"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fitnelerden nasıl korunalım?

Süleyman KÖSMENE
14 Temmuz 2016, Perşembe
Hasan Muharrem Okur: “Fitne zamanında yatan oturandan, oturan yürüyenden daha hayırlıdır” diyen hadisin izahı, sebepleri, günümüze göre yorumu nedir?”

FİTNE EN BÜYÜK FELÂKETTİR

Kur’ân’ın, “adam öldürmekten daha kötü”1 buyurarak uyardığı fitne, geçmiş ve gelecek zamanların en büyük felâketidir. Ahir zamanda çıldırır. Deccalın en korkunç silâhıdır. Deccal bütün kötülüklerini fitne ile yapar. Fitne zamanı ile ilgili pek çok hadis-i şerif vardır. İkisini buraya alalım:  “Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler olacak. Kişi o fitnelerde mü’min olarak sabaha erer, akşama kâfir olur; mü’min olarak akşama erer, sabaha kâfir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan; ayakta duran, yürüyenden; yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Âdem’in (as) iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olun, öldüren olmayın) Kim fitne içinde kalırsa, ondan uzak dursun. Bir iltica yeri bulursa ona sığınsın.”2

“Ey Ebu Zer! Fitne zamanında taşların kanla boğulduğunu görsen, yakınlarına dön.” 

“Ya Rasulallah! Kılıcımı alıp çıkmayayım mı?”  

“Sakın! Böyle yaparsan fitnecilere sen de karışırsın!”

“Peki, bana ne emredersiniz?”

“Evine çekil!”

“Evime girerlerse?” 

“Asla kılıcına davranma! Vurmaktansa elbiseni yüzüne ört! Gelen hem senin günahınla, hem kendi günahıyla dönsün.”3

KILIÇLARIN KININA GİRDİĞİ ASIR

Hadis-i şerifler, bu asrın Bediüzzaman Asrı olduğunu tescil eder mahiyettedir. Bediüzzaman Hazretleri bu asırda maddî kılıçların kınına girdiğini söylerken, belli ki, çıldıran fitnelere karşı maddî kılıçla mukabele etmeme yönündeki Peygamberimizin (asm) emrine ittiba ediyordu. Ne diyordu Bediüzzaman: 

“Bence şimdi kılıç vuran, o kılıncın aksi döner, yetimlerine dokunur. Şimdi galebe kılıç ile değildir.”4 

“Risale-i Nur’dur ki, dinde bulunan yüzer tılsımları keşfeden onun manevî elmas kılıcı, maddî kılıçlara ihtiyaç bırakmıyor.”5 

“Nasıl ki eski zamanda İslâmiyet’in terakkisi, düşmanın taassubunu parçalamak ve inadını kırmak ve tecavüzatını def etmek, silâhla, kılıçla olmuş. İstikbalde silâh, kılıç yerine hakikî medeniyet ve maddî terakki ve hak ve hakkaniyetin manevî kılıçları düşmanları mağlûp edip dağıtacak.”6 

Hadislerde geçen oturanın ayaktakinden, ayaktakinin yürüyenden, yürüyenin koşandan daha hayırlı olduğu ifadesi, evine ve yakınlarına çekilme, hiçbir şekilde öldürmeme, kılıçları taşa vurma gibi emirler tamamen eylemsizliği istiyor. Yani fitne asrı olan ahir zamanda maddî açıdan tamamen eylemsiz olan, kılıcını kınına sokan, cihadını sadece manevî açıdan sürdüren kazanır. Bu Risale-i Nur’un bu asra tavsiye ettiği hareket tarzıdır.  

FİTNENİN ÖZELLİKLERİ

Kelime manası şiddetli imtihan demek olan “fitne” haklı tarafı olmayan yahut haklı tarafın güçsüz olduğu tartışma, gürültü, kargaşa, karışıklık, bozgunculuk, bölücülük, isyan, anarşi, kavga, savaş ve öldürme gibi fiillerle tanımlanmıştır. 

Fitnenin başlıca ortak özellikleri şunlardır:

1- İmtihan şiddeti yüksektir. 

2- Haklı tarafı yoktur. 

3- Kitleleri cerbezesiyle kendi hizbine çeker. Güçlü olmayı haklı olmak gibi yutturur.

4- Bütün amaçlarını ve yaptıklarını dinin emirleriyle tanımlayarak kitleleri aldatır.   

5- Dünya hırsı için dini alet eder. 

6- Akl-ı selim, saygı, hürmet, vicdan, sağduyu, merhamet, şefkat, iyilik ortadan kalkar.

Fitneye örnek mi istersiniz? İşte Suriye… Beş yıldır bitmeyen bir savaş! Ölüm kusan çok taraf var. Kim, neden öldürüyor, derdi ne; belli değil! Öldürmekte haklı olan yok. Öldürülen halk savunmasız, masum ve çaresiz! Dünya âlem bu ateşi seyrediyor. Söndürmüyor veya söndüremiyor.

Fitneye karşı Peygamber Efendimizin (asm) tavsiyesi üzere duruşa örnek mi istersiniz? İşte Nur Talebeleri… Altmış yetmiş yıldır sayısız fitneye maruz kalmışlar; hep müsbet hareket prensibiyle hareket etmişler, hiçbir şiddet olayına karışmamışlar. Asayişin manevî muhafızı olmuşlar.

GÜNÜN DUÂSI: Ey ahd ve vefâ sahibi! Ey af ve rızâ sahibi! Ey iyilik ve bağış sahibi olan Allah’ım! Âlem-i İslâm’ı ahir zaman fitnesinden, Deccal ve Süfyan fitnesinden, düşman ve küffar fitnesinden muhafaza eyle! Âmin.

Dipnotlar: 1- Bakara Sûresi: 191. 2- Buhari VIII, 92; Tefsiru’l-Kur’ân-i’l-Azim II, 43; İbn-i Mace, II, 3961; Ebu Davud, Fiten 2, (4259, 4262); Tirmizî, Fiten 33, (2205). 3- Ebu Davud, Fiten 2, (4261); İbnu Mace, Fiten 10, (3958). 4- Münâzarât, s. 68. 5- Şuâlar, s. 243. 6- Hutbe-i Şamiye, s. 41.

 

Okunma Sayısı: 5234
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı