Trabzon Araklı’dan Muhammed Şahintürk: “Kertenkele öldürene sevap var mıdır? Bu konuda hadis var diyorlar; varsa sahih midir? Sahihse nasıl yorumlayacağız? Üstadımızın bir yorumu var mıdır?”
Bediüzzaman’ı Dinlemeliyiz
Kertenkele öldürmeyi tavsiye eden hadisler var, evet. Bu hadislerin bir kısmı sıhhat ölçülerine sahip; bir kısmı da sahip değil.
Hadisler bir kertenkele katliâmını asla kast etmediği gibi, tek bir kertenkelenin dahi zararsız olmak şartıyla öldürülmesini emretmiyor.
Fakat bu rivayetler üzerinden kertenkelenin katli ile ilgili ifrata ve tefrite varan mübalâğalı yorumlar yapılıyor. Kimileri hiçbir yorum yapmadan, kayıtsız şartsız kertenkele öldürmeyi neredeyse ibadet sayarken; kimileri bu rivayetleri toptan inkâr etmekte, bu rivayetler üzerinden hadislerin tamamına ilişmekte ve ‘bize Kur’ân yeter’ noktasında uçuk neticeler çıkarmaktadır. Oryantalistler ise böyle rivayetleri çarpıtarak alıp İslâm düşmanlığına malzeme yapmaktadır.
Biz Müslüman’lar meseleye oryantalistler gibi yaklaşamayız. Bu din bizim dinimiz. Hadislerin zayıf veya uydurulmuş olanı varsa ayıklamalıyız; sahih olanlarını da tezyif etmeden Kur’ân ve hadislerin genel mantığı çerçevesinde izah edebilmeliyiz.
İzah edemiyorsak, açık söylüyorum ve mübalâğa yapmıyorum: Âyetleri ve sahih hadisleri doğru yorumlamak için Bediüzzaman’ı dinlemeliyiz.
Zararsız Hayvanı Öldürmek Günahtır
Bizim dinimizin yürek taşıyan her canlıya merhametli olmamızı emrettiğini biliyoruz. Susuz bir köpeği sulayan bir günahkâr adamın sırf bu sebeple bağışlandığını, bu merhametin her canlı için geçerli olduğunu müjdeleyen Peygamber Efendimiz’dir (asm).
İnsanların canına zarar veren haşeratla ve zararlı mahlûkatla mücadele etmenin dinimizce meşrû olduğunu da biliyoruz.
Şimdi; hiç tehevvüre kapılmadan, dinin merhamet emriyle haşeratla mücadele ruhsatı birleştirilemez mi?
Birleştirilebilir, şöyle ki: Mücadele etmeye izin verilen kertenkele zehirli olan ve zararlı olandır. Zararlı olanına Peygamber Efendimiz “Fuveysık (fasıkçık/küçük günahkâr)” demiştir.1 Zaten “fuveysık” denmiştir ki, bu sıfat zararlı olanı ayırmaya yeterlidir. Demek ki, kertenkelenin hepsi zararlı değildir.
Zararlı olmayan kertenkeleyi öldürmeye ise izin yoktur. Bu günahtır.
Zararlı olanı da öldürülürken yaralayıp acı çekmesine meydan vermemek için “bir vuruşta” öldürülmesi tavsiye edilmiştir.2
Dolayısıyla bir kertenkele avcılığına çıkmaya gerek olmadığı gibi, bu caiz de değildir. Bunu tartışmak da abesle iştigaldir. Sana zarar vermeyen hayvanı öldürmek sevap değil, bilâkis günahtır.
O Hayvanı Sen mi Yarattın?
Bediüzzaman’ın Van’lı talebelerinden Molla Resul’ün, Bediüzzaman’la yaşadığı bir kertenkele hikâyesi vardır ki, konumuza ışık tuttuğu için buraya alıyorum.
Molla Resul kendisi anlatıyor:
“Üstad, bir gün bize ‘Ben tesbihat ve duâ ile meşgul olacağım’. Siz gidin biraz gezin” demişti. Bu gezinti sırasında bir taşın üstünde bir kertenkeleyi vurup öldürmüştüm.
Dönüşte Üstad, ne yaptığımızı, nerelere gittiğimizi sordu. Ben de gezdiğimiz yerleri anlattım. Sonra da bir kertenkeleyi öldürdüğümü söyleyince Üstad çok üzüldü. Bana dönerek, “Evini harap etmişsin” dedi. Ben de “Bizde 7 kertenkele öldürenin bir hac sevabı kazanacağını söylerler” dedim. Bu defa Üstad,
“Otur da konuşalım, kim haklı, kim haksız? O hayvan sana saldırdı mı?”
“Hayır”
“Elinden bir şeyini aldı mı?”
“Hayır”
“O hayvanın rızkını sen mi veriyorsun?”
“Hayır”
“Senin mülkünde mi, arazinde mi geziyordu?”
“Hayır”
“O hayvanı sen mi yarattın?”
“Hayır”
“Bu hayvanların niçin yaratıldığını biliyor musun?”
“Hayır”
“Bu hayvanı yaratan Allah, senin öldürmen için mi yarattı? Sana kim öldür dedi? Bu hayvanların yaratılışında binlerce fayda ve hikmet var. Onu öldürmekle hata etmişsin.”3
Bu anekdottan da öğrendiğimiz, sana saldırmayan bir hayvanı öldürmek caiz değildir, günahtır.
Dipnotlar:
1- Buhârî, Bed’ü’l-Halk 14, Cezâu’s-Sayd 7; Müslim, Selam; 145 (2239); Nesâî, Hac, 115. 2- Müslim, Selam 147 (2240); Ebu Davud, Edeb, 175, (5263, 5264); Tirmizî, Ahkâm 1, (1482). 3- Şahiner Necmettin, Son Şahitler, 1/205.