Salih Bey: “Cennetin özellikleri ve güzellikleri hakkında ne gibi bilgiler vardır?”
CENNET ALLAH’IN FAZLINDANDIR
Cennetin en şirin, en tatlı, en güzel özelliği Allah’ın fazlından olmasıdır.
Yoksa dünyada birkaç metrelik arsa için senelerce çalışan (tabir caizse canı çıkan) insanın, cenneti kazanmaya gücü kuvveti yeter mi?
Kur’ân bu hususu şu âyetiyle bildiriyor ve insanları cennete çağırıyor: “Rabbinizden bir bağışlanma ve genişliği göklerle yerler kadar olan Cennet’e koşun ki, orası Allah’tan korkup kötülüklerden sakınanlar için hazırlanmıştır.”1
Diğer bir âyet de şu müjdeyi veriyor: “İman edip salih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir!”2
Cennet âyetlerini Risalelerinde tefsir eden Bediüzzaman diyor ki: “Cennet’e girmek, mahz-ı fazıldır.”3 “Cenâb-ı Hak Cennet’i ve saadet-i ebediyeyi, mahz-ı fazl ve keremiyle ihsan eder. Sen, daima rahmet ve keremine iltica et.”4
CENNETTE HAYAT EBEDİDİR
Cennetin bir diğer şirin, tatlı ve doyulmaz güzelliği de ebedî oluşudur.
Cennetin ebedî oluşu âyet ve hadislerde o kadar açık ve nettir ki, meseleyi tevil edip başka mecralara çekmeye hiç mahal yoktur.
İşte iki âyet: “İman edip salih ameller işleyenlere gelince -ki biz kişiye ancak gücünün yettiğini yükleriz- işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar.”5
Bediüzzaman bu âyetleri şöyle tefsir ediyor: “Nimetin devamı, nimetin zâtından daha kıymetlidir. Lezzetin bekası, lezzetten daha lezizdir. Cennet’te devam, Cennet’in fevkindedir.”6
CENNETİN NİMETLERİ HAYAL ÖTESİDİR
Cennetin nimetleri öylesine hayal ötesi lütuflardır ki, insan sadece müjdesini okuyunca parmağını ısırıyor.
İşte bazı müjdeler: “Onlara şöyle denir: ‘Siz ve eşleriniz, sevinç ve mutlulukla cennete girin!’ Onlar için altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. ‘Siz orada ebedî olarak kalacaksınız. Ve işte bu, sizin çalıştığınız ameller sebebiyle vâris kılındığınız Cennettir!”7
Resulullah (asm) buyurdular ki: “Allah şöyle bildirdi: “Ben Azimu’ş-Şan, salih kullarım için gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insanın hayal ve hatırından hiç geçmeyen nimetler hazırladım.”8
Cennet lezzetleri üç kat lezzet içinde lütfedilir:
1- Allah’ın lütfu ve fazlı.
2- Kişinin amelinin uhrevî ücret olarak ilâvesi
3- Kişinin dünyevî ihtiyacının hoş bir iştiha olarak ilâvesi.
Bediüzzaman diyor ki: “Elbette dâr-ı lezzet ve saadet olan Cennet’te o lezzetler; o kadar ulvî bir suret alıp ve vazife-i dünyeviyenin uhrevî ücretini de lezzet olarak ona katarak ve dünyevî ihtiyacı dahi uhrevî bir hoş iştiha suretinde ilâve ederek, Cennet’e lâyık ve ebediyete münasib, en câmi’ hayatdar bir maden-i lezzet olur.”9
CENNETTE ÇARŞILAR VARDIR
Cennette çarşılar vardır; gezip istediklerini seçersin. Fakat orada alış verişe ihtiyaç yoktur. Çünkü istediğin her şey, hayal sür’atinde elinde olacaktır. Mü’min, cennette bir sultandır, tam bir saltanat sürer. Cennet bir saltanat yeridir.
Bu durumu şu âyet bildiriyor: “Orada nereye baksan, büyük bir ni’met, bol bir ihtişam ve tam bir saltanat görürsün.”10
Resulullah (asm) buyurdular ki: “Cennet ehlinin bir çarşısı vardır. Her Cuma oraya gelirler. Derken kuzey rüzgârı eser, elbiselerini ve yüzlerini okşar. Bunun tesiriyle hüsün ve cemalleri artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler.
Hanımları:
“Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!” derler.
Erkekler de:
“Sizler de, Allah’a yemin olsun ki, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz!” derler.”11
Dipnotlar:
1- Al-i İmran Sûresi: 133.
2- Ankebut Sûresi: 58.
3- Sözler, s. 321.
4- Sözler, s. 360.
5- Araf Sûresi: 42.
6- Şuâlar, s. 759.
7- Zuhruf Sûresi: 70, 71, 72.
8- Buhârî, Bed’ül-Halk 8, Tefsir Secde 1, Tevhid 35; Müslim, Cennet, 2, (2824); Tirmizî, Tefsir, (3195).
9- Sözler, s. 499.
10- İnsan Sûresi: 20.
11- Müslim, Cennet, 13, (2833).