Ersan Bey: “Sayın hocam zor günlerden geçtiğimiz şu günlerde güncel konular hakkındaki fikirlerinizi almak isteriz. Selametle”
DARBEYE HAYIR, DEMOKRASİYE EVET!
Evet, Türkiye zor günlerden geçiyor. Bir darbe fitnesi Türkiye’nin gündemini birden altüst etti. Darbe öncesi konuşulan zor ülke problemlerinin hepsi unutuldu. Ve bir haftadır ülke olarak darbeye hayır’a, demokrasiye evet’e kilitlendik. Öncelikle: Benim burada söyleyeceklerimi Yeni Asya gazetesi 47 yıldan beri bedel ödeyerek söylüyor. Bunu bir teslim edelim.
Bunu teslim etmezsek birileri çıkıp Yeni Asya’yı da kalabalığa uyarak demokrasi istediğini zu’medebilir. Yeni Asya’yı çamuruna çekmeye kalkabilir.
YENİ ASYA’NIN HAKKINI TESLİM EDELİM
1-Yeni Asya gazetesi 47 yıllık neşir hayatında hiçbir defa kalabalığa uymadı. Hep ülke menfaati için özgün fikirlerini zamanında savundu. İktidar sahiplerinin ve kalabalığın hoşuna gidecek şeyler söylemeye çalışmadı, hakkı savunmaya çalıştı. Bu yüzden de bir gazete olarak başına gelmedik kalmadı. Seksen darbesinde darbecilerin hoşuna gidecek şekilde yayın yapmadı diye 470 gün kapatıldı. Bu süre zarfında önce Yeni Nesil, o da kapatılınca Tasvir adlarıyla yeni gazeteler çıkardı ve darbecilere karşı tek başına demokrasiyi savunmayı sürdürdü. Darbecilerin anayasa’sına evet demedi. Darbe anayasasına yüzde doksan iki evet derken, Yeni Asya yüzde sekizin içinde kaldı. Bu yüzden Yeni Asya’ya çok çamur atıldı. Komünistlerle beraber hareket ettiği yazıldı ve söylendi.
O gün baskı ile, istibdad ile, uydum kalabalığa diyerek yüzde doksan iki oyla geçen anayasayı otuz yıl sonra bu gün savunabilen bir Allah kulu var mı?
Bunları söylememiz lazım. Bunlar boğazımızda hala düğüm düğüm duruyor.
Yoksa bugün kalabalığa uygun laf ettiğimiz sanılabilir.
Evet: Darbeye hayır! Demokrasiye evet!
BEDİÜZZAMAN’IN HAKKINI KETMETMEYELİM
2-Yeni Asya meşru yönetim biçimi olarak demokrasiyi yüz yirmi yıldan beri bu memlekette ve âlem-i İslam sathında savunan bir fikir geleneğinin nâşir-i efkârıdır. Bu fikir geleneği Risale-i Nur’dur. Müessisi Bediüzzaman Said Nursî’dir.
Bediüzzaman Said Nursî bu memlekette ve âlem-i İslam’da, birçok âlimin ve birçok Müslüman kardeşin –hâlâ da böyle- küfür rejimi dediği demokrasiyi yüz yirmi yıldan beri Kur’ân’dan, asr-ı saadetten ve dört mezhepten delil getirerek savunan bir İslam âliminin adıdır. Mübalağa etmiyorum; bir benzeri yoktur. Ama hâlâ Bediüzzaman’ı yanlış kefeye koyup çarpıtanlar var!
3-Bediüzzaman Said Nursî ile Fethullah Gülen’i aynı kefeye koyan, Bediüzzaman’a haksızlık eder. Fethullah Gülen, -seversiniz sevmezsiniz- kırk yıldan beri kendi nev-i şahsına münhasır bir tarzla hizmet etti. Hizmetlerinin bir kısmını –özellikle eğitim alanındakileri- kamuoyu hep alkışladı. Fakat şu, devlete adam sokma zihniyetinin yanlış olduğunu, Risale-i Nur’un buna izin vermediğini, biz Yeni Asya olarak hep söyleye geldik. Bu zihniyet şimdi geldi, böyle bir fitne ile tökezledi, tokat yedi.
Toptancılık Yapılmasın
4-Fakat şunu söylemezsek bu yazımız kul hakkını mucip olur: Bir cemaate topyekûn terör örgütü muamelesi yapmak yanlıştır. Bu cemaatin içinde darbeye hayır diyen, ülkemize, bayrağımıza, devletimize Allah zeval vermesin diyen çok masum insan var. Dolayısıyla toptancılık yapılmasın. Kurunun yanında yaş yanmasın. Hukuk terazisi önyargı ile değil; adaletle tartsın. Kinle, öfkeyle hareket edilmesin. Suçun ve günahın şahsîliği prensibi unutulmasın. Kur’ân’ın, “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.” kuralından taviz verilmesin. Allah yardımcımız olsun.
GÜNÜN DUASI
Ey sıkıntıya düşenlerin ferahlatıcısı! Ey üzüntüye kapılanların sevindiricisi! Ey zulme uğrayanların sığınağı olan Allah’ım! Bizi bize düşürme! Bizi fitnelerle imtihan etme! Ülkemize, milletimize, devletimize zeval verme! Ülkemizin ve Âlem-i İslam’ın başından fitnecileri bertaraf eyle! Âmin.
Dipnotlar: 1-En’am Suresi: 164