"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nazar nasıl değer?

Süleyman KÖSMENE
12 Şubat 2015, Perşembe

Adana’dan okuyucumuz: “Nazar nasıl değer? Başkalarına nazarımız değmemesi için nelere dikkat etmeliyiz?”

NAZAR NEDİR?

İnsanları fizikî olarak yıpratan hastalıklar olduğu gibi, rûhî olarak yıkan rahatsızlıkların bulunduğu da bir vak’adır. Halk dilinde göz değmesi de denilen nazar bunlardan biridir ve gerçektir. 

Başkasına nazarı geçen insan bunu bilerek yapmaz. İçinde bir takım fırtınalı/ruhsal elektro-manyetik güce benzer aşkın/yüklü duygularla muhatabına bakanlar, farkında olmadan muhatabı üzerinde yıkıma sebep olabilirler. 

Bakışla verilen bu yıkıma halk arasında göz değmesi deniyor ki, nazar budur. 

Peygamber Efendimizi (asm) “mecnun” diyerek küçümsemeye çalışan Mekke’li müşrikler, Kur’ân’ın olağanüstü i’cazı karşısında öylesine büyülenmişlerdi ki, bu Kitabın –hâşâ- mecnun dedikleri birisinin elinde zuhur etmesini kabul edememişlerdi. Allah korumasaydı, neredeyse Resûlullah’a (asm) gözleriyle zarar vereceklerdi. 

Bu hususu Kur’ân şöyle zikreder: “Doğrusu inkâr edenler, Kur’ân’ı dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. “O mecnundur” diyorlardı.”1

Üstad Bedîüzzaman Hazretleri de (ra) nazardan şiddetle müteessir olduğunu ve nazarın kendisini hasta ettiğini, “nazar deveyi kazana, insanı mezara sokar.”2 hadisini zikrederek beyan eder.3

NELERE DİKKAT EDELİM?

İnsanoğlu olarak her zaman hem bakan taraf, hem de bakılan taraf olduğumuzu unutmamalıyız. Yani hem her şey her zaman gözümüzün görüş sahası içinde; hem de biz her zaman herkesin gözü önündeyiz. 

Nazar konusunda iki hususa dikkat etmeliyiz:  

1- Kendi bakışlarımızı terbiye altına almak. 

2- Karşı tarafın bakışlarına hedef olmaktan kaçınmak. 

BAKIŞLARIMIZI TERBİYE ETMELİYİZ

Hepimiz her zaman başkasını denetleriz; ölçeriz, biçeriz, eleştiririz, azımsarız, çok görürüz, gözümüzde büyütürüz, küçültürüz, havsalamıza sığdıramayız, gördüklerimize inanamayız, duyduklarımıza hayret ederiz. İçimizde hayranlık uyandıran veya olumlu-olumsuz fırtınalara sebep olan ya da varlığına inanamadığımız bir olay karşısında çoğu zaman şaşırıp kalırız. Öylesine hayret ederiz ki, neredeyse bir süre kendimize gelemeyiz. 

Oysa varlıkların hendesesi bizim elimizde değil. Cenâb-ı Hak bir şeyi yaratırken veya birisine bir servet verirken ya da hasmımızı muvaffak kılarken bize sormuyor, bizim onayımızı almıyor. 

Meselâ bizim bahçemizdeki ağacımızda hiç meyve yokken, falancanın ağacına dalları taşıyamayacak derecede meyve ihsan edilmiş olabilir. 

Bu ve buna benzer durumlarda şaşkınlığımızı ve hayretimizi  “maşallah, elhamdülillah, Allahu ekber, bârekallah” gibi Allah’ın kudretini, iradesini, azametini, büyüklüğünü, rahmetini ve meşîetini teslim eden kelimelerle sakinleştirmeliyiz. İşi tamamen Allah’a vermeli, bize ihsan edilmeyen nimetlerin başkasına ihsan edilişini çok görmemeli, göz koymamalı ve içimizi geniş tutmalıyız. 

Zaten mü’minin iman hasleti de bunu gerektirir. 

Bu terbiyeyi içimizde hâkim kılarsak, başkasına nazarımız değmez.

Demek, Müslüman için –ne kadar başarılı olursa olsun- övgü ve methiyeye yer vermemeliyiz; başarısını, gayreti sonucunda, Allah’ın dilek ve yardımıyla elde ettiğini bilmeli ve ifâde etmeliyiz; Allah’ın yardım ve inâyetini eksik etmemesi için ve Allah’ın râzı olması için onun lehine duâ etmeye devam etmeliyiz; art niyetli bakışlardan Allah’a sığınmalıyız.

Bu sığınışı ona nazarımız değmesin diye değil; art niyet taşımak imanın şiarına yakışmadığı için yapmalıyız.

Yarın inşallah devam edelim.

Dipnotlar:

1- Kalem Sûresi, 68/51,52.
2- Keşf’ül-Hafâ, 2/72.
3 -Şuâlar, 286.

Okunma Sayısı: 56156
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • elif

    26.6.2019 15:58:04

    fiziken iyiyseniz fakat ruhen ayakta duramıcak başınız dönüyor gibi hissediyosanız fakat dönmüyorsa kafanız bir yerden kalkmama derecesine geliyorsa sürekli yatma ihtiyacı duyuyorsanız kalbiniz sıkışıyor ruhunuz daralıyorsa ağlıcak gibiyseniz hayattan nefret etme derecisine geldiyseniz nazar vardır.

  • serhat

    21.2.2016 16:14:35

    Abi bi arkadas bana sana nazar deydimi hic dedi bnde yok dedim aradan 1 gun gecti okullar tatil oldu arkadaslar beni sewmemeye basladi cok sakarlastim gunes goruncce bayilacak gibi oluyorum ne olabilir lutfen cevabini [email protected] dan ulasin cok korkuyorumm

  • abuzer

    13.2.2015 14:01:25

    Cenab-ı Allah istikamet çizgizinden ayırmasın cümlemizin yardımcısı olsun

  • ayşe acar

    12.2.2015 10:29:52

    Nazara geldiğimizi nasıl anlarız.

  • ahmed özbaran

    12.2.2015 00:22:30

    sabah evden çıkarken ayetel kürsi, nas ve felak sureleride faidelidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı