Şamil Bey: “Sehiv secdesi, namaz sırasında yapılan her hata sonrasında yapılması gerekir mi, yapılmazsa namazı tekrar kılmak gerekir mi?”
SEHİV SECDESİ
Namazda sehiv yaptığımızda ve yanıldığımızda yaptığımız secdeyle, Allah’ın bütün kusurlardan ve noksanlıklardan münezzeh olduğunu teslim etmek; acziyetimizi, zaafiyetimizi ve mahviyetimizi Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda itiraf etmek ve namazımızın kabulünü rica etmek istediğimizi belirtmiş oluruz.
Sehiv secdesi, namazda yanılan kişinin, son oturuşta et-Tahıyyatü, Allahümme Salli ve Bârik ve Rabbenâ duâları okunmak suretiyle, yalnız sağa selâm verdikten sonra, iki defa secde etmesinden ibarettir.
Her iki secdede üçer defa “Sübhane Rabbiyel-A’lâ” okunur ve sonra oturulur. Bu oturuşta Et-Tahıyyatü, Allahümme Salli ve Bârik ile Rabbenâ duâları okunarak sağa ve sola selâm verilir.
Son oturuşta yalnız et-Tahıyyatü’yü okuyup secdeye gidebileceğimiz gibi, et-Tâhıyyatü ile beraber Allahümme Salli ve Bârik duâlarını okuduktan sonra da secdeye gidebiliriz. Aynı şekilde, yalnız sağ tarafa selâm verip secdeye gidebileceğimiz gibi, sağa ve sola selâm verdikten sonra da gidebiliriz. Yalnız sağ tarafa selâm verdikten sonra sehiv secdesi yapmak daha faziletlidir.
Namazda farzla ilgili yapılan hatalardan, namaz içinde kazası mümkün olanlar kaza edilir. Sonra sehiv secdesi yapılır. Namaz içinde kazası mümkün olmayan hatalar, namazı ifsad ederler. Bu durumda namaz yeniden kılınır.
VACİPLE İLGİLİ HER SEHİV, SECDE İLE TAMİR EDİLİR
Namazın vaciplerinden birini unutarak yapmayan veya geciktiren kişinin sehiv secdesi yapması vaciptir. Namazın rükünlerinden, yani farzlarından birini yapmamak ise namazı batıl eder. Sehiv secdesi bu eksikliği tamamlamaz.
Sehiv secdesi gerektiren bu haller:
a) Namazın farzlarından birini tekrar etmek. Meselâ iki kez rükû veya üç kez secde yapmak sehiv secdesini gerektirir.
b) Namazın farzlarından birini öne almak veya geciktirmek.
c) Namaz içinde bir rükün süresi kadar tereddüt ve düşünmek suretiyle namaza ara vermek.
d) Eksik veya fazla kıraat yapmak. Meselâ Fatiha veya zamm-ı sûre okumayı unutmak veya Fatiha’yı zamm-ı sûreden sonra okumak.
e) Secdede ve rükûda tadil-i erkâna riayet etmemek.
f) Namazda birinci oturuşu yapmamak veya son oturuştan sonra selâm vermeden kalkmak.
g) Oturuşlarda et-Tahıyyatü’yü okumayı unutmak.
h) Et’Tahıyyatü’den sonra doğrudan kalkılması gereken namazlarda salâvatları okumaya başlamak.
ı) Vitir namazında kunut duâsı tekbirini veya kunut duâsını terk etmek.
i) İmamın gündüz namazlarını açıktan, gece namazlarını gizli okuması.
j) Bayram namazlarında vacip tekbirlerden birisinin unutulması.
SELÂM HATALARI
1) Yanlışlıkla erken selâm verildiğinde, hatırlanırsa, namaza aykırı bir fiil yapmaksızın namaza devam edilir. Sonunda sehiv secdesi yapılır.
2) İkinci rekâttan sonra oturmaksızın üçüncüye kalkılmış olursa, tam doğrulmadan hatırlandığında hemen oturuşa dönülür. Tam doğrulmuş olunursa, artık farz olan kıyam bölünmez, oturuş için geriye dönülmez ve namaza devam edilir. Bu durumda vacip olan birinci oturuş sehven terk edilmiştir. Her iki hâlde de, sonunda sehiv secdesi yapılır.
3) Son oturuş yapıldıktan sonra, sehven selâm vermeksizin kıyama kalkılmışsa, secdeye varmadan hatırlandığında hemen oturulur, et-Tahıyyatü okunur, selâm verilir ve sehiv secdesi yapılır. Secdeye varıldıktan sonra hatırlanırsa bir rekât daha kılınır, oturuş yapılır, et-Tahıyyatü okunur ve sehiv secdesi yapılır. Bu durumda namaz sahihtir; sehven kılınan son iki rekât, nafile hükmündedir.
4) Son oturuş yapılmaksızın sehven kıyama kalkılmış olsa, secdeye varmadan hatırlandığında hemen oturulur, et-Tahıyyatü okunur, selâm verilir ve sehiv secdesi yapılır.
Eğer secdeden sonra hatırlanmış olursa bir rekât daha ilâve edilerek altıya tamamlanır. Bu durumda namaz tümüyle nafile bir namaz olmuştur. Farz namaz yeniden kılınır.