Mısır'da 25 Ocak Devrimi'nin 5. yıl dönümü yaklaşırken, 2013'teki Sisi darbesinin en büyük mağdurlarından Müslüman Kardeşler örgütü ikiye bölündü. Genç kesimin de daha aktif strateji izlenmesini talep ettiği İhvan'daki çatlak her geçen gün derinleşiyor.
Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi görevden uzaklaştıran 3 Temmuz 2013 askeri darbesinin ardından Müslüman Kardeşler Taşkilatı’na (İhvan) savaş açıldı. Sisi'nin liderliğini yaptığı darbe yönetimi İhvan'ı 'terör örgütü' ilan etti. İhvan'ın üst düzey yöneticilerinin çoğu tutuklanıp, idam ya da müebbet hapis cezalarına mahkum edildi. Tutuklanmayan yöneticiler ise ülke dışına kaçmak zorunda kaldı.
Cezaevindeki yöneticiler arasında Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, teşkilatın beyni olarak bilinen Hayrat Şatır, Muhammed Gazlan ve Muhammed Biltaci de bulunuyor.
İhvan’da iki başlı yönetim
Rehberlik Konseyi üyelerinin neredeyse tamamının tutuklanmasının ardından, Şubat 2014'te, konsey üyelerinden Muhammed Kemal liderliğinde 'İhvan Yüksek İdare Komitesi' kuruldu ve yönetimi geçici olarak devraldı.
Ülke dışına çıkmak zorunda kalan, yani sürgündeki yöneticiler de geçtiğimiz Mart ayında yeni bir çatı oluşturdu. 'Mısır Dışındaki İhvan'ın Yönetim Bürosu' olarak isimlendirilen bu yeni oluşumun başına, İhvan Şura Meclisi üyelerinden Ahmed Abdurrahman getirildi.
Böylece, biri Mısır’ın içinde, diğeri yurtdışında olmak üzere iki yönetim kadrosu ortaya çıktı. Bu iki yönetim kadrosundan son bir yıl içinde İhvan'ın izleyeceği politikalar, alınacak kararlar, verilecek mesajlar konusunda zaman zaman birbiriyle çelişen açıklamalar yapıldı. Bu arada, İhvan'ın eski kuşağını temsil eden ve 'gelenekçi kanat' olarak tanımlananlarla, 'yenilikçiler' diye nitelenen genç taban arasında da izlenen siyaset konusunda görüş ayrılığı ortaya çıkmaya başladı.
Sessizliğini bozdu, ortalık karıştı
Mısır içindeki ve dışındaki yapılarla, 'gelenekçi-yenilikçi' ayırışmasının hareketlendirdiği İhvan'da tartışmaları alevlendiren bir gelişme de geçen hafta yaşandı. Başta Mısır'daki olmak üzere, bölge ülkelerindeki tüm İhvan örgütlerinin genel sekreterliğini yapan ve Mısır'daki askeri darbeden bu yana sessiz kalan Mahmud Hüseyin Al Jazeera Mübaşir televizyonunda açıklamalar yaptı. Örgütten iki yıl boyunca uzak kalmasına karşın, 'Genel Mürşidin' talimatıyla atandığını ve hâlen İhvan'ın genel sekreterinin kendisi olduğunu söyledi ve özellikle genç kesimin beklediği herhangi önemli bir mesaj vermedi.
Hüseyin’in sözleri, İhvan içinde tartışmalara yol açtı. Gelenekçi kanada mensup üyeler, söz konusu konuşmaya övgü yağdırırken, genç kesimler Hüseyin’in konuşmasına tepkilerini sosyal medya platformlarında dile getirdi. Hüseyin’in uzun bir aradan sonra yaptığı konuşma İhvan’da ‘gençler’ ile daha tecrübeli olan ‘ağabeyler’ arasındaki ayrılığın iyice belirginleşmesine yol açtı.
Genç kesim, yani yenilikçiler, son dönemde mücadele yönteminde başarısızlık görüldüğünü, daha aktif ve 'devrimci direniş' içeren stratejiler geliştirilmesini istiyor. Sloganları, 'barışçıl ama daha aktif siyaset." Gelenekçiler ise, 'barışçıl ama pasif' siyasetin, yani 90 yıldır devam eden mücadele yönteminin sürdürülmesinden yana.
Görevden alma krizi
Bütün bunlar olurken, İhvan'ın Londra'daki ofisi,14 Aralık’ta sosyal medya platformlarında “Gelenekçi”lerin görüşlerine aykırı açıklamalarda bulunan İhvan’ın Sözcüsü Muhammed Muntasır'ı görevden aldı ve Türkiye'de ikamet ettiği belirtilen Dr.Talât Fehmi'yi göreve getirdi.
Kahire ve İskenderiye gibi teşkilatın yerel idareleri Muntasır'ın görevden alınmasına şiddetle itiraz etti. İtirazlar üzerine, Londra'daki karardan bir kaç saat sonra Mısır’daki İhvan Yüksek İdare Komitesi’nden bu kararla ilgili bir açıklama geldi. Açıklama şöyleydi:
"Teşkilatın basın sözcüsü hakkında herhangi yeni bir karar çıkmadı. Muhamed Muntasır hala görevini sürdürmektedir. Teşkilatı ilgilendiren tüm idari kararlar, ülke içindeki İhvan Yüksek İdare Komitesi'nden çıkar. Teşkilat içinde kimse ve hiç bir birim, komite adına konuşamaz. Yeni kararlar alma, komitenin yetkisi altındadır."
Açıklama, Mısır içindeki ve dışındaki İhvancılar arasındaki görüş ayrılığının derinleştiğinin göstergesiydi. Görüş ayrılığı, 4 gün önce, Mısır içindeki 'İhvan Yüksek İdare Komitesi'nde yer alan ve Müslüman Kardeşler Genel Mürşitliğine vekalet eden Mahmut İzzet'in, "Mısır Dışındaki İhvan'ın Yönetim Bürosu"nu feshettiğini bildiren bir açıklamaya kadar gitti. Feshedildiği belirtilen "Mısır Dışındaki İhvan'ın Yönetim Bürosu" ise kararı reddetti.
"Teşkilatın içinde seçim düzenlenmesi gerekiyor"
İstanbul’da ikamet eden İhvan’ın yöneticilerinden Hamza Zoba, Al Jazeera’ye yaptığ açıklamada, örgüt içinde görüş ayrılıkları olmasının normal olduğunu savundu. Zoba, her iki tarafın aynı hedef peşinde olduğunu ve her ikisinin ‘meşru yöntemler’ yardımıyla bu hedefe ulamaya çalıştığını, ancak yöntem konusunda görüş ayrılığı olduğunu belirtti. Zoba, "İhvan Teşkilatı’nda kararlar bireyler tarafından değil kurullar tarafından alınır. Mahkumiyetler nedeniyle kurullardaki eksikliklerin tamamlanması için teşkilat bünyesinde seçime gidilmeye ihtiyaç var. Ancak, bu seçimin 25 Ocak Devrimi’nin 5. yıl döneminden önce düzenlenmesi mümkün olmaz" dedi.
AA