Çorum Sungurlu’dan Nabi Bey: “Yirmi İkinci Söz’ün Mukaddimesinde geçen ellibeş lisan nedir?”
HER ŞEY TEVHİD OKUYOR
Risale-i Nur’da geçiyor ki, âlem büyük bir kitaptır. Bu büyük kitabın her bir cüz’ü, yani parçacığı, bütün yazılarıyla, fasıllarıyla, sayfalarıyla, satırlarıyla, cümleleriyle, harfleriyle, Allah’ın varlığına ve birliğine şehâdet etmektedir. Kâinât da büyük bir insan hükmündedir. Bu büyük insan bütün âzâsıyla, cevherleriyle, hücreleriyle, zerreleriyle, vasıflarıyla, sıfatlarıyla, halleriyle Allah’ın varlığına ve birliğine delâlet etmektedir.
Yirmi ikinci Söz’ün Mukaddimesinde geçen „elli beş lisan“ mefhumunu Bediüzzaman Hazretleri Mesnevi-i Nuriye’de Katre risalesinde izah ediyor.
Katre Risalesindeki izahtan anlıyoruz ki bu kâinât bütün nevileriyle “Allah’tan başka ilah yoktur” dediği gibi; bütün cinsleriyle, “O’ndan başka Yaratıcı yoktur.” Diyor. Bütün cüz‘leriyle, “O’ndan başka Sani yoktur.” Diye bağırmakta; bütün parçacıklarıyla “O’ndan başka Tedbîr Edici yoktur.” Diye kulakları çınlatmakta; bütün küçük bireylerin parçalarıyla “O’ndan başka Terbiye Edici yoktur.” Diye bildirmekte; bütün küçük parçaların hücreleriyle “O’ndan başka Tasarruf Edici yoktur.” Diye seslenmekte; bütün hücrelerin atomlarıyla “O’ndan başka Yaratıcı yoktur.” Diye ilan etmekte; bütün atomların tarlası hükmünde olan hadsiz esîr deniziyle “Allah’tan başka ilah yoktur” diye kâinâtı çınlatmaktadır.1
Üstad Saîd Nursî Hazretleri, bu kâinâtın her bir nevinden Allah’ın varlığına ve birliğine işâret hükmünde elli beş “lisan”, yani “sıfat” olduğunu bildiriyor. Varlıkların sahip oldukları sıfatlar dikkatle incelendiğinde her bir sıfatın farklı bir dil hükmünde gâyet net bir üslup ile bize Allah’ın varlığını ve birliğini haber verdiği gâyet açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
BİZİ ALLAH’IN VARLIĞINA VE BİRLİĞİNE GÖTÜREN DELİLLER
1-Kâinâtta görünen kusursuz tanzimat.
2-Canlı cansız her şeyin mükemmel bir düzen içinde meydana çıkması.
3-Her bir şeyin baş döndürücü denge ve âhenk içinde halden hale geçmesi.
4-Her şeyde kendini gösteren göz kamaştırıcı intizam.
5-Varlıkların birbiri peşi sıra âhenkli biçimde varlık sahasına çıkmaları..
6-Gökyüzü sayfasının güneş ve yıldızlarla yazılması Kudret sıfatını bildiriyor.
7-Bal arısı ve karınca gibi tüm küçük sayfaların hücrelerle ve zerrelerle yazılması.
8-Makro-plânda güneş ve yıldızlarla, mikro-plânda hücreler ve zerrelerin âhenkte, harekette ve düzende bir olması.
9-Bulut ve yer yüzü gibi cansız ve birbirine muhâlif şeylerde bile gözüken bir birinin ihtiyacına cevap verme, birbirinin yardımına koşma halleri.
10-Güneşten çok uzak olsalar da tüm gezegenlerin güneşe veya birbirlerine dayanmaları.
11-Yıldızlar gibi muhteşem eserlerin teşkilâtta birbirine benzemeleri.
12-Yer yüzünün birbirine benzeyen çiçekleri ve canlılarındaki münâsebet ve uyum.
13-Her bir varlık vücuda gelişiyle Bârî ismini gösteriyor.
14-Her bir varlık fevkalade güzel bir şekilde yaratılmasıyla Musavvir ismini bildiriyor.
15-Her bir canlı eşsiz biçimde gıdalanmasıyla Rezzâk ismine işaret ediyor.
16-Her bir hayat sahibi hastalıklardan korunması ve hastalandığında şifa bulmasıyla Şâfî ismini gösteriyor.
HER BİR DİL TEK BİR YARATICIYI GÖSTERİYOR
17-Güneş sistemi gibi büyük sistemlerle, bal arısının gözleri gibi küçük sistemler arasındaki hârika irtibat ve uyum terbiye edcilerinin bir olduğuna işaret ediyor.
18-Zerreler arasındaki câzibenin, güneş ve yıldızlar arasındaki câzibeye kardeş olması.
19-Birleşik varlıklarda her cüz’ün tam lâyık mevkîine konulmasında görülen eksiksiz âhenk.
20-Her ferdin, kendisini diğer bütün fertlerden ayıran hususi yaratılışı Allah’ın irade sıfatının her şeye şamil olduğunu gösteriyor.
21-Her ferde, sırf kendisi için husûsî karakter tayin edilmesi.
22-Kâinâttaki bütün atomların bir elden çıktığını gösteren eşsiz bir denge içinde olması.
23-Görünen sebeplerin pek basit, gayet sınırlı, fakir, cansız, şuursuz ve irâdesiz olmasına rağmen, peşine takılan meyvelerde görülen harika nakışlar, güzel ziynetler ve eşsiz sanatlar.
GÜNÜN DUASI
Ey her şeyi bin bir çeşit renklerle dilediği gibi bezeyen Mülevvin! Ey her şeyi bin bir çeşit süslerle dilediği gibi süsleyen Müzeyyin! Ey kullarına bin bir türlü hakikatleri açıklayan Mübeyyin olan Allah’ım! Lisanımıza tevhid neş’esi ver! Kalbimize tevhid şuuru ver! Duygularımıza tevhid huzuru ver! Bizi muvahhidlerden eyle! Âmin.
Dipnotlar:1 Mesnevî-i Nûriye, s. 48