"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Herkes Yeni Asya okusun” derken, bana düşen ne?

Süleyman KÖSMENE
07 Ocak 2016, Perşembe

HERKES YENİ ASYA OKUSUN!

Gazetemizde “herkes Yeni Asya okusun” diye başlatılan Tanıtım Gazetesi çalışması sürüyor.  İllerden ve ilçelerden sevindirici tanıtım haberleri geliyor. 

Öncelikle böyle tanıtım çalışmaları ile kör noktalarımız harekete geçiyor. 

Çünkü sürekli cemiyete anlatacaklarımız var! Ve sürekli kör noktalarımız var!

Yahu burnunuzun dibindeki iş arkadaşınız… Aslında her gün elinizde Yeni Asya gazetesini görüyor. Sizden alıp okuyor. Fikirlerini paylaşıyor, beğeniyor da. Mert gazete diyor! Gizlisi saklısı yok! B plânı yok! Karnından konuşmaz! Kimseye yaranmaya çalışmaz! Kimsenin şakşakçısı olmaz! Kimsenin payandası değil!

Bu yüzden başına gelmedik kalmaz. Seveni de çoktur, sevmeyeni de. Ama bildiği yoldan şaşmaz! Haydar’a ne Haydar ağa der, ne Haydo! Haydar’a Haydar der!        

 ÜCRETİNİ BEN ÖDEYECEĞİM!  

Bir teklif yapmaz mıyım arkadaşıma. “Seni Yeni Asya’ya abone yapacağım. Adresini ver. Ücretini ben ödeyeceğim.” dedim. 

 Bizimkisi derhal adresini veriyor. Babayiğitliği de elden bırakmıyor. “Yok, yok; ben öderim.” diyor. 

Meğer ne sihirli cümle imiş şu,  “Ücretini ben ödeyeceğim” cümlesi! Böyle demeseydim, mırın kırın edecekti. Senden okuyorum ya işte.  Hem ayrımız gayrımız mı var? Güzel gazete… Falan!

Siz ücretini ben ödeyeceğim deyince, muhatabınız sizi ciddiye alıyor, sizi savmaya çalışmıyor, içinde bir hareket emrini canlı buluyor. Ve abone oluyor. 

 Böyle bir kampanya başlatan Yeni Asya yöneticilerine… Allah sizden razı olsun. Uyuyan noktalarımızı uyandırdınız, hizmete kanalize ettiniz.        

 EMR-İ BİL MARUF KARNEM NASIL?      

Kör çarkların dişlileri sadece bu gün hareketimizi kısıtlamıyor; yarın mahşerde de bir hayli canımızı sıkacak! “Yahu ne tembelmişiz!” demekten kendimizi alamayacağız. Ama orada artık Nurculuk yapma imkânımız olmayacak. Ölsen de olmayacak!

 İyisi mi gelin biraz Nurculuk yapalım. Bizi işba eden hak ve hakikatlerin daha çok yayılmasına gayret edelim. Her gün bir gayretimiz olsun. Bu dünya çabuk geçiyor. Gayretsiz olursak ölü gibi geçer!

Geçen gün telefonumun öbür ucunda bir güzel ilçemizden bir ağabeyim arıyor. 

Diyor ki: Dün akşam derse gelen herkese tek tek sordum. “Bu gün Nurculuk yaptın mı?” diye. Cevap yok! İnsanın koşuşturmaktan canı çıkıyor! Nasıl Nurculuk yapacak?

Dedim ki: “Ama Yeni Asya her gün Nurculuk yapıyor! Şimdi herkes bu Tanıtım Gazetesi faaliyetine katılacak. Hiç kusura bakmayın. Siz yapamıyorsanız, yapan var; onu destekleyeceksiniz. Vereceğiniz günlük bir lira ile iki kişiye Nurculuk yapılacak! Ve yarın mahşerde bu sizin emr-i bilmaruf karneniz olacak!”

 O gün orada herkes bu çalışmaya katıldı. Karnesini pekiyi derecelerle doldurdu.        

KIYAMET KOPMADAN

Kur’ân da bunu istiyor: “Sizden; hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun.”1

Peygamber Efendimiz (asm) de buyuruyor ki: “Sizden kim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.’’2

 İşte Yeni Asya gazetesi, münkeri eliyle değiştirme kapsamına giriyor. Çünkü her gün münkeri en yüksek seviyede yazıyor, çiziyor. Sözünü gereken yerlere ulaştırıyor.

Bir arkadaşımız diyor ki: Yeni Asya ile Nurculuk yapmak şimdi kolay! Komprime hülâsalar gibi… Bir liraya alıyorsunuz, dağıtıyorsunuz; o kadar!

Bir başka arkadaşımız: Yeni Asya cehri zikir yapıyor. Risale-i Nur’daki meseleleri her gün açık sözlerle ve açık yüreklilikle neşrediyor. Yeni Asya’nın üzerimizdeki hukuku onu başka ellere ulaştırmaktır.   

Peygamber Efendimiz (asm), kıyamet koparken de olsa elimizdeki hurma dalını dikmemizi3 emrediyor. Elimizdeki hurma dalı Yeni Asya’dır. Yeni Asya gazetesini bir kişiye daha ulaştırmadan kıyamet kopacak olsa, acele edip, kıyamet kopmadan onu bir kişiye daha yetiştirmeye çalışmalıyım!  

 Siz Kur’ân’ın sena ettiği bu topluluk içinde olmak istemez misiniz? 

Öyleyse haydin sahaya!  

Dipnotlar: 1- Al-i İmran Sûresi, 104. 2- Müslim, İman, 78; Tirmizî Fiten. 11- Nesaî iman 17 İbn Mâce, Fiten, 20. 3- Tecrid-i Sarîh Trc,VII, 124 .

Okunma Sayısı: 2077
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hasan Muharrem okur

    7.1.2016 00:20:38

    Hocam,Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı