"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Susuşun tefekkür olsun

Süleyman KÖSMENE
12 Aralık 2016, Pazartesi
İsmail Bey: “Âyet, Hadis ve Risale-i Nur’a göre tefekkürün önemi nedir? Yazar mısınız?”

MÂNÂ AÇISINDAN TEFEKKÜR

Tefekkür, Arapça’da f-k-r kökünden gelen bir kelimedir. Lügatte derinliğine düşünmek, inceden inceye fikretmek, akıl erdirmek, fikir yürütmek, fikir üretmek, olayların hikmetini kavramak için çaba sarf etmek manalarına gelir. 

Istılâhta ise tefekkür, ilmin elde ettiği sonuçlardan iman esaslarını takviye edecek deliller bulmak demektir. 

İnsan tefekkür edince Allah’ın varlığına, birliğine, kudretine, azametine, kibriyasına, celâline ve sair sıfatlarına başta olmak üzere; meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere tahkiki imana ulaşır.

İmanın kemale ermesinin yolu tefekkürden geçer.

Hiç şüphesiz imanı kemale erdiren tefekkür önemli bir düşünce disiplinidir ve önemli bir ibadettir; imanı arttıran önemli bir fikir eylemidir. 

ÂYETLERDE TEFEKKÜR

İşte bazı âyetler:

“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.”1 

“O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, fikir yürüten bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.”2 “Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bunda tefekkür sahibi bir kavim için bir ibret vardır.”3 

*“Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda tefekkür eden bir (toplum) için bir ibret vardır.”4 

SUSUŞUN TEFEKKÜR OLSUN

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Resulullah (asm) buyurdular ki: “Rabbim bana dokuz şey emretti: 1- Gizli halde de aleni halde de Allah’tan korkmamı, 2- Öfkemde de, memnuniyetimde de adaletli olmamı, 3- Fakirlikte de zenginlikte de iktisad etmemi. 4- Benden uzaklaşana da sıla-ı rahm yapmamı, 5- Beni mahrum edene de vermemi ve bana zulmedeni de affetmemi, 6- Susma halimin tefekkür olmasını, 7- Konuşma halimin zikir olmasını, 8- Bakışımın ibret olmasını, 9- İyi, doğru ve güzel olanı emretmemi.”5

Risale-i Nur, baştan sona bütün satırlarında tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”6 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır. Birinci Söz’de Allah’ın, verdiği kıymettar nimetlere karşı bizden üç şey istediğini vurgulayan Bediüzzaman, bu üç şeyin: “Zikir, Fikir ve Şükür” olduğunu hatırlatıyor. 

Fikrin tanımını Bediüzzaman şöyle yapıyor: “Bu kıymettar hârika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mu’cize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.”7 Bediüzzaman, Risalelerdeki bütün tefekkürlerin Kur’ân’ın feyzi olduğunu8; bu çerçevede, başta Âyetü’l-Kübra9 olmak üzere Risale-i Nur’da bir sene ibadet sevabı kazandıran bir tefekkür sırrı bulunduğunu10; Eski Said’in Yeni Said’e tefekkür mesleği ile döndüğünü ve her bir Risalede bu mesleğin süreklilik kazandığını11; bir saat tefekkür sırrının küllî bir ibadet hükmünde bulunduğunu12 ifade ediyor.

GÜNÜN DUÂSI

Ey nurun ve karanlığın Rabbi! Ey tahiyyâtın ve selâmın Rabbi! Ey celâl ve ikramın Rabbi olan Allah’ım! Lütfeyle, bağışla! Rahmeyle; mağfiret buyur! Kerem et; günahlarımızı affet! Âmin.

Dipnotlar:

1- Al-i İmran Sûresi: 191. 2- Rad Sûresi: 3. 3- Nahl Sûresi: 11. 4- Nahl Sûresi: 69. 5- Kütüb-i Sitte, Cilt: 16, s. 1, No: 3. (5838). 6- el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1:310; Gazâlî, İhyâ u Ulûmi’d-Dîn, 4:409 (Kitabu’t-Tefekkür); el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 1:78. 7- Sözler, s. 13. 8- Lem’alar, s. 283. 9- Emirdağ Lâhikası, s. 54, 78. 10- Kastamonu Lâhikası, s. 29; Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 31; Tarihçe-i Hayat, s. 249. 11- Kastamonu Lâhikası, s. 176. 12-Kastamonu Lâhikası, s. 179.

Okunma Sayısı: 2645
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı