Geçen Cumartesi ve Pazar günleri Ege Bölgesi Yeni Asya Okuyucuları ve temsilcileri İzmir’de muhteşem bir programda ve toplantıda buluştular.
Programın ihtişamı kesinlikle çağrıya icabet eden ve Yeni Asya’nın misyonuna teveccüh gösteren ve sahip çıkan güzide okuyucularına aittir.
Gazetemiz Yönetim Kurulu üyeleri, mütevazı, ama dirayetli ve ehliyetli duruşlarıyla iki gün boyunca okuyucularının ve cemaatinin yanında ve içinde yer aldılar.
Gazetemiz yazarlarından Kâzım Güleçyüz, velut kaleminin ve isabetli yorumlarının hakkını ve şükrünü iki gün boyunca okuyucularının ve cemaatinin yanında ve içinde yer alarak verdi.
Demokrat Nurculuğun iç mimarı Zübeyir Ağabey’in dâvâ yadigârı ve 19. Dönem Milletvekili Nurettin Tokdemir, Yeni Asya’nın tarihçesine, misyonuna ve dâvâsına müştak, aşina ve onurlu duruşuyla, engin bilgileri ve zengin değerlendirmeleriyle Yeni Asya okuyucularının ve cemaatinin yanında ve içinde yer aldı.
Antalya, Burdur, Isparta, Afyon, Uşak, Muğla, Manisa, Akhisar, Turgutlu, Salihli, Aydın, Bandırma Edincik, İzmir, Ödemiş, Tire, Torbalı ve Menemen’den katılan bay bayan çok sayıda okuyucu ve temsilcilerimiz sabahın on’undan akşamın on buçuğuna kadar, yemek ve namazdan başka ara vermeden, çayları sunumlar esnasında sessizce almak suretiyle, tanışmaya ve bire bir görüşmeye bile fırsat bulamadan, âdeta nefes almadan konuşmacıları dinlediler, sordular, anlatılanları paylaştılar, katıldılar.
Yeni Asya okuyucuları dinlemeye doymadılar, paylaşmaya doymadılar, şevke doymadılar.
BULUŞMA ŞEVK TAZELEDİ
Hiç mübalâğa değil: O gün, gün boyunca Nurcular bir Nur bahçesine düşmüşlerdi, bir şevk denizine dalmışlardı.
Gözler pırıl pırıl, yüzler şevk dolu, bakışlar ümidin zirvesinde, duruşlar heyecanlı, dillerde duâ, kalplerde ihlâs, gönüllerde uhuvvet şerha şerha kucaklaştı.
Nur Talebeleri dertlerinin farkındaydı, imtihanlarının farkındaydı. Zorluklarını biliyorlardı.
Bu dâvâda istikamet hiç kolay olmamıştı ki, şimdi olsun! Belki şimdiki daha zorlusu idi.
Bellerini büken fitne rüzgârlarının nereden estiğini biliyorlardı. Fitne rüzgârları Nur Talebelerinin bellerini hiç doğrultmadı ki, şimdi doğrultsun!
Belki şimdiki daha şiddetlisiydi.
Bedbinliğin, karamsarlığın, ye’sin, ümitsizliğin, karalamaların burnunun rağmına, Nur Talebeleri şevkle işlerinin başındaydılar.
PROGRAMIN AKIŞI
Bendeniz programın açılışında meşveret ve şahs-ı manevinin manevî ehemmiyeti üzerinde durdum. Yönetim Kurulumuzdan Nejat Eren Ağabey, meşveret esasını sistemleştiren sistem kitapçığımızla ilgili açıklamalarda bulundu. Kâzım Ağabey Yeni Asya’nın yayın politikası üzerinde durarak, son bir yıldan beri cemaat ile hükümet arasındaki kavgada taraf olmadan ve tarafgirlik yapmadan, yalnız hakkın hatırını âli tutan bir hassasiyet ile her iki tarafa da eşit mesafede sergilediği vakur duruşun hikmetlerini aktardı. Değerli Parlamenterimiz Nurettin Tokdemir Ağabey, Üstad Hazretlerinin basın ve yayın hayatına verdiği önemden ve bu asırda iman ve Kur’ân dâvâsının bir naşir-i efkâra duyduğu ihtiyaçtan başlayarak, İttihat ve Yeni Asya çizgisinin kırk beş yıldan beri tavizsiz istikrarını borçlu olduğu Zübeyrî duruşun ehemmiyetini güncel misallerle de destekleyerek anlattı.
Sunumlar, soru cevap faslı, çay, yemek, namaz, akşam dersleri derken… Saat on buçuk olduğunda gözlerde hâlâ zerre kadar yorgunluk eseri yoktu.
YENİ ASYA’SIZ YAŞAYAMAM!
Yeni Asya’nın haklılığını zaman teyid ediyor. Yeni Asya’nın demokrasi dâvâsını olaylar doğruluyor. Yeni Asya’nın siyasî muktesit mesleğine tarih şapka çıkarıyor. Yeni Asya’nın sosyal problemlere sunduğu isabetli çözümleri zaman tasdik ediyor.
Meselâ en son, bandrol meselesi gibi el yapımı bir problemde Yeni Asya’nın isabetli duruşunu, sakim bandrol süreci doğruluyor.
Fakat nasıl oluyorsa Yeni Asya’ya karşı bir kara propaganda, bir taşlama, bir karalama, bir husumet, bir kin kampanyası uzunca bir süreden beri sürdürülüyor!
Demek ki bu, Yeni Asya’nın haklılığının bir göstergesidir. Atalarımız meyveli ağaç taşlanır dememişler mi?
Sami Cebeci Ağabeyin ifadesiyle artık bu kara propagandayı beyaz propagandaya çevirmenin zamanı geldi.
Kara propagandaya karşı beyaz propagandaya geçerek, iller bazında aylık (dinamik biçimde her ay) en az yüzde on artış kararı alınması iki günlük toplantıların meyvesi oldu.
İki günlük toplantıların parolası olarak zihinlere kazınan ise şu cümle oldu:
“Ekmeksiz yaşarım, Yeni Asya’sız yaşayamam!”