İzmir / Ayrancılar’dan Kadriye Eski: “Ahir zamanda Hazret-i İsâ’nın (as) din-i hakikîsi hükmedecek, İslâmiyet’le omuz omuza gelecek.’1 ne demektir? Bu mesele nasıl anlatılabilir?”
HAZRET-İ İSA (AS) ÖLMEMİŞ, ALLAH’IN KATINA YÜKSELMİŞTİR
İsa Aleyhisselâm hak bir Peygamberdir. Tevhid hakikatlerini getirmiştir. Ama bundan yaklaşık ikibin sene öncesinin sakim putperest zihniyeti Hazret-i İsa’yı (as) anlamamıştır. Şahsına çok eziyet etmişler, çarmıha asma gibi bir cezayı reva görmüşler; ama Allah kulunu ve kelimesini onların eziyetinden ve onların vahşi ve münkir eliyle öldürülmekten kurtarmış; Hazret-i İsa’yı (as) Kendi katına yükseltmiştir.
Özetlediğimiz bu hususlar âyetle sabittir. Kur’ân buyuruyor ki:
“O’nu (İsa’yı) öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler. Fakat Allah onu kendi katına yükseltti.”2
HAZRET-İ İSA’NIN (AS) TEVHİD DİNİNE BULAŞTIRILAN LEKE
Fakat iş burada bitmiyor. Hz. İsa (as) bir tevhid Peygamberidir (as) ve son Peygamberi (asm) müjdelemiş, insanlığın dikkatini kendisinden sonra gelecek Son Peygambere (asm) çekmiştir.
Son Peygambere (asm) kadar geçecek süre içinde insanlığın putperestlikten kurtulmasını murad etmiş, sistemini Tevhid esasları üzerine kurmuştur.
Esasen Hazret-i İsa’nın (as) babasız dünyaya gelmiş olması mu’cizesinin hikmeti de insanları esbapperestlikten ve putperestlikten kurtarmak ve Tevhid inancını zihinlere yerleştirmekti. Bu hikmetle Hazret-i İsa (as) Müsebbibü’l-Esbab tarafından sebepler atlanarak tıpkı Hazret-i Âdem (as) gibi babasız yaratılmış, Allah’ın kudretinin sebeplere bağlı olmadığı insanların kafasına adeta nakşedilmek istenmiştir.
“Allah nezdinde İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona «Ol!» dedi ve oluverdi.”3
Oysa putperest Roma kafası Allah’a Hz. İsa’nın babası olma gibi bir iftira atmış, Roma’da yayılan ve bilâhare Roma’nın resmî dini olan Hazret-i İsa’nın (as) dinine şirk çamuru bulaştırmışlar ve tevhid dinini teslis inancına çevirmişlerdi.
Hazret-i İsa’nın (as) pak tevhid dinini, şirk çamuruyla lekedar etmişlerdi.
Neticede Hazret-i İsa’nın (as) tevhid dini dünyaya bu lekeyle, batıl inanç ve hurafelerle karıştırılmış olarak yayılmıştır.
HAZRET-İ İSA’NIN (AS) DİN-İ HAKİKİSİNİN ZUHURU
Böyle bir saptırma ile dünyaya yayılma istidadı, önceki Peygamberlerin dininde görülmemiştir.
Dolayısıyla Hazret-i İsa’nın (as) hukuku burada başlıyor.
Yani Hazret-i İsa’nın (as) hakkı vardır ki, dünyanın ömrü bitmeden yeryüzüne insin ve kendi din-i mukaddesini hurafelerden temizleyip aslî safiyetine çevirsin.
İşte Kur’ân’ın ve Hazret-i Peygamberin (asm) verdiği haberler bu merkezde yoğunlaşıyor.
Kur’ân buyuruyor ki: “Her bir ehl-i kitap, O’nun (İsa’nın) ölümünden önce, O’na muhakkak hakkıyla iman edecektir. Kıyamet günü, O (İsa) onlara şahitlik edecektir.”4
Bu âyet-i kerimeden anlaşılan, Hazret-i İsa’nın (as) kıyamet kopmadan önce yeryüzüne ineceği, kendi dininin hüsn-ü hatimesine, yani kendi dininin hurafelerden sıyrılarak eski hak çizgisine geldiğine şahit olacağı ve bu şahitlikle öleceğidir. Hazret-i İsa (as) peygamber olarak gelmeyecek, gelişini bütün herkes bilmeyecektir. Geldiğinde Hazret-i Mehdî’nin şahs-ı manevisini, iki dinin hakikatlerini izhar ve ispat etme anlamında iş başında bulacak ve ona tabi olacaktır.
GÜNÜN DUASI
Ey mülk ve cemal sahibi! Ey kudret ve kemal sahibi! Ey ikram ve celâl sahibi olan Allah’ım! Bizi sırat-ı mustakime ilet! Bizi nimet verdiğin zevat-ı kiramın yoluna ilet! Bizi dalâlete atma! Âmin.
Dipnotlar: 1- Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1994, s. 79. 2 -Nisa Sûresi: 157, 158. 3- Âl-i İmran Sûresi: 59. 4- Nisa Sûresi: 159.