İYİ AMELLER RAHMETTİR
Salih amellerimiz zor zamanlar için tek geçer akçelerimizdir.
Mahşerden zor zaman var mıdır?
İşlediğimiz iyi amellerimizin Mahşer günü elimizden tutması Allah’ın rahmetindendir.
Peygamber Efendimiz (asm) uzunca bir hadiste bir mahşer kesitini şöyle sunuyor:
“Ben geçen gece rüya-yı sâdıkada neler neler gördüm.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, azap melekleri etrafını sarmıştı. O anda almış olduğu abdest geldi ve onu kurtardı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, kendisi için kabir azabı hazırlanmıştı. Namazı geldi ve onu kurtardı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, şeytanlar etrafını kuşatmıştı. Yaptığı zikirler geldi ve onu kurtardı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, susuzluktan dili dışarıya sarkmış, soluyordu. Tuttuğu Ramazan orucu geldi ve ona su ikrâm etti.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, önü karanlık, arkası karanlık, sağı karanlık, solu karanlık, üstü karanlık, altı karanlıktı. Yaptığı hac ve umresi geldi ve onu bu karanlıklardan çıkardı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, ölüm meleği ruhunu almak için gelmişti. Anne ve babasına yaptığı iyilikler geldi, meleğin o anda ruhunu almasına mani oldu.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, mü’minlerle konuştuğu halde, onlar kendisiyle konuşmuyorlardı. Akrabalarıyla olan iyi ilişkileri geldi ve onlara hitâben, “Bu akrabalarına iyilik ederdi.” dedi. Bunun üzerine onlar da o zâtla konuştular. O da onlara karıştı.
AMELLER BİRER FAİL-İ MUHTAR GİBİLER
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, peygamberler halka halka olmuşlardı. Hangi halkanın yanına varsa kovuluyordu. O anda cünüplükten gusletmesi geldi, ellerinden tutarak onların yanına oturttum.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, Cehennemin hararetini elleriyle yüzünden uzaklaştırmaya çalışıyordu. O anda verdiği sadakalar geldi, üzerine gölge, yüzüne karşı perde oldu.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, azap zebânîleri yanına gelmişti. O anda iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırması geldi. Ve onu bu halden kurtardı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, Cehennem uçurumundan düşmüştü. Dünyada iken Allah korkusundan döktüğü gözyaşları geldi ve onu ateşten kurtardı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, amel defteri sol tarafından verilmişti. Allah korkusu geldi ve amel defterini alıp sağ eline verdi.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, terazisinin iyilik kefesi hafif gelmişti. Küçük yaşta ölen çocukları geldi ve terazisini ağırlaştırdı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, Cehennemin tam kıyısında bekliyordu. Allah korkusundan kalbinin ürpermesi geldi, onu bu halden kurtardı.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, korkudan yaş hurma dalının sallanması gibi titriyordu. Allah’a olan hüsn-ü zannı geldi ve titremesini dindirdi.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, Sırat Köprüsünde sürünerek ve emekleyerek yol almaya çalışıyordu. Bana getirdiği salâvatlar geldi, elinden tutarak ayağa kaldırdı. Böylece Sıratı geçti.
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, Cennet kapılarına kadar geldi, fakat kapılar yüzüne kapandı. Getirdiği kelime-i şehâdetler geldi, elinden tutarak Cennete girdirdi.”1
DUÂ
Ya Rab! Ya Raûf! Ya Veliyy! Ya Selâm!
Esenlik ver, kurtar, himayet et, inayet kıl! Re’fetini, rahmetini, merhametini, lütfunu, mağfiretini yar kıl! Günahımız dolayısıyla amelimizi ağyar kılma! Seyyiatımız dolayısıyla hasenatımızı yüzümüze vurma! Taksiratımızı affet! Âmin!
Dipnot: 1- Câmiü’s-Sağîr, 2/1456.