"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Arş’tan gelen hazine: Amenerresulü

Süleyman KÖSMENE
01 Mayıs 2015, Cuma
Muzaffer Bey: “Amenerresulü okumanın fazileti nedir? Bu âyetleri okurken “va’’fü annâ, vağfirlenâ, verhamna” duâlarında, -ki burası âyet arası oluyor- âmin denilir mi?”

ARŞ’IN ALTINDAN GELEN HAZİNE

Bakara Sûresinin son iki âyeti olan ve Âmenerresulü ile başlayan âyetin en büyük müjdelerinden birisi dinde teklif-i malayutak, yani dinde güç yetirilmeyen emirlerin olmadığı ifadesidir.

İbn Abbas (ra) rivayet ediyor ki: Peygamber Efendimiz (asm) Cebrail’le birlikte olduğu bir sırada gökte bir gürültü duyuldu. 

Bunun üzerine Cebrail göğe doğru baktı ve şöyle dedi: “Bu, gökte daha önce hiç açılmamış bir kapının açılışının çıkardığı sestir.”  Bu kapıdan bir melek çıktı ve Peygamberimizin (asm) yanına inerek dedi ki: 

“Müjdeler olsun ya Muhammed! (asm) Sana, daha önce hiçbir peygambere getirmediğim iki nur getirdim. Biri Fatiha Sûresi, diğeri de Bakara Sûresinin son âyetleridir. Onlardan ne okusanız, mutlaka size verilir” Bir diğer hadislerinde Peygamber Efendimiz (asm): “Bakara Sûresinin sonu, bana arşın altındaki hazineden verildi.” buyurdu.        

ALLAH’IN AFV VE MAĞFİRETİNİN BELGESİ

Yine İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: “Âmenerresulü” diye başlayan âyet indiğinde Peygamberimiz onu okudu. “Ğufraneke Rabbena” (Rabbimiz bağışlamanı dileriz) cümlesine gelince, Allah: 

“Sizi bağışladım” buyurdu. 

Peygamberimiz (asm), “La yükellifullahü nefsen illâ vüs’ahâ…… Rabbena lâ tuâhiznâ in-nesiynâ ev ahta’nâ” (Allah hiç kimseye güç yetirilemeyecek yük yüklemez…….. Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma!) cümlesini okuduğunda, Allah: 

“Size kaldıramayacağınız yük yüklemeyeceğim” buyurdu. Peygamberimiz (asm), “Va’fü annâ! Vağfirlenâ!” (Bizi affet, bizi bağışla) cümlesini okuyunca, Allah: “Size mağfiret ettim. Sizi bağışladım.” buyurdu. Peygamberimiz (asm), “Ver’hamnâ!” (Bizi esirge, bize merhamet et!) cümlesini okuyunca, Allah: 

“Sizi esirgedim, size rahmetimle muamele yaptım.” buyurdu. 

Peygamberimiz (asm), “Fe’nsurnâ alel-kavmi’l-kâfirin” (Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et” cümlesini okuyunca, Allah: 

“Size yardım ettim.” buyurdu.2

Rivayetlerde, Peygamber Efendimiz (asm) bu âyetlerde bu şekilde duâ ederken, meleklerin “Âmin” dedikleri bildiriliyor.3

Keza Ebu Meysere’den gelen bir diğer rivayete göre de, Cebrail, Peygamber Efendimiz’e (asm) bu âyetlerdeki duâlarda “âmin!” demeyi telkin etmiştir.4   

Bu durumda Arş’ın altından gelen bir hazine olan ve Allah’ın afvının, mağfiretinin ve merhametinin açık bir belgesi hükmünde bulunan Âmenerresulü âyetlerinde geçen bu duâları dinlerken “Âmin!” dememiz sünnet bulunmaktadır.        

AKŞAM NAMAZININ FARZI NEDEN ÖNCE KILINIYOR? 

Tabur rumuzlu okuyucumuz: “Neden akşam namazının farzı önce kılınıyor? Bunu çok araştırdım bir çoğu kıyametin akşam kopacağını söylüyor, doğru mu?”

Akşam namazının farzı önce kılınıyor. Çünkü “emir” böyledir. Böyle emredilmiştir. Bu bir ibâdettir. Nasıl emredilmişse, nasıl teşrî kılınmışsa, vahiyle nasıl gelmişse biz o şekilde kılmakla mükellefiz.  

Kıyamet nasıl akşam kopabilir? Akşam vakti dünyanın her bölgesinde aynı saatte gelmiyor ki! Bizim burada akşam iken bir diğer yerde gece, bir başka yerde sabah, başka bir yerde öğle vakti değil mi? Şüphesiz kıyamet emri verildiği zaman her bölge bir vaktin içinde olacak. Yani güneşin o anki isabet ettiği yere nispeten kimi yerde akşam olur, kimi yerde sabah olur, kimi yerde gece olur.

Kıyametin akşam vaktinde kopacağı değil de, akşam vaktinin geceye giren vakit olduğundan kıyâmete benzediği şeklinde getirilen bir temsil belki zamanla yanlışlıkla anlam değiştirmiş olabilir. Veya kıyâmet emri geldiği zaman her bölge için hangi saatte olursa olsun, akşam vakti gelmiş olur, şeklinde bir yorum da yapılmış olabilir. Veya bu söylem, Muhammed (asm) ümmeti için getirilmiş bir temsil de olabilir. Nitekim Muhammed (asm) ümmetinin kâinâtın gündüzüne nispeten ikindi sonrası ümmeti olduğu, yani kıyamete en yakın ümmet olduğu, bu ümmetin kâinatın akşamı hükmünde olan kıyametle son bulacağı şeklinde değişik rivâyetler de var.5 Bedîüzzaman da akşam vaktini kıyamet saatine benzetir.

Fakat bütün bu benzetmeler bir yana; akşam namazının farzının önce kılınmasının en görünen hikmeti, kendi çapında vaktinin kısa oluşudur. Bununla berâber, emredilmiş olsaydı biz muhakkak önce sünnet kılacaktık. Yani iş emirde düğümleniyor. Başka hikmet aramaya gerek var mı? 

 Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, s. 73.

2- İzzet Derveze, Et-Tefsiru’l-Hadis.

3- Fahrettin Razi, Et-Tefsiru’l-Kebir.

4- Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili.

5- Buhârî, 6/107.

6- Sözler, s. 46.

Okunma Sayısı: 7793
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    1.5.2015 22:39:48

    Yatsı namazından sonra okunan bu aşr-ı şerifin hakkında hafız olan bir nur talebesi ağabeyimizin ,kardeşlerim yatmadan önce bu aşr-ı şerifi okuyunuz,rabbimiz sizleri bağışlar,affeder ve sabah kalkıncaya kadar da emin olursunuz mealinde açıklamada bulunmştu. Kur'an-ı çok çok okuyalım.Bizleri rahatlatıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı