MÜ’MİNİN KÂRA DÖNÜŞEN HALLERİ
İnsanın affa müstahak olması, esasen günahını kâra dönüştürmesi demektir. Ve esasen mü’minin kâra dönüştürmediği hiçbir hali, hiçbir ameli yoktur. İyi halini de kâra dönüştürür, kötü halini de…
İbadetini de kâra dönüştürür, günahını da…
Yeter ki Allah korkusu bulunsun, bir damla gözyaşı olsun.
Yapıp ettiğini Allah için yapsın. Kalbinin ihlâsıyla yapsın.
İyi halinde şükretsin, kötü halinde sabretsin, ibadetinde Allah’a sığınsın, günahında Allah’a tövbe etsin ve Allah’tan af dilesin.
Her hal kâra dönüşür.
GÜNAHA GELİNCE
Günah kâra nasıl dönüşür?
Eğer günahtan hicap duyup utanarak bir damla gözyaşı dökerse…
Eğer günahını Cenâb-ı Allah’a itiraf edip gerçek bir pişmanlık yaşarsa…
Eğer samimî şekilde tövbe ederse…
Günah kâra dönüşür!
Bedîüzzaman Said Nursî Hazretleri bunu şöyle açıklıyor:
“Nefsini itham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstahak olur.”1
Allah’ın affını, mağfiretini, merhametini, rızasını kazanmak büyük kârlardır.
Yüce Allah’ın, “Allah kötülüklerini iyiliklere çevirir.”2 Âyetiyle verdiği müjde tam da budur!
Bu âyette, Allah’ın, günahlarını iyiliklere ve sevaplara çevireceğini müjdelediği kimseler şunlardır:
1- Samimî olarak tövbe edenler,
2- İman edenler,
3- Salih amel işleyenler.
Bunların günahları iyiliklere ve sevaplara dönüştürülür.
GÜNAHIN KÂRA DÖNÜŞMESİ NE DEMEKTİR?
Âyetin devamında Kur’ân buyuruyor ki: “Allah Ğafur’dur (çok bağışlayıcıdır), Rahim’dir (çok merhamet sahibidir).”
Peygamber Efendimiz (asm), kötülüklerin iyiliklere çevrilmesindeki İlâhî lütfu bir teşbihle şöyle anlatıyor:
Issız bir çölde üzerindeki yüküyle birlikte devesini yitiren birisinin, onu bulmaktan umudunu kaybederek büyük bir üzüntüyle bir ağaç gölgesine uzandığı sırada, birden devesini huzurunda bulması halinde yaşadığı yüksek sevinci bir düşünün!.. İşte kulunun tövbesinden Allah’ın hoşnutluğu ve memnuniyeti, bu kişinin sevincinden daha fazladır.3
Günahın kâra dönüşmesi, Allah’ın günahtan dolayı hesap sormaktan vazgeçmesi, ona mağfiret etmesi ve günahı silip yerine sevap yazmasıdır.
BU İLÂHÎ LÜTUFTA KAÇ TÜRLÜ KÂR VARDIR?
Aslında İlâhî Lütuflardaki kârları saymaya gücümüz yetmez. Biz sadece zahiri olarak bakabiliriz. Zahiri olarak baktığımızda, ilk plânda şu kârların tövbekâr günahkârın elinde bulunduğunu söyleyebiliriz:
1- Günahı siliniyor. Bu başlı başına bir huzur kaynağıdır.
2- Günahı dolayısıyla dünyada bir ceza ödemiyor.
3- Günahı dolayısıyla kabir azabı görmüyor.
4- Günahı dolayısıyla mahşerdeki hesaptan kurtuluyor. Yetmez mi bunlar? Durun; daha var:
5- Dünyada ve mahşerde mahcubiyetten ve vicdan azabından kurtuluyor.
6- Mahşer ötesinde Allah’ın azabından kurtuluyor.
7- Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanıyor.
8- Günahı, bütün kütlesiyle birlikte sevaba, yani uhrevî zenginliğe, yani İlâhî lütfa, yani Cennet lezaizine
dönüşüyor.
9- Peygamber Efendimizin (asm) şefaatine mazhar oluyor.
10- Ebedî âlemde günahı dolayısıyla başı eğilmiyor ve ebedî bir iç huzuruna kavuşuyor.
Bu baştanbaşa Allah’ın lütfunun, rızasının, mağfiretinin ve rahmetinin tecellisinden başka bir şey değildir.
Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 91. 2- Furkan Sûresi: 70. 3- Buhârî; Kitab’ud-Daavât, U/91, 92, Müslim; Kitab’ut-Tevbe, 2747.