad altında İslâmiyet düşmanlarına ivaz diye takdim ettiğini sormak lâzımdır. Konferansın birinci defasında Türk başmurahhası, bizzât karar vermek vaziyetinde olmadığı ve büyüğüne, yani Mustafa Kemal'e bildirmek zorunda olduğu için, memlekete dönüyor; kendisini Haydarpaşa'dan Ankara'ya götüren tren ve devlet reisini (Mustafa Kemal) İzmir'den Ankara'ya götüren trenle Eskişehir'de buluşuyor. Bir arada ve başbaşa seyahat... Sonra Ankara gizli meclis toplantıları... Fakat esas mes'elelerde daima başbaşa. Mustafa Kemal ile İsmet beraber içtimaları ve karar: "Din öldürülecektir."... Emirdağ-2 - 31

  • S.topuz

    26.1.2023 04:37:21

    "[Bera-yı malûmat size gönderildi.] Büyük Doğu'nun yirmidokuzuncu sayısında; "Lozan'ın İçyüzü" diye yazılan makaleden: İngiliz murahhas heyeti reisi Lord Gürzon, nihayet en manidar sözünü söyledi. Dedi ki: "Türkiye İslâmî alâkasını ve İslâmı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hulus birliği etmiş olur ve Hristiyan dünyasının hürmet ve minnetini kazanır; biz de kendisine dilediğini veririz." Lozan'da Türk murahhas heyeti başkanı bulunan ve henüz hakikî kasıdları anlayamayan İsmet Paşa, bir aralık bütün Hristiyan emellerinin Türkiye'yi mazisindeki ruh ve mukaddesatı kökünden ayırmak olduğunu sezdiği halde, şu gizli ivaz ve teminatı veriyor ve diyor ki: "Eskiden beri kökleşmiş ve köhne engellerden (yani an'ane-i İslâmiyet'ten) kurtulmak hususunda besledikleri (yani İsmet'in beslediği) azmin, inkâr edilmez delilidir." ." Emirdağ-2 - 31

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı