"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tesettür manevî hayatımızın baştacıdır

Süleyman KÖSMENE
03 Eylül 2016, Cumartesi
İstanbul’dan Ebru Hanım: “Kur’ân’da hanımların saçlarını örtmesi ile ilgili emrin hikmetleri neler olabilir?”

EŞLER BİRBİRİNİ HAYIRDA TAKİLİT ETMELİDİR 

Tesettür Risalesi’nde geçiyor ki, erkek ile hanımının dînî hassasiyet noktasında birbirine denk veya birbirinin hislerine ve meşrû dâiredeki tercihlerine saygılı olmaları, her ikisini de salih amel ve davranışlara götürür. Bu salih amel ve davranışlar onlara –Allah’ın izniyle- ebedî saadet kapısını açar.

Hanımının dînî duyarlılığını takdir edip örnek alan ve dinde hanımını taklit eden erkek dünyada ve âhirette mutludur ve bahtiyardır. Erkek emin olmalıdır ki, yalnız dindarlığı ile, dindar hanımını ebedî hayatta da yanında ve yalnız kendisini seviyor bulur. 

Kocasının dindarlığına bakarak giyim-kuşam ve sâir tercihlerini dînin emirleri doğrultusunda yapan ve dinin yasaklarından kendi rızâsı ile sakınan kadın dünya-âhiret bahtiyarıdır, iki cihanda mutludur. Böyle dindar bir kadın da emin olmalıdır ki, ebedî hayatta kocasını yanında ve kendisini aynı ciddiyetle seviyor bulur. 

Dindar kocasını taklit etmeyen, o mübârek ebedî arkadaşını kaybedecek şekilde tercihlerini dinin haram kıldığı davranışlardan yana yapan, meselâ açık saçık giyinen, dar veya şeffaf giyinen, tesettüre riâyet etmeyen, dînin örtünmesini istediği yerleri örtmeyen, açan, iffetini korumayan ve kocasına rağmen günahlara giren kadın da ancak kendisine yazık etmiş olur. 

TESETTÜR MEŞRÛ AŞKI ZİYADELEŞTİRİR  

Bedîüzzaman, bir ailenin mutluluğunun, anne-baba arasındaki karşılıklı emniyet, güven, samîmî hürmet ve ciddî muhabbetle kurulup devam ettiğini ifade ediyor. Tesettür bu güveni sağlamlaştırıyor, bu hürmeti takviye ediyor, karı koca arasındaki meşrû aşkı ziyadeleştiriyor ve ihtiyarlıkta bile devam ettiriyor.  

Tesettürsüzlük ve açık-saçıklık ise o emniyeti bozuyor, o karşılıklı sevgiyi, muhabbeti, aşkı ve hürmeti kırıyor; karı koca arasına geçimsizlik, sevgisizlik, saygısızlık, anlaşmazlık, hoş görüsüzlük girmesine yol açıyor. Çünkü açık saçıklık ve tesettürsüzlük ahlâksızlığa çağrıdır. Nitekim açık saçıklık öyle canavarca bir iştihâya ve aptalca bir hevesin uyanmasına meydan veriyor ki, mahremler arasında bile saygıyı, saygınlığı, hürmeti ve mâsumiyeti kırıyor, mahremiyet ahlâkını bozuyor. 

Bu ise, insanlığın tüyler ürpertecek derecede alçalışının ve ahlâkî düşüşünün resmidir!   

TESETTÜR MANEVÎ HAYATIMIZIN BAŞTADICIR  

Bediüzzaman mana olarak diyor ki: Tesettürsüzlük gayr-i meşrû iştihâyı arttırdığı halde, evliliği, nikâhı ve izdivacı azaltıyor. Bu da işin bir başka vahamet ve tehlike boyutudur. Çünkü en serseri ve en asrî bir genç bile karısının açık saçık olmasını istemediğinden, nihâyet bekâr kalmayı tercih edecek; fakat fuhşa sürüklenmekten de kendini alamayacaktır.   

Kadının en esaslı hasleti sadâkat ve emniyettir, iffete, nâmûsa, ar ve hayâya, dîne ve dînin emirlerine bağlılıktır, dürüstlüktür, güvendir, kocasının aşkına, sevgisine ve muhabbetine tam bir liyâkatle karşılık vermesidir, kocasını sevmesidir. Başkalarının nazarına kendini sunmak demek olan açık saçıklık ise bu hayatî fonksiyonları öldürür, bozar, yok eder. Kocası nazarında emniyetin ve güvenin kaybolmasına sebep olur. Kocasının merhamet, hürmet, sevgi ve saygı duygularının eriyip tükenmesine yol açar. 

Üstad Saîd Nursî’ye göre, bizim memleketimiz Avrupa’ya kıyas edilmez! Memleketimizde sıcak iklim hâkim olduğundan, açık saçıklıkla nefsânî duygular daha fazla galeyâna gelmektedir. Tesettürsüzlük, sû-i istimâlata, israflara, neslin zaafiyetine ve kuvvet kaybına daha fazla sebep olmaktadır. Artı, memleketimizde, izzet-i nefis sahibi birisinin karısına pis nazarla bakmak, büyük fâcialara dâvetiye çıkarmaktır! Öyleyse nefse iştiha veren açık saçıklık, bizim ülkemizde tamamen risk, tamamen tehlike ve tamamen fâciadır! İnsanları fuhşa ve düşük ahlâka sürüklemekten başka bir şey değildir!1

Medeniyet namına savunulacak hiçbir tarafı yoktur.

Tesettür ise, memleketimizin manevî hayatının baş tacıdır. Bin yıllık kökleşmiş inançlarımız hesabına elbette savunulmalıdır.

GÜNÜN DUÂSI

Ey hataları bağışlayan! Ey ayıpları örten! Ey her şeyden haberdar olan Allah’ım!

Hatalarımı bağışla! Ayıplarımı ört! Günahlarımı setreyle! Yanlışlarımdan sorguya çekme! Mahşer gününde başımı eğdirme! Âmin.

Dipnot: 1- Lem’alar, s. 199, 200.

Okunma Sayısı: 3518
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı