05 Aralık 2012, Çarşamba
Özdabak’ın, Sungur Ağabeyi “Nerede kaldın Sungur’um?” diye karşılayan Üstada onun “Tiflis’teki medreseni açtım da geldim” cevabı verdiğini anlatan çizgileri, bize 20 seneyi aşkın bir süre önce yayınlanan bir yazımızı hatırlattı.
23 Eylül 1992’de, o zaman “Satır arası” klişesiyle çıkan köşemizde, “Rusya’yı üç katı zulmet gözleyir” başlıklı yazımızın üzerine bir gazete haberinin kupürünü koymuş ve yazıya şöyle devam etmiştik.
Yukarıdaki kupür, Gürcistan’da yayınlanan otuz bin aboneli Azeri gazetesi Gürcistan’ın 18 Temmuz 1992 tarihli sayısında çıkan bir yazıya ait. Yazımızın başlığını da bu yazının başlığından aldık. Rafik Hümmet imzasıyla kaleme alınan yazıda, Said Nursî’nin hizmetleri kısaca anlatılıyor. Yazıya düşülen haşiyede ise şu cümleleri okuyoruz:
“Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri hadiseleri ilhamen kabakcadan [önceden] haber vermiştir. Meselâ o 1913’üncü yılda demiştir ki: ‘Rusya’yı birbirinin ardınca üç katı zulmet bürüyecektir.’ Hemin zulmetlerden biri çarlığın devrilmesi; ikinci bolşeviklerin hakimiyete gelmesi, üçüncüsü ise Sovyetler Birliğinin dağılmasıdır.”
Yazının girişinde Rafik Hümmet, bu bilgileri Mustafa Sungur Ağabeyle Tiflis’te yaptığı sohbet esnasında edindiğini belirtiyor. Ve Bediüzzaman’ın Tiflis gezisinden söz ederken, “1913’üncü yılda kabakcadan haber verdiği kimi; bu yıl Mayıs 25’ten 25 Haziran’a dek Tibilisi’de olmuş, Senan dağını ziyaret etmiş” olduğunu yazıyor.
Bu haberi ve bilgileri, okuyucumuz Rasim Demir kanalıyla bize ulaşan bir dokümandan aldık. Dokümanda, Mustafa Sungur Ağabeyin ve halen Tiflis’te Risale-i Nur’u tanıtma hizmetlerinde bulunan Sabahaddin Yılmaz’ın mektupları ile yukarıda kupürünü verdiğimiz yazının “tercüme”si de var.
Sungur Ağabeyin müjdeli ve manidar mektubunda bilhassa şu cümleler dikkatimizi çekiyor:
“Hz. Üstadımız, 1952 ve 1953 senelerinde Gençlik Rehberi ve Samsun mahkemeleri münasebetiyle İstanbul’a geldiklerinde, Kafkasya’dan gelen bazı ziyaretçilerin hüzünlerine ve endişeli suallerine tesellî babında, ‘Merak etmeyiniz, bir zaman oralar açılacak, gidip gelmeler olacaktır’ diye cevapta bulunmuştur. Hem 1953’te bu âciz, Samsun hapsinde bulunduğum sırada İstanbul’da bazı kardeşlerimize bendeleri için ‘Medresemi açmak üzere Tiflis’e göndereceğim’ buyurmaları gibi, bazen latife tarzında ‘Seni Rusya’ya göndereceğim’ diye beyanda bulunurlardı.
“Bilâhare bu âciz, Hz. Üstadın bu beyanını şöyle fehmettim ki, Samsun’da bulunmaklığımızla, Karadeniz havalisi Nur talebelerinin ileride Kafkas ve Türkistan hizmetlerinde bulunacaklarına bir işaret imiş. Hakikaten Karadeniz havalisi, başta Rize olarak, Kafkas ve Türkistan illerine müteveccih fedakârane hizmette bulunuyorlar. Maddî-manevî alâkalarıyla Tiflis, Azerbaycan, hem de Türkistan’da dershane-i nuriye açılmasına vesile oldular.”
Sungur Ağabeyin ihlâslı kaleminden çıkan satırlar, Bediüzzaman Hazretlerinin ulvî dâvâsına gönül vermiş insanların ruhlarına zemzem gibi geliyor; ferahlık, huzur ve ümit veriyor; şevkleri kamçılıyor.
* Yazının devamı da var. Yarına...
Okunma Sayısı: 2790
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.