"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Salih ameller nisbîdirler, ama evrenseldirler

Süleyman KÖSMENE
29 Ağustos 2015, Cumartesi
Levent Bey: “Eski ümmetlerde yalnız inanç mı vardı? İbadet nasıldı? Namaz var mıydı?”

SALİH AMELLER NİSBÎDİRLER

İnsanın yaratılış gayesi Allah’a kulluktan başka bir şey değildir. Öncelikle Yaratıcısını tanımak ve îmân etmekle mükellef olan insanoğlu, îmândan sonra ikinci adım olarak ibadet yapmakla mükellef kılınmıştır. Başta iman olmak şartıyla, ibadet mükellefiyeti eski ümmetler döneminde de vardır. Cenâb-ı Hak her ümmete güç yetirebildiği şekilde emirler, yasaklar ve ibâdetler teklif buyurmuştur. Bunu Kur’ân’dan öğreniyoruz. “Ey îmân edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, oruç size de farz kılındı.”1 Âyetiyle orucun bizden önceki ümmetlere de farz kılındığını bildiren Kur’ân, muhtelif âyetleriyle namazın da, zekâtın da bizden önceki ümmetlere farz kılınan ibâdetler arasında yer aldığını bildiriyor.

Fakat iman esasları temelde aynı olmakla beraber, ibadetlerin şekil ve şartları, kural ve biçimleri ümmetlerin seviyeleri çerçevesinde farklılıklar arz etmiştir. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, salih ameller çoğu zaman nisbîdirler. Sınıftan sınıfa, mahalden mahalle geçtikçe değişir ve ayrılır, mahiyetinde farklılıklar olur. 2

Teferruattaki farklılık ise söz konusu ümmet için rahmet olmuştur.

HAZRET-İ İBRAHİM’DE (AS) NAMAZ

“İbrâhim dedi ki: ‘...Rabbimiz! ben çocuklarımdan kimini, namaz kılabilmeleri için, senin mukaddes evinin yanında, namazlarını Beytinin huzûrunda dosdoğru kılsınlar diye, ekinsiz bir vâdide yerleştirdim.....Yâ Rabbi! Beni ve benim neslimden olanları namazda devamlı kıl. Ey Rabbimiz! Duâmı kabul buyur.”3

Hazret-i İsmail’de (as) Namaz ve Zekât 

“Kitapta İsmâil’i de an. Muhakkak ki o vaadinde sadıktı ve Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdi. Âilesine namazı ve zekâtı emrederdi. Ve Rabb’inin katında rızâya  erişmiş bir kul idi.”4

HAZRET-İ YAKUP VE İSHAK’TA (AS) NAMAZ VE ZEKÂT  

“Biz İbrâhîm’e İshâk’ı verdik. Bir de torunu Yâkub’u ihsan ettik. Her birisini salihlerden kıldık. Onları, emrimizle doğru yolu gösteren rehberler yaptık. Ve onlara hayırlı işlerde bulunmayı, namazı dosdoğru kılmayı ve zekâtı vermeyi vahy ettik. Onlar ancak bize ibadet eden kullardı.”5

HAZRET-İ LOKMAN’DA (AS) NAMAZ  

“Hani Lokman oğluna öğüt verirken demişti ki: ‘Oğlum! Allah’a ortak koşma Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür...... Oğlum! Namazını dosdoğru kıl! İyiliği emret! Kötülükten sakındır! Başına gelene sabret! Şüphesiz ki bunlar, uğrunda azim ve sebât edilmeye değer şeylerdir.”6

HAZRET-İ ŞUAYB’DA (AS) NAMAZ 

“Dediler ki: “Ey Şuayb! Babalarımızın taptığını bırakmamızı emreden veya mallarımızı istediğimiz gibi kullanmamızı yasaklayan senin namazın mıdır? Sen doğrusu aklı başında, yumuşak huylu birisin.”7

HAZRET-İ MUSA’DA (AS) NAMAZ VE ZEKÂT 

“Onun yanına geldiğinde kendisine, “Yâ Mûsâ!” diye nidâ olundu. “Muhakkak ki Ben, senin Rabb’inim. Şimdi ayakkabılarını çıkar. Şüphesiz ki sen, mukaddes bir vâdide, Tuvâ’dasın. Seni Ben peygamber seçtim. Şimdi vahy olunanı dinle. Muhakkak ki, Allah Ben’im. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et. Ve Beni anmak için namaz kıl.”8

“Mûsâ ve kardeşine, ‘Mısır’da milletinize evler hazırlayın. Evlerinizi namazgâh edinin. Namaz kılın.’ diye vahy ettik. ‘İnananlara müjdele.”9

“İsrail oğullarından, ‘Allah’tan başkasına kulluk etmeyin. Anne babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin. İnsanlarla güzel güzel konuşun. Namazı kılın. Zekâtı verin.” diye söz almıştık. Sonra siz, pek azınız müstesnâ, döndünüz. Sizler zaten döneksiniz.”10

HAZRET-İ İSA’DA (AS) NAMAZ VE ZEKÂT  

“Meryem çocuğa işâret etti. Dediler ki: “Beşikteki bir çocukla nasıl konuşalım?” Çocuk dile geldi: “Ben Allah’ın kuluyum. O bana kitap verdi. Ve beni peygamber yaptı. Bulunduğum her yerde beni mübârek kıldı. Yaşadığım müddetçe bana namaz ve zekâtı emretti. Ve beni anneme itaatkâr kıldı. Beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün de, öldüğüm gün de, hayat verilerek diriltileceğim gün de selâmet üzerimedir.” İşte Meryem oğlu Îsâ budur.”11

Dipnotlar: 1. Bakara Sûresi, 2/183. 2. Sünûhat, s. 19. 3. İbrâhîm Sûresi, 14/37-40. 4. Meryem Sûresi, 19/54,55. 5. Enbiyâ Sûresi, 21/72, 73. 6. Lokman Sûresi, 31/13-17. 7. Hûd Sûresi, 11/87. 8. Tâhâ Sûresi, 20/11-15. 9. Yûnus Sûresi, 10/87. 10. Bakara Sûresi, 2/83. 11. Meryem Sûresi, 19/29-34.

Okunma Sayısı: 2052
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı