MYANMAR’DA CUNTA KARŞITI “SİVİL HÜKÜMETİN” TEMSİLCİSİ, ARAKANLI MÜSLÜMANLARDAN ÖZÜR DİLEDİ.
Myanmar’da askerî darbeyi tanımayan milletvekillerinin oluşturduğu Ulusal Meclisi Temsil Komitesi (CRPH) tarafından kurulan ve sivil hükümet olduğunu öne süren Ulusal Birlik Hükümeti (NUG), Aung San Suu Çii hükümeti döneminde Arakanlı Müslümanlara yeteri kadar destek veremedikleri için özür diledi.
Sivil hükümetin Kadın, Genç ve Çocuk Bakanı Susanna Hla Hla Soe, internet ortamında düzenlediği basın toplantısında soruları cevapladı. Myanmar’daki krizi görüşmek için 24 Nisan’da Endonezya’da düzenlenecek Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) liderler toplantısına ilişkin Soe, “ASEAN, söz konusu toplantıda cuntanın değil bizim temsil edilmemize olanak tanımalıdır. NUG, halkın seçtiği milletvekillerinden oluşan bir hükümettir.” değerlendirmesinde bulundu.
Müslümanlar hükümette yer alacak mı?
Soe, sivil hükümetin Myanmar ordusuna karşı başarılı olması durumunda Arakanlı Müslümanlar ve ülkedeki diğer etnik gruplara karşı tavrının nasıl olacağına dair soruya ise “Aung San Suu Çii hükümeti döneminde milletvekilliği yapmış biri olarak, etnik gruplar ve insan hakları sorununa dair somut adımlar atamadığımızı kabul ediyorum.” cevabını verdi. Sivil hükümette Arakanlı Müslümanların yer alıp almayacağına dair Soe, “Arakan’daki kardeşlerimize yeteri kadar ses çıkaramadığımız için hükümet adına özür diliyorum. 31 Mart’ta ilan ettiğimiz Federal Demokrasi Anlaşmasında, sivil hükümette bütün etnik ve dinî unsurlara yer vereceğimizi çok net bir şekilde belirttik. Bu süreçte geçmişteki hatalarımızdan ders çıkararak herkes için yeni bir başlangıç yapacağız.” değerlendirmesinde bulundu. Soe, sivil hükümetin her türlü etnik ve dinî ayrımcılığın karşısında duracağını vurguladı.
1982’DE ÇIKARILAN KANUNLA VATANSIZ SAYILIYORLAR
Myanmar'ın Arakan eyaletinde, ordu ve Budist milliyetçilerin saldırılarına uğrayan ve katliâmlara maruz kalan Arakanlı Müslümanlar, insanlık dışı şartlarda yaşama savaşı veriyor. Budist yönetim tarafından güvenlik gerekçesiyle etrafı çitlerle çevrilerek giriş çıkışa kapatılan köylerdeki halkın bölge dışına çıkması ve en yakındaki köylere dahi gitmesi yasak. Adeta açık cezaevine dönüşen bölgede insanlar, ömürlerini çoğunlukla köylerinden başka bir yer görmeden geçiriyor. Şehir merkezine gitmeleri ve ana caddelere bile çıkmaları yasaklanan Arakanlı Müslümanların herhangi bir can güvenliği de bulunmuyor. 1982 yılında çıkarılan kanunla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar, vatansız sayılıyor. Kimlikleri olmadığı için yok sayılan ve görmezden gelinen bu insanlar, en temel insanî ihtiyaçlardan dahi mahrum bırakılıyor.
AA