"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İçimizden geçenlerden sorumlu muyuz?

Süleyman KÖSMENE
26 Şubat 2015, Perşembe
Ali Bey: “Bakara Sûresi 284 – ‘Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder.’ Âyetine göre; içimizdekilerden sorumlu muyuz? Yani şeytan bizim aklımıza bir şeyler sokarsa bundan da sorumlu muyuz?”

İÇİMİZDEN GEÇENLERLE YARGILANSAYDIK PERİŞAN OLURDUK      

İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Günaha meyilli duygularımız var. Şeytan da her an ayağımızı kaydırmak, bize kötülük yaptırmak, günah işletmek, nihayet elimizle yaptırmasa da, içimize her an fitne ve vesvese atmak için fırsat kollamaktadır. İçimizdeki nefsimiz de şeytanın kulağı hükmünde, her an onu dinlemektedir. Biz ise şeytan ile ve nefsimizle mücadele etmekle yükümlüyüz.    

Başarılı ticaretçiler, “Kazanmak için risk almak gerekir.” derler. Risk almayan insan atılım yapamaz. Atılım yapmayınca başarılı olamaz. 

Bu kural, insanın Allah katındaki başarısı ve derecesinin yükselişi hususunda da söz konusudur. Dünya risk yeridir. Dünyada düşme ve yükselme basamakları birlikte vardır. İnsan yükselmek için riskli bir alanda şeytanla ve nefsiyle mücadele etmekle yükümlüdür. 

Şeytan ve nefis, içimize yığınla kötülük atmakta, vesveseler vermektedir. Hiç şüphesiz eğer bunlarla yargılansak, halimiz perişan olurdu. Ama Allah’ın rahmeti vardır ve bunlardan dolayı kullarına rahmetiyle muamele edeceğini ummaktayız. 

SAHABEYİ AĞLATAN ÂYET

Bakara Sûresinin 284. âyeti nazil olduğunda Sahabe-i Kiram’ın içine büyük bir telâş, kaygı, korku ve üzüntü düştü. Ağlamaya, ahiret noktasından endişe ve kaygı duymaya başladılar. 

Nihayet Peygamber Efendimiz’e (asm) geldiler ve ağlayarak: “Ya Resulallah! Namaz, oruç, cihad ve sadaka gibi şeylerle yükümlü tutulduk. Biz bunları yapabiliyoruz. Şimdi de bu âyet nazil olmuştur ve bizi içimizden geçenlerden sorumlu tutmuştur. Buna gücümüz yetmez. Kalbimiz elimizde değil.” dediler. 

Peygamber Efendimiz (asm):

“Siz de öncekiler gibi “Semi’na ve asayna” (işittik ve isyan ettik) mi demek istiyorsunuz? Siz “Semi’na ve ata’na ğufraneke Rabbena ve ileykel’masir” (İşittik ve itaat ettik. Affına sığınırız Ey Rabbimiz. Dönüş Sanadır.) deyiniz.” buyurdu.

Bunun üzerine Sahabe-i Güzin Efendilerimiz (ra) “Semi’na Ve Ata’na Ğufraneke Rabbena Ve İleykel’Masir” demeye başladılar. Öyle ki, bu cümle ağızlarında virt oldu. Gece gündüz böyle söylüyorlardı. 

Nihayet Cenâb-ı Allah aynı sûrenin 285. âyetini nazil buyurdu. Bu âyet şöyle buyuruyordu: “Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Affına sığınırız Ey Rabbimiz. Dönüş Sanadır.” 

Ashab-ı Güzin (ra) bu âyette emredilen mutlak itaati gösterdikten sonra Cenâb-ı Allah yukarıda bahsedilen 284. âyetin hükmünü neshetti (hükümden kaldırdı) ve 286. âyeti gönderdi. Bu âyet ile mü’minlerin, ancak elleriyle yaptıklarından sorumlu oldukları, hatta bundan da affedilebilecekleri bildirildi. 

GÜNAH OLAN DÜŞÜNCE DEĞİL EYLEMDİR  

Nihayet Peygamber Efendimiz (asm) de şöyle buyurmuştur: “Allah iyilikleri de, kötülükleri de takdir etmiştir. Sonra bunu meleklerine açıklamıştır. Kim bir iyilik yapmayı düşünür ve sonra da yapamazsa Allah ona tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer o iyiliği düşünür de, düşündüğünü gerçekleştirirse, Allah kendi katında on, yedi yüz ve daha fazla katı sevap yazar. Kim bir kötülük düşünür de, düşündüğünü yapmazsa, Allah buna günah yazmaz, hatta yapmadığı için sevap yazar. Eğer o kötülüğü düşünür ve yaparsa, Allah sadece bir günah yazar. Allah ancak kendi eliyle helâke gidenleri helâk eder.”1

Unutmayalım: Böyle kötü düşüncelerle hayalimizi hiç durmadan ve kendi elimizle süslemek şüphesiz doğru bir yol değildir. Bedîüzzaman’ın, “Güzel gören güzel düşünür; güzel düşünen hayatından lezzet alır.”2 Prensibini hayatımızda uygulamamız ve düşüncelerimizin de güzel olmasını sağlamamız gerekir. Güzel şeyleri düşünerek, çirkin hayallerin düşüncelerimize hâkim olmasını önleyebiliriz.

Dipnotlar:

1- Buhârî, Rikak, 31; Müslim, İman, 207, 208.
2- Mektûbât, S. 457.

Okunma Sayısı: 114521
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Çam

    2.6.2021 09:19:36

    Hocam peki içimizden beddua etmek günah mıdır gerçek olurmu

  • Murat

    26.5.2020 12:13:27

    Iyi günler hocam benim sorunum sürekli aklıma kötü düşünceler geliyor cinsellikle alakalı ve ben 2 tane çocuğum var onları öpemiyorum sürekli pis kötü şeyler geçiyor aklımdan ve bu beni çok rahatsız ve huzursuz ediyor lütfen en kısa sürede cevap verirmisiniz şimdiden allah razı olsun birde son olarak bu aklımdan geçen şeyler vesvese midir acaba

  • fatih

    19.12.2018 00:58:14

    selamun aleyküm. ben tüm günahlarıma tövbe ettim ama hergün ister istemez bozuyorum oyuzden tövbe yerine Allahım beni affet diye dua ediyorum doğrumu yapıyorum yoksa neyapmam gerek

  • Rumeysa

    2.6.2018 00:16:31

    Meraba bir sorum olacaktı. Bu kalbe gelen düşüncelerden sorumlu olmama durumu sadece müminler icin mi gecerlidir yani diğer dinler kalbe gelen dusuncelerden yada kalbinden geçirdiği dusuncelerden sorumluluk taşırmı?

  • Esma

    1.6.2018 22:31:09

    Merhaba bir soru sorucaktim. Bu ayet muminler icin indirildiyse mesela diğer dinler için de (gayrimüslim) gecerlimidir yani onlar da dusunduklerinden veyada icinden gecirdiklerinden dil ile soylemedikce yada fiile gecirmedikce sorumlu tutulmazmı?

  • Neslihan

    1.10.2016 15:40:16

    İçimizden geçirdiğimiz kötülüklerden sorumlu değiliz ve kınadığımız şey başınıza gelmedikçe ölmeyiz.peki bir insanı sadece kendi içimizden kınasak kimseye bişe söylemesekte o kınadgımız yine başımıza gelir mi

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı