Cüneyt Gezer: “Duyarlı insanlar karma eğitime karşı tepkilerini Millî Eğitim Bakanlığına 147 nolu telefonu arayarak bildiriyorlar. Bunu köşenizden duyurarak bu tepkiye destek verir misiniz?”
SESİMİZ DUÂMIZDIR
Uzunca bir zamandan beri karma eğitimin yanlışlığı ile ilgili demokratik sesler yükseliyor. Eğitim-Bir-Sen, Demokratik Eğitimciler Sendikası, Demokrat Eğitimciler Derneği, ÖNDER, çeşitli gönüllü kültür kuruluşları ve gazetemizin muhtelif yazarları ses verenlerden sadece bazıları…
Aslında bu sesler daha da yükselmeli ve Millî Eğitim Bakanlığının önüne bir millî irade konmalı.
Demokrasi ise bu böyle olmalı!
Millî Eğitim Bakanlığının halkın talep ve görüşlerini kabul ettiği bir telefonu var: 147 nolu telefon. Cepten veya sabitten, gece veya gündüz, sadece bu numarayı arıyorsunuz. Çıkan nazik görevliye karma eğitimi istemediğinizi kibarca ve medenice iletiyorsunuz.
“Ne kadar etkili olacak? Bir benim telefonumla ne olacak? Kim dinleyecek” vs demeyin. Her telefon bir duâdır. Her duâ arşa yükselir. Arşa yükselen duâlar belirli bir özgül ağırlığa ulaşınca inşallah kabule karin olur.
Bu açıdan, demokratik ses verme hakkımızdan feragat etmeyelim.
Geçen akşam ben aradım. Kibar bir beyefendi çıktı. İsim soy isim ve aradığım ilçeyi sordu. Bunları söyledikten sonra karma eğitimin eğitim için bir facia olduğunu, asla başarıya ve değerler eğitimine katkısı olmadığını, çocuğun ailesinden aldığı bütün değerleri genç yaşında deforme ettiğini, pedagojik olarak karma eğitim ucubesinden vazgeçilmesi gerektiğini aktardım. Görevli kaydını aldı, bir kayıt numarası verdi ve teşekkür etti. Ben de teşekkür ettim ve kapattım.
Bu aramaların sayısı artmalı. Bir cep telefonumuz varsa eğer.
Yollara sokaklara dökülüp sağı solu kıracak dökecek değiliz. Ama Üstad Hazretlerinin müsbet hareket prensibi çerçevesinde, cep telefonumuzdan medenice bir “alo!” diyerek demokratik tepkimizi ortaya koyabiliriz. Böylece hem manevî sorumluluktan kurtulmuş, hem de ülkeyi yönetenlere bir talep, arşa da bir duâ göndermiş oluruz.
DÜNYADA KARMA EĞİTİM
ABD, Kore ve Almanya gibi birçok ülkede yalnızca kız veya erkek öğrencilerin devam ettiği okul örnekleri çok vardır.
Karma eğitim yanlışı fark edilen ABD’de 1990’lı yıllarda kız üniversitelerinin ve kız kolejlerinin daha başarılı oldukları görülünce kız bölümleri öğrenci akınına uğradı. Bu gün üç yüzden fazla okul ayrı eğitim yapıyor. İki yüz okul da ayrı eğitim için başvurmuş durumda.1
Almanya’da karma eğitim mecburiyeti 2001 yılında kaldırıldı.2
İngiliz The Times’da yayınlanan habere göre, kız ve erkek okullarının başarı oranı, karma eğitim yapan okullara göre daha yüksek. Karşılaştırma, İngiltere’de liseyi tamamlama sınavı olan A level ve GCSE sonuçlarına bakarak yapılmış. A level, bizim üniversite sınavına tekabül ediyor denebilir, çünkü öğrenciler bu sınavda aldıkları puanla üniversitelere başvuruyor. Bu listeye göre ilk üçe giren okulların hepsi özel! St. Paul’s Girls School’un birinci, Perse School for Girls’ün ikinci olması, özel kız okullarının fark attığının da delili. İlk 50’ye giren liseden, 27’si kız lisesi, 14’ü erkek lisesi, 7 tanesi ise karma eğitim yapan liselerden!3
KARMA EĞİTİM CİNAYETTİR
Gelin; hiç de sesimizi kısıp oturmayalım. En azından arayalım ve tepkimizi gösterelim. Milletimizin bu ucubeden kurtulmasına yardımcı olalım. Hiç olmazsa karma eğitim zorunluluğundan vazgeçilmesinde bir damla tuzumuz olursa ne mutlu.
Nitekim bu gün modern dünya da teslim etmiştir ki, karma eğitim değerler eğitimi açısından cinayettir, pedagojik gerçekler açısından cinayettir, gençliğin istikbalini temin açısından cinayettir, vatan ve millet bilincinin gelişmesi açısından cinayettir, öğrencinin ve okulun başarısı açısından cinayettir, edep ve ahlâk açısından cinayettir.
Dipnotlar:
1- Der Spiegel, 5.02.2007.
2- Der Spiegel, 17.05.2004, s.82-95.
3- Milliyet, 16 Ocak 2010.