Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şehir hastanelerinde "hasta garantisi" iddialarına ilişkin, "Şehir hastanelerinde ne muayene veya poliklinik hizmetlerinden ne ameliyat doluluk oranında ne yatak doluluk oranında ne hasta sayısında herhangi bir garanti yoktur." dedi.
Koca, ulusal bir kanala katıldığı programda, sağlık gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Tüm vatandaşlara sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun şekilde sunulması vizyonuyla hareket ettiklerini belirten Koca, tüm toplum olarak sağlıklı hayat tarzının benimsendiği, herkesin sağlık hakkının korunduğu, ihtiyaç duyan herkesin vaktinde ve kaliteli sağlık hizmetine kolayca erişebildiği bir Türkiye'ye sahip olmak istediklerini söyledi.
Sağlık Bakanlığına bağlı 630 bin, kamu ve özelde ise toplam 1 milyon 25 bin sağlık çalışanı bulunduğunu aktaran Koca, sağlıkta insan kaynaklarının yapılan planlamalar çerçevesinde hızla arttığını ifade etti. Gelişen toplum beklentilerini ve yeni ortaya çıkan durumları başarıyla karşılayacak sağlık insan gücünün en uygun sayıda ve yüksek kalitede eğitilmesinin sağlanması gerektiğine işaret eden Koca, bunun için Bakanlığın eğitim kurumları ile her zaman iş birliği içinde çalışacağını vurguladı.
Bakan Koca, bugün ihtiyaç duyulan sağlık personelinin değil, geleceğin sağlık teknolojilerini ustalıkla kullanabilecek sağlık profesyonellerinin yetiştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, meslek eğitiminde hedefin sadece kontenjan değil, kaliteli eğitim olduğuna dikkati çekti.
Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını ve memnuniyetlerini yükseltmek üzere düzenlemelere vakit geçirmeden başladıklarını da belirten Koca, hekimlerin emekli maaşlarına ilişkin bilgi verdi.
Sağlıkta şiddetin önlenmesi
En önemli gündem maddelerinden birinin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi olduğunu vurgulayan Koca, şiddetin sadece sağlıkçılara yönelik değil, bütün insanlar için kabul edilemez olduğunu ifade etti. Çok yönlü bir yaklaşımla tedbirlerin artırılmasının önemine değinen Koca, "Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planı hazırlıyoruz." dedi.
Koca, hasta ve sağlık personelinin buluştuğu fiziksel ortamların rehabilitasyonu, sağlık personelinde yorgunluk ve bitkinliğe yol açan aşırı iş yükünün azaltılması, doktorların malpraktis ve tazminat tehdidinden kurtarılması, vatandaşların sağlık okuryazarlığının artırılması, sağlık hizmeti verme ve hizmet alma kültürünün toplumsal barış anlayışıyla geliştirilmesi, hasta hekim iletişimini geliştirici eylemlerin hayata geçirilmesi için caydırıcı cezai yaptırımların uygulanması gerektiğini söyledi.
"Yeni kanunda sağlıkta şiddete karşı caydırıcılığı teşvik edecek bir düzenleme yaptık." bilgisini veren Koca, sağlık personeline şiddet uygulayanların şikayete gerek kalmaksızın doğrudan kolluk kuvvetlerince yakalanarak karakolda serbest bırakılmaksızın adli işlemleri tekemmül etmek üzere cumhuriyet savcılığına sevk edilmesi, cumhuriyet basşsavcılığınca dosyanın tekemmül ettirilmesi, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadesinin iş yerinde alınmasının yasal zorunluluk haline geldiğini aktardı.
Koca, Ceza Kanunu'nda sadece sağlık çalışanlarına yönelik değil, bütün şiddet olaylarında, hırsızlık, gasp ve benzeri olaylarda herkesi ilgilendiren kamu vicdanını rahatlatıcı genel bir düzenlemenin yapılması gerektiğini düşündüğünü bildirdi.
"Hedefimiz, Türkiye genelinde 150 bin yatak kapasitesine ulaşmak"
Sağlıkta Dönüşüm Programı başladığında mevcut hastanelerin yaş ortalamasının 48 olduğunu belirten Koca, birçoğunun da deprem güvenliği ve fonksiyonel açıdan çok kötü durumda bulunduğunu ifade etti. Koca, "2023 hedefimiz Türkiye genelinde 150 bin yatak kapasitesine ulaşmak." dedi.
Özellikle büyük yapıların kamu-özel iş birliği modeliyle yapılmasının programlandığını anlatan Koca, bu şekilde önemli avantajların söz konusu olduğunu söyledi. Koca, bu şekilde hastane inşa süresinin kısaldığını, uzun süreli bakım ve onarım maliyetleri ile idame risklerinin özel sektöre ait olduğunu, yatırım yükünün uzun yıllara yayıldığını kaydetti.
Şehir hastaneleri
Şehir hastanelerinde, sadece bir hastanenin değil, alanında özelleşmiş çok sayıda hastanenin bir arada olduğuna işaret eden Koca, bu hastanelere başvuran hastaların, sağlıkla ilgili sorunlarının tamamının bir merkezde sonuçlandırılacağını belirtti. Koca, "Şehir hastanelerini bir hastane şehri gibi planlıyoruz. Bölgesinde en üst seviyede hizmet verebilecek şekilde olmasını istiyoruz." diye konuştu.
Koca, şehir hastanelerinin üniversite hastanelerine açılmasının, hem hizmet kalitesine hem de üniversitelerin yeni bir açılım yapmasına fırsat sağlayacağını ifade etti. Koca, bundan sonraki dönemde birden fazla üniversite ile birlikte kullanım protokolü yapılacağını aktararak, özellikle üniversitelerle iş birliği içinde olunacağını ve birlikte kullanım sağlanacağını vurguladı.
Bakan Koca, üniversiteler ile iş birliği içinde Türkiye'yi sağlık turizminde önemli bir marka haline getirmek hedefinin en önemli taşlarından birinin şehir hastaneleri olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Şehir hastaneleri projelerinde hastanenin yapılacağı hazine arazisinin yüklenici firmaya ücretsiz verilmesinin de söz konusu olmadığının altını çizen Koca, "Şirketin inşaata başlayabilmesi amacıyla arsanın üst kullanım hakkı devredilmekte ve 25 yılın sonunda arsa ve bina tüm takyidatlardan arınmış bir şekilde kamuya devredilmektedir." bilgisini verdi.
Koca, "Ne Hazine ne Sağlık Bakanlığı ile kamu özel iş birliği sözleşmelerine yönelik bugüne kadar hiçbir borç üstlenim anlaşması imzalanmamıştır." dedi.
Ön Yeterlilik İhale İlanı'nın kamuoyuna Resmi Gazete ve ulusal basın aracılığıyla duyurulduğunu vurgulayan Koca, şu an ihale aşamasında olan projelere 17 firmanın katıldığını belirtti.
Kamuoyunda bazı platformlarda dile getirilen "şehir hastanelerinde hasta garantisi verildiği"ne ilişkin iddiaların da doğru olmadığına işaret eden Koca, "Şehir hastanelerinde ne muayene veya poliklinik hizmetlerinden ne ameliyat doluluk oranında ne yatak doluluk oranında ne hasta sayısında herhangi bir garanti yoktur. Çok net ifade ediyorum." şeklinde konuştu.
Koca, şehir hastanelerinde arsaların firmalara ücretsiz verildiğine yönelik iddiaların da gerçek dışı olduğunu belirterek, "Yapılan şu; üst kullanım hakkı 25 yıl için veriliyor. Mülkiyeti tamamen bizde. Süre sonunda bina ve içerisindekiler dahil her şeyiyle bize devredilecek." diye konuştu.
Sağlık turizmi
Sağlık turizminin en önemli stratejik hedeflerden biri olduğunun altını çizen Koca, "Sağlık turizmini bir devlet politikası haline getirmek istiyoruz." dedi.
Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin hem uygun fiyatlı hem de son derece kaliteli olduğunu ifade eden Koca, "Sağlık turizmi son on yılda yaklaşık on kat arttıa ama sağlık hizmetlerinde geldiğimiz nokta düşünüldüğünde potansiyelimizin çok altındayız." diye konuştu.
Öte yandan Bakan Koca, antibiyotik kullanımının akılcı ilaç uygulamaları ile azaldığını ancak daha da azaltılması gerektiğini vurguladı.
Koca, tütün kullanımı ile mücadele kapsamında da sigara paketlerinde "tek tip" uygulamasına geçileceğini anımsattı.
İlaç teminine ilişkin olarak da Koca, "Ruhsatlı ilaçların hepsini ödüyoruz. Bir şekilde literatürde ve hekimin uygun gördüğü ilacı da dışarıdan temin ederek ödüyoruz." dedi.
AA