Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar, Türk dünyasının bütün dünyada tanınması ve sayılması için bilime ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Türk dünyasına, genç çocuklara bilimi sevdirmek için geldim." dedi.
Kırgızistan'da temaslarda bulunan dünyaca ünlü bilim adamı Sancar, ülkenin köklü eğitim kurumlarından Cusup Balasagun adını taşıyan Milli Üniversitesi (KNU) bünyesinde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 9 ay önce kurulan Prof. Dr. Aziz Sancar Kültür Merkezi'ni ziyaret etti.
Öğrencilerin alkışları eşliğinde karşılanan Sancar'a üniversite tarafından fahri profesörlük unvanı takdim edildi.
"Türk dünyasına bilim lazım"
Milli Üniversitesinin Konferans Salonunda öğrenciler, rektörler, dekanlar ve bilim insanlarına hitap eden Sancar, "Türk dünyasının bütün dünyada tanınması ve sayılması için bilim lazım. Türk dünyasına, genç çocuklara bilimi sevdirmek için geldim." diye konuştu.
Türk dünyasının ilerlemesi ve Avrupa, Amerika, Japonya ve Çin ile yarışmak için bilim yapması gerektiğini vurgulayan Sancar, Türk dünyası gençlerinden beklentilerinin büyük olduğunu söyledi.
Konuşmalarında, genelde Türk bilimi, Türk dünyası, çok çalışmak ve bilim yapmak gibi konuları işlediğini anımsatan Sancar, şunları söyledi:
"Türk dünyası politik bir terimdir. Bunu kabul etmek lazım. Fakat ben Türk dünyasına inanıyorum. İsteyen inansın veya inanmasın. Bunu Avrupa ve Amerika'da da söylüyorum. Çin Seddinden Adriyatik'e kadar uzanan bir Türk dünyası var. Dediğim gibi ben politikacı değilim. Oy almak için söylemiyorum. Terfi olmak için söylemiyorum. Ben 71 yaşındayım. Kaç yıl yaşarım bilmiyorum. Madem bu fırsat var. Ben böyle bir Türk dünyasına inanıyorum. Bunun tüm dünyanın bilmesini istiyorum."
Sancar, Türk dünyasının edebiyatının ve dilinin oluşturulmasına vesile olan Ahmet Yesevi, Cusup Balasagun ve Yunus Emre gibi şair ve düşünürler olmadan Türk dünyasının olmayacağını belirterek, Kırgızistan'ın ünlü edebiyat yazarı Cengiz Aytmatov'un ardından bir bilim adamın yetiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
"Türkiye Nobel bilim insanları yetiştiriyor"
Sancar konuşmasında, Amerikalı eşinin başından geçen bir anı paylaştı.
Yaşadığı eyalette her yıl ülkelerin tanıtıldığı uluslararası festivalin düzenlendiğini dile getiren Sancar, şunları kaydetti:
"Geçen yıl Türkiye'yi benim eşim tanıttı. Benim eşim Amerikalıdır ama Türk sevdalısıdır. İngilizcede "Turkey" ile "Hindi" terimleri aslında aynı anlamı taşıyor. Eşimin yönettiği ve Türkiye'nin tanıtıldığı kabini ziyaret eden Amerikalı çocuklar, Türkiye'de nelerin icat edildiğini ve Türkiye'de hindinin çok olup olmadığını merak eder. Eşim, Türkiye Nobel bilim insanı yetiştirir diye cevap verir. Bu sefer eşim kendilerine bir soru yöneltir. Kimya Nobel ödülünü kim kazandı biliyor musunuz diye sorar. Cevabı alamayınca cevabını Aziz Sancar diye söyler. Ben bunu büyük bilim adamı olduğumu ispat etmek için söylemiyorum. Demek istediğim şu, dünyada adımızı duyurmak istersek eğer, biz kuvvet olarak tanınmak istersek eğer ve yabancılar tarafından yönetilmek istemiyorsak eğer bilim yapmalıyız. Dünya bizi bilimle tanısın diye bilimde kuvvetli olmalıyız."
"Türk dünyasının bütünleşmesi için önemli bir fırsat"
Türkiye'nin Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat da yaptığı konuşmada, Nobel Kimya Ödülü sahibi Sancar'ın Kırgızistan'a gelişinin, Türk dünyasının bütünleşmesi ve bir arada olması açısından çok önemli bir fırsat olduğunu söyledi.
Sancar'ın başarısını tüm dünyaya kanıtladığını belirten Fırat, Sancar'ın çalışmaya yönelik nasihatlerini meslek hayatı boyunca paylaşacağını sözlerine ekledi.
Milli Üniversite Rektörü Kanat Sadıkov, Sancar ile gurur duyduklarını ifade etti.
Fahri profesörlük unvanını daha önce devlet başkanlarına, ünlü politikacılara ve bilim adamlarına verildiğini anımsatan Sadıkov, Sancar'a fahri profesörlük unvanını kabul ettiği için teşekkür etti. Sadıkov ayrıca üniversitede kurulan Türk Kültür Merkezi'ne destek olan TİKA'ya da minnettar olduklarını dile getirdi.
Konuyla benzer haberler:
Nobel ödüllü Aziz Sancar: Türkiye'deki barış için Nobel'i vermeye hazırım
Kristal Elma Festivali'ne video konferans yöntemiyle bağlanan Nobel Kimya Ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar, “Hayatımda Nobel dahil bütün bilimsel başarılarımı, her şeyimi Türkiye'deki barış için verirdim. Barışı sağlamanın bir yolu olsaydı yapardım, eğer onu başarabilseydim Nobel'den de vazgeçerdim. Nobel'i vermeye hazırım yeter ki ülkeme barış gelsin. Kafamı yoran üzen hep bu olmuştur" dedi.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/nobel-odullu-aziz-sancar-turkiye-deki-baris-icin-nobel-i-vermeye-hazirim_411995
Nobel ödülü alan Sancar, 40 yıldır DNA'nın hikmetli yaratılışı üzerine çalışıyor
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından kimya dalındaki Nobel ödülüne layık görülen Prof. Dr. Aziz Sancar, 40 yıldır DNA onarımı üzerinde büyük titizlikle çalıştığını söyledi.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/nobel-odulu-alan-sancar-40-yildir-dna-nin-hikmetli-yaratilisi-uzerine-calisiyor_361807
Aziz Sancar'dan evrim yorumu
Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, evrim tartışmalarının enerjileri boşa harcadığını söyledi.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/aziz-sancar-dan-evrim-yorumu_435591
Nobel ödüllü Aziz Sancar'dan ''Amerika Diyanet Merkezi'' yorumu...
Nobel Kimya Ödülü sahibi bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar da merkezin kendisine Süleymaniye ve Sultanahmet camilerini hatırlattığını kaydederek, "Burası, Amerika'daki Türklerin varlığını temsil eden bir yapıdır." dedi.
Türk geleneğinde külliyelerin olduğuna ve Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve Cumhuriyet'e kadar bu geleneğin ABD'de de yaşatıldığına dikkati çeken Sancar, "Bu merkez Türkiye'nin Amerika'daki uzantısıdır." şeklinde konuştu.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/nobel-odullu-aziz-sancar-dan-amerika-diyanet-merkezi-yorumu_392047
DNA kitabımız en çok Kur'ân'a benziyor
DNA kitabımız, Kur'an-ı Kerim'den başka bu dünyada hiçbir kitaba benzemiyor!
Ömrümün üçte biri laboratuvarda genetik çalışmalarla geçti; bu süreçte bilimsel keşifler teknolojiyle birlikte hızla arttı...
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/dna-kitabimiz-en-cok-kur-an-a-benziyor_411049
Okumak için tıklayınız:
Tabiat Risalesi okumaları: Evrim bize ne söyle(ye)mez?
Tabiat Risalesi okumaları: Evrim mi ibda ve inşa mı?
Yaratılış ve evrim üzerine -1
AA