"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sorularla ibadet dünyamız

Süleyman KÖSMENE
13 Aralık 2014, Cumartesi
Eskişehir’den Necmi Özkan: “Teşehhütte ‘Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi veberekâtühü..’ cümlesini hangi sıfatla okuyoruz?”

ÜMMETİN RESULULLAH’A (ASM) SELÂMI

Biz Allah’ın kuluyuz ve Resulullah’ın (asm) ümmetiyiz. İbadetimizi, duâmızı, selâmımızı Allah’ın kulu ve Resulullah’ın (asm) ümmeti sıfatıyla yaparız. 

Bu nuranî cümle ibadet hayatımıza mi’racın yadigârıdır. Mi’raçta Cenâb-ı Hak, kendisine gelen Resulünün (asm) selâmını bu cümle ile almıştır. Cenâb-ı Hakka ait olan bu selâm cümlesi Muhammed (asm) ümmetine bir rahmet kelâmı olarak hediye edilmiştir. 

Dolayısıyla Muhammed (asm) ümmeti namazında bu rahmet cümlesi ile Resulullah’ı (asm) ümmet sıfatıyla selâmlıyor.

Bediüzzaman bu selâm cümlesi ile ilgili olarak diyor ki:

“Âlem-i İslâm, her günde, her teşehhüdde milyonlar lisanla “Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekâtühü” der. Ve onun memuriyetine teslimiyetini ve getirdiği saadet-i ebediye beşaretini tasdik ettiğini ve beşeriyetin derin bir aşkla ve fıtrî ve istidadî pek kuvvetli bir iştiyakla aradığı hayat-ı bakiyeye sağlam bir yol açtığına karşı âlem-i İslâm, minnettarane, müteşekkirane “Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü” ile bir manevî ziyaret ve görüşmek ve üç yüz elli milyon, belki milyarlar namına onu tebrik eder.”1 

SATRANÇ ÖĞRENMEK VE OYNAMAK

Beyazlale Anaokulu: “Satranç öğrenmenin, öğretmenin ve oynamanın hükmü nedir?”

Satranç Hint kaynaklı çok eski bir zekâ oyunudur. Müslümanlara Hazret-i Ömer’in (ra) hilâfeti devrinde Irak’tan intikal etmiştir. 

Satrancın caiz olup olmadığı gerek sahabe arasında, gerekse tabiin âlimleri arasında tartışılmıştır. Hazret-i Ali (ra) ve İbn-i Ömer (ra) satrancın haram olduğunu söylerken, İbn-i Abbas ve Ebu Hüreyre (ra) satrancın mubah olduğu görüşündedirler. Tabiin âlimlerden İbn-i Sirin, Said bin Müseyyeb ve Said bin Cübeyr de satrancın mubah olduğu kanaatindedirler.

Eğer para veya ödül karşılığı oynanırsa cumhura göre satrancın haram olduğunda şüphe yoktur. Çünkü bu durumda kumar olmaktadır.

Para veya ödül karşılığında oynanmayan satranç için ise mezhepler genellikle ihtiyatlı yaklaşmışlar, zaman öldürücü olması, kişiyi kendine bağlayıp aşırı meşgul etmesi ve oynanırken iddialaşmaya ve kötü sözlere sebep olması gibi cihetlerle cevaz vermekten çekinmişlerdir. 

Bununla beraber, söz konusu mahzurları taşımamak şartıyla, zekâyı geliştirdiği ve düşmana karşı savunma tekniği öğrettiği için İmam-ı Şafiî satranç oyununu caiz görmüştür. Şafiî âlimlerden İmam Nevevi ise satranç oyununu tenzihen mekruh sayıyor. 

Hanefi âlimlerden İmam Ebu Yusuf’un mubah gördüğü satranç oyunu, İmam-ı Azam’a göre tahrimen mekruhtur. İmam-ı Azam karşılıksız da olsa satranç oynamayı mubah görmemiştir. Hanefiler, Mâlikiler ve Hanbelîler bağlayıcı bir eğlence olması, başkalarına üstün gelme amacıyla oynanması ve kişiyi çok meşgul ederek faydalı işlerden ve ibadetlerden alıkoyması halinde satranca cevaz vermemişlerdir.2

Mezheplerin burada zikrettiğimiz kaygılarını da öğrencilere iletmek ve kavratmak şartıyla, bir zekâ oyunu olarak satranç öğretilebilir.

KUNUT DUÂSI BİLMEYEN YÜZÜNDEN OKUYABİLİR Mİ?

Eskişehir Hanım okuyucularımız: “Vitir namazında Kunut duâsını bilmeyen yaşlı veya öğrenmek isteyen genç birisi öğreninceye kadar Kunut duâsını büyükçe yazıp okuyacağı şekilde önüne koyarak yüzünden okuyarak kılabilir mi?” 

Yüzünden okuyarak namaz kılmak problemli bir durumdur. Farz namazlarda olmaz. Sünnet namazlarda olabilir; ancak her zaman, her yerde yüzünden okumak pek kolay olmaz. Bu açıdan namaz kılabilecek kadar duâ ve sûreleri ezberlemek en faziletli olandır. 

Ancak bazı özel şartlarda izin verilebilir. Meselâ bir yaşlı okuyabileceği şekilde büyükçe bir yazıyı önüne koyup yüzünden okumak suretiyle sünnet veya vitir namazı kılabilir. Keza yeni öğrenen bir genç, öğreninceye kadar ve öğrenme süresi içinde namazın insicamını bozmadan, namaz bozucu bir harekete meydan vermeden sünnet veya vitir namazında yüzünden okuyabilir.  

Dipnotlar: 1- Bediüzzaman, Şuâlar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2005, s. 971. 2- Cezeri, Abdurrahman, Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı, 3/1130.

Okunma Sayısı: 1819
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı