05 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Basından Seçmeler

Üzülüyorum

Mayın işi neden bu hale geldi?

Bunda, bizim, medyada eleştirel duranların bir kabahati mi oldu?

AK Parti grubundaki sancıyı biz mi oluşturduk?

Muhalefetin kamuoyundaki etkinliğini biz mi sağladık?

Başbakan’ın grup konuşmasındaki öfkeye bakıp, üzülüyorum.

Gruptaki çekimserliğe bakıp, yazarlara yüklenmeyi yadırgıyorum.

“Mayınları 5-6 tabur askerle temizlerim” diyen emekli albaya, “Sen emekli bir adamsın, işine bak” türü yaklaşımlar çok garip.

Yazarlara yönelik hamle!

Neyi çözer ki bu?

Kamuoyunda bir kuşku oluştu ve bunu tamamen, mayın işini kötü yöneten AK Parti grup yönetimi oluşturdu.

Ben de, Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki kişi olduğuna bütün kalbimle inanırım.

Ama dünyadaki işlerin Davos’tan ibaret olmadığını da biliyorum.

Belki de, sürecin hiçbir safhasında İsrailli firma düşünülmedi.

Ama o faşizan maşizan sözleri, o Ahmet-İzak karşılaştırmaları bilmem neler... “Bu işin içinde bir iş var” izlenimini doğurmadı mı? Bunu, kamuoyunu azıcık okuyan herkes görmüyor mu?

İşi bilenlerin hiç de gerekli görmediği “Yap-İşlet-Devret” maddesinin kanun teklifinde yer almasında öylesine esrarengiz bir ısrar söz konusu oldu ki, bu meseleye öylesine abanıldı ki, insanlar anlamsızlığa anlam vermeye yöneldiler.

Ve ister istemez bundan sorgulama çıktı.

AK Parti grubunda biraz sorgulayıcı duran herkesi dışlamak mı gerekiyor?

“Fatura mı ödüyoruz?” başlıklı yazımın sonlarında şu cümleler vardı:

“Şunu açıkça söyleyelim:

Bu işi bundan sonra İsrail’e yaptırmanın imkanı, şayet hükümet intihar etmeyi göze almıyorsa, yoktur.

İntihar etmeyi göze aldığında da hiç olmayacaktır.”

Bu cümleleri yeniden okuduğumda, işe tersinden de bakılabileceğini düşünüyorum:

Hükümet belki de, bu işi asla İsrail’e vermemeyi, böyle tersinden bir eylemle gerçekleştirmiş oldu. Evet, artık çok düşük bir fiyat da verse, 44 yıllığına değil, 4 yıllığına da anlaşmaya yanaşsa, mayın işi İsrail’e verilemez hale geldi.

Aynı yazımdan şu cümleyi de almalıyım:

“Hükümet, iki ay önce yenilendi. Bence hükümeti ve AK Parti’yi bu “mayınlı alan”a sürmemek lazımdı. Çok büyük hata oldu.”

Benim düşüncelerim, duygularım bu.

Bu duyguların karşılığı öfke olmamalı.

Hakan Albayrak’a verilecek cevap da öfke olmamalı.

Hükümetin yıpranmasına üzülüyorum. Ama hükümeti bizim eleştirilerimizden ziyade, kendi hatalarının yıprattığını düşünüyorum.

Hakan Albayrak’ın, Tayyip Erdoğan’ın sert konuşmasına cevap niteliğinde olan dünkü yazısı, Yeni Şafak’ın internet sayfasında yer aldı, gazetede yer almadı. (Yazı saat 11.00’de internet sitesinden de çıkarıldı, sonra saat 15.00’te yeniden kondu!)

2005, 19 Ağustos’unda Ahmet Taşgetiren için olduğu gibi...

Bunlar hoş şeyler değil.

Bugün, 4.6.2009

Ahmet Taşgetiren

05.06.2009


Can ‘bedelli’ askerlik

Her Türk asker’ doğuyor ama askerlik çağı gelmiş gençlerin önemli bir bölümü bedelli askerlik istiyor nedense.

Aslında çok haksız değiller çünkü önemli bir bölümü iş güç hatta çoluk çocuk sahibi.

Hayatlarına ara vermek istemiyorlar. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile Genelkurmay Başkanlığı ise bu talebe karşı, ‘kesinlikle olmaz’ diyorlar.

Milli Savunma Bakanı Gönül, Washington’da Hürriyet’e yaptığı açıklamada ‘bedelli askerliğe’ şu sözlerle noktayı koydu:

‘Türkiye’nin özel şartları ve terörle mücadele gerçeği varken, kimseye kalkıp bedelli askerlikten bahsedemezsiniz. Bir şehit annesi ileride gelse ve ‘Benim oğlum, parası olmadığı ve bu nedenle askere gittiği için mi öldü?’ diye sorarsa ne diyeceğiz? Bu ülkede PKK terörü bitmeden bedelli uygulaması imk nsız.’

Hoş ama maalesef içi boş sözler.

Çünkü bu ülkede yıllardır bir ‘bedelli askerlik’ var.

Bu, bedeli ‘can’ ile ödenen bir askerlik.

Maalesef, bedeli canıyla ödeyenler ise hep aynı kesimden gençler.

Cenazeleri hep benzer camilerden kalkan, ‘tek tip şehit’ler onlar.

O yüzden Sayın Bakan’ın bedelli ile ilgili sözlerini içten bulmak kolay değil.

Belki Gönül kendi bakanlığı döneminde Türkiye’nin en varlıklı aileleri ile yüksek sivil ve asker bürokratların çocuklarının nerede ve nasıl askerlik yaptığını açıklar ve inandırıcılığını artırır.

Çünkü bugünkü tablo bedeli hep aynı yoksul kesimin ödediğini gösteriyor ve bu gerçek de adalet duygusunu ciddi biçimde zedeliyor.

Kimileri başka türlü bedeller ödeyip çocuklarının güvenli bir yerde askerlik yapmasını sağlıyor.

Eşit eğitim hakkına sahip olamayan, yarım yamalak eğitimiyle düzgün bir iş bulamayan, bulsa da ilk krizde kapı önüne konulanlar, en asker doğanlar oluyor nedense.

Çoğunlukla kızları başörtülü olduğu için üniversite kapısından çevrilen başörtülü anaların oğulları ödüyor hep bedeli.

Üstelik de canlarıyla.

Maçlardaki hakem hataları için kıyametler koparan toplumumuzun böylesi bir adaletsizliğe sessiz kalması ise şaşırtıcı.

Ama sağlıklı bir toplum için rahatsız edici bir tablo.

Bu adaletsizliğe mutlaka çözüm bulunmalı.

Çözüm ise basit.

Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un daha önce açıkladığı gibi, özellikle terörle mücadele konusunu profesyonel askerlere teslim etmek.

Hayatında silah görmemiş gençleri 4 aylık temel eğitimin ardından, bölgeyi ve dağları avucunun içi gibi bilen, sürekli askeri eğitimden geçen eylemcilerin üstüne yollamanın yanlışlığı yıllardır yazılıp çiziliyor.

Zaten günümüz teknolojileri ordunun profesyonelleşmesini, özel eğitimli personele geçişi zorunlu kılıyor.

Evet, ulus devlet olma yolu temel eğitim ve zorunlu askerlikten geçiyor.

Ama askerliğin zorunlu olduğu ülkelerde bile bu süre giderek kısalıyor.

Terör belasından kurtulma şansını yakaladığımız bu dönemde bunu gerçekleştirme şansı daha da yüksek aslında.

Kederde ve neşede ortak ülkemizde bugün bedelli bir askerlik var açıkçası ve bedeli ödeyenler hep aynı kesimden.

Bu can bedelli bir askerlik.

Bütün gençler dalağını aldıramayacağına göre, burada adaleti sağlamak devlete düşer.

Star, 4.6.2009

05.06.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis