Kazası Olan Nafile Kılmalı mı?
İstanbul/Eyüp’ten Muammer Baturay: “Namaza geç başladım, mümkün olduğu kadar kaza namazı kılıyorum. Nafile namazları da kılmam gerekli mi?”
Kaza namazları zimmetimizde bulunan ve kılmaya borçlu olduğumuz “farz namazlardır”. Kaza namazlarının sevap ve feyzi günlük farzlarımız kadar yüksektir. Yani derecesi en yüksek sevaplardandır. Sünnet namazlar ise, farzlardan sonra ve farzlara ilâveten, derece derece bize feyiz ve sevap kazandıran nafilelerdir.
Kaza namazları ile birlikte sünnet namazların kılınıp kılınmaması durumunu mezhep imamları tartışmışlardır.
Ortak içtihat şudur: Kazası çok olup da, kaza kılmaya samimî şekilde niyetlenen birisi, bu niyetini her şeye rağmen aksatmamak için, sünnetler yerine kaza kılabilir. Bunda bir sakınca yoktur. Bu, namaz mükellefinin kendi tercihidir. Din buna müsaade eder.
Fakat bunu sürekli bir yol olarak benimsemek ve sünnetlerden tamamen kopmak doğru değildir. Dengeyi kurmak lâzımdır.
Şöyle bir denge tavsiye ediliyor: Vitir namazı vacip olduğundan kaza için terk edilmez. Sabah namazının sünneti de, çok önemli sünnet-i müekkede olduğundan kaza için terk edilmemelidir. Ahmed bin Hanbel’e göre sair sünnetler yerine kaza kılınabilir. Sünnetler yerine kaza kılma ruhsatı, Şâfiî ve Maliki Mezheplerinde de vardır. Hatta Şafiî Mezhebi’nde kazası olanın sünnet yerine kaza kılması evlâdır.
Hanefî Mezhebi’ne göre de, sünnetler yerine kaza kılınması en azından “vebal getirmez”; fakat mümkünse sabah namazı ile birlikte öğle ve akşam namazlarının sünnetleri de kılınabilirse; daha da imkân varsa ikindi ve yatsı namazlarının sünnetleri de kılınabilirse daha faziletli olur.
İhtiyaç halinde bu mezhep görüşlerinden biriyle amel edilebilir.
Sabah Namazına Kalkmak İçin
Esenler’den Recep Bey: “Sabah namazlarına bir türlü kalkamıyorum. Ne yaptımsa olmuyor. Ne yapayım?”
Yozgat’tan Fatih Filiz: “1- Ben sabah namazına kalkmak istiyorum, ama kalkamıyorum. Ne yapmam gerekiyor. 2- Ben cemaatle namaz kılmayı çok seviyorum. Ama camiye gidiyorum ya kimse olmuyor ya da geç kalıyorum. Bir de hocam vitr namazının son rekâtında kunut duâlarını bilmeyenler nasıl yapılmalıdır?”
Öncelikle bir ibadet kusurumuzun farkına varmak ve itiraf etmek güzeldir. Bu ihlâsın ve samimiyetin göstergesidir. Tövbenin ilk adımları ve inşallah affedilmenin alâmetlerindendir.
Sabah namazına vaktinde kalkmak için öncelikle pes etmemek lâzım. Birkaç sabaha uyanamadık diye işin peşini bırakırsak kaybederiz. Şeytan zaten bunu istiyor. Günün yorgunluğunu vaktinde atmak ve dinlenmek için erken yatmalı, gecenin o zifiri karanlığında uykumuzu almalıyız. Saatimiz varsa alarmını kurmalıyız. Birlikte yaşadığımız insanlar varsa onlardan yardım almalıyız.
Keza namazı cemaatle kılmak sünnet-i müekkededir, yani kuvvetli sünnettir. Biraz dikkatle zamanı ayarlayıp cemaate yetişmek zor olmasa gerektir. Kunut duâlarını bilmeyenler bir an önce ezberlemeye çalışırlarsa iyi olur. Ezberleyinceye kadar ‘Rabbena Atina… Rabbena’ğfirlî…’ gibi Kur’ân’da geçen duâları okuyabilirler.
Namazda Sağ Ayak
Ergün Sert: “Namazda sağ ayak başparmağı nasıl olmalıdır?”
Namazda sağ ayak baş parmağı yere sabitlenmelidir. Bu namazın tadil-i erkânındandır.
Âlem-i İslam Yanlış Amel Etmemiştir
Muş/Bulanık’tan Süleyman Solak: “Burada birisi var; yellenmekle abdestin bozulmayacağını, Kur’ân’da böyle bir şey geçmediğini, Hazret-i Peygamber’in (asm) uyandıktan sonra namaz kıldıklarını, âlimlerin dini zorlaştırdıklarını iddia ediyor. Buna karşı ne söylenebilir?”
Buna ne demeli: Bu da beşinci mezheptir. Ama batıldır. Dileyen amel edebilir. Allah, doğru dine inananları şarlatanların fesatlarından muhafaza eylesin. Amin.
Bin dört yüz yıldan beri âlem-i İslâm yanlış amel etmemiştir. Âlem-i İslâm’ın amel ettiği ehl-i sünnet mezhepleri doğru söylemişler; ‘Kur’ân’da geçmiyor’ diye bazı ibadet öncüllerini veya unsurlarını kabul etmeyen şarlatanlar yanlış söylemişlerdir. Bunların mezhepleri batıldır, yolları yanlıştır. Bir buçuk milyar âlem-i İslâm’ın ameli doğrudur.