İŞVEREN tarafından işçi; sağlık sebepleri, zorlayıcı sebepler, işçinin göz altına alınması, tutuklanması, askere gitme, emeklilik hakkı kazanma, kadın işçinin evlenmesi, işçinin ölümü gibi sebeplerle işten çıkarılırsa, kıdem tazminatı alabilir.
İşçi, ikramiyenin kaldırılması, maaşının işveren tarafından geç ödenmesi, ücretsiz izne çıkarılması, iş konumunun değiştirilmesi, yol, yemek ve yakacak yardımı gibi sosyal haklarının kaldırılması durumunda işten ayrılırsa, yani işinden istifa ederse, bu durumlarda işverenden kıdem tazminatı alabilmektedir. Normal şartlarda işyerinden kendi rızasıyla ayrılan işçiye kıdem tazminatı ödenmezken, üstte belirttiğimiz durumlara maruz kalan işçi işinden ayrılırsa, kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
Bu gibi, durumlarda kendince geçerli ve haklı bir sebeple işinden ayrılan işçi, işten ayrılış dilekçesini (istifa dilekçesi) işverene verirken “istifa ediyorum” şeklinde değil, “iş akdimi tek taraflı olarak fesh ediyorum” ifadesini kullanmalı ve bu ifade ile dilekçesini bitirmelidir.
BAĞ-KUR HİZMET SÜRELERİNİZİ İPTAL ETTİREMEZSİNİZ
SORU: 15.09.2004-20.07.2006 tarihleri arasında vergi mükellefiyet kaydından dolayı Bağ-Kur’lu sayılmışım. Bundan dolayı tarafıma 8.000 TL’ye yakın prim borcu çıkarmışlar. Ben SSK şartlarında emekli olmak istiyorum. SSK şartlarında prim ödeme gün sayım tamam, yalnızca yaşımın dolmasını bekliyorum. Bu yüzden Bağ-Kur hizmetlerimin bana bir gereği yok. Söz konusu Bağ-Kur hizmetlerimi iptal ettirip, prim borçlarından kurtulabilir miyim?
Ali Şahlı - Ankara
CEVAP: 2004 ve 2006 yılları arasında vergi mükellefiyet kaydından dolayı oluşturulan Bağ-Kur sigortalılık süreleriniz zorunlu bir sigortalılık türüdür. Yani, siz istemeseniz bile vergi mükellefi olduğunuz sürece zorunlu olarak Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılırsınız. Bu sebeple, bahse konu Bağ-Kur hizmetleriniz iptal ettiremezsiniz. Bu sürelerin prim borçlarını da ödemek zorundasınız.
YENİ İŞ GÜVENLİĞİ YASASINDA 50 İŞÇİ SINIRI KALDIRILDI
Yılardır yönetmelik ve tebliğ gibi ikincil mevzuatlarla yürütülen iş güvenliği hayatımız nihayet bir yasa ile yürütülmeye başlayacak. İş güvenliği yasasında temel anlamda daha önce uygulamada olan mevzuatlardan çok farklı bir düzenleme yok. Bu yasa ile iş güvenliği hayatımıza getirilen en önemli yenilik ve değişiklik, şu anki uygulamada sanayiden sayılan ve 50’den fazla işçi çalıştıran işverenler iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırmak zorunda. İsteyen işveren bu hizmetleri dışarıdan da alabiliyor. Fakat yeni iş güvenliği yasasına göre, 50 işçi sınırı kaldırılıyor ve bütün işyerleri için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi zorunlu hale geliyor. Yani üç işçi çalıştıran bir işyeri dahi bir iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekiminden hizmet almak zorunda olacak.
ZİRAAT ODASI KAYDI OLMAYAN TARIM BAĞ-KUR'LUSU OLAMAZ
SORU: İzmir ilinde beş dönümlük bir bağ aldım. Bağın tapusu eşimin üzerine kayıtlı. Eşimi yeni satın aldığım bu bağ üzerinden tarım Bağ-Kur sigortalısı (tarım 4/b sigortalısı) yapmak istiyorum. Bu konuda bana nasıl yardımcı olabilirsiniz? Ekrem HANLI / İzmir
CEVAP: 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasına göre, 5510 sayılı yasa kapsamında tarım 4/b sigortalısı (tarım Bağ-Kur’lusu) olabilmek için, ziraat odalarına kayıt olmak zorunluluğu getirildi. Bu sebeple, yeni satın aldığınız bağın tapusu sizin eşinizin tarım Bağ-Kur’lusu olmasına yeterli olmaz. En kısa zamanda, bağa ait tapu kaydını bulunduğunuz yerdeki ziraat odası götürüp, odaya kaydolun. Odaya kayıt tarihinizden itibaren eşinizin tarım Bağ-Kur’u otomatikman başlatılacaktır.
Sorularınız için e-posta:
[email protected] ,
[email protected]