"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah’ın cebretmesini nasıl anlayalım?

Süleyman KÖSMENE
18 Kasım 2016, Cuma
İzmir / Bornova’dan Elif Sütçüoğlu: “Ey dilediğini zorla yaptıran Cabir” ismi ne manaya geliyor? Allah’ın bir şeyi zorla yaptırması ne demektir?”

ALLAH HER ŞEYE KADİRDİR

Allah’ın güzel esmasından birisi de Cebbar’dır. Cabir şeklinde de söyleniyor.  Cebbar ismi, Allah’ın iradesi önünde irade olmadığını, hükmünü engelsiz olarak icra ettiğini, emirlerinin uygulanması hususunda manilerin telefonun telleri gibi vasıta hükmüne geçtiğini bildiren güzel bir ismidir.

Bu isimden öğreniyoruz ki, Allah’ın emri ve hükmü her şeye galiptir ve her şeye hâkimdir. Hiçbir şey, hiçbir nesne, hiçbir kimse Allah’ın iradesini ve emrini engellemeye güç yetiremez. Cenâb-ı Allah kullarını dilediği yöne sevk eder, mahlûkatının ihtiyaçlarını zamansız ve cebrî olarak giderir, duâlarını kabul edince umulmadık yerlerden çareler yaratır, dermanlarını ayağına gönderir. Allah yürü ya kulum derse bir kula, artık o kulu kimse tutamaz! Allah dur derse bir kula, artık o kulu kimse yürütemez! 

Bu meseleyi bir âyet şöyle anlatıyor: “De ki: Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Sen her şeye kadirsin.”1  

EŞYADA CEBBAR İSMİNİN CİLVESİ

Cebbar ismi Kur’ân’da geçen esmadandır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “O Allah, kendisinden başka ilâh olmayan; Melik, Kuddûs, Selâm, Mü’min, Müheymin, Azîz, Cebbâr, Mütekebbir’dir.”2

Allah’ın esmasını kâinattan okuma yollarını öğreten Said Nursî Hazretleri, Cebbâr ismini tabiatta mütalâa etmek için fırtınalı bir denize gidilmesini veya bir depremin izlenmesini tavsiye eder. Bediüzzaman, suyun, ateşin, toprağın ve havanın taşkınlıklarında Cebbâr isminin okunabileceğini hatırlatır.3 Bedîüzzaman, mükemmel bir saray gibi yaratılmış olan kâinatın Kadîr-i Cebbâr’ın tedbîr, tedvîr ve idâresinde bulunduğunu; semâvâttaki dev yıldızların idaresinden, yeryüzündeki en küçük hayvancıkların bütün ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanmasına kadar bütün fiillerde, Cenâb-ı Hakk’ın mutlak hâkim bulunduğunu kaydeder. Saîd Nursî’ye göre, Cenâb-ı Hakk’ın, Kıyâmeti, Yeniden Dirilişi, Mahşeri, Cenneti ve Cehennemi vaad ettiği şekliyle icat etmesini sadece Cebbar isminden anlamak mümkündür. Çünkü O, ol derse her şey olur. O’nun emri kudreti hükmündedir. İradesi icraatı ile anlaşılır. Dilediği şey olur, dilemediği şey olmaz. Kâinatı yıkmak, bozmak ve tahrip etmek, yeni bir âlemi yaratmak, insanları diriltmek, mahşerde toplamak ve hesap sormak Kadîr-i Cebbâr’a hiç zor değildir. 4

ALLAH’IN CEBRİNİ DİĞER ESMASI SINIRLAR

Cebretmek, emrini ve iradesini hiçbir şeyin sınırlamaması, daha doğrusu sınırlamaya güç yetirememesi demektir. Cenâb-ı Hakk’ın emrini ve iradesini sadece diğer esması sınırlar. Meselâ Afüv ismi gereği affedince cezadan vazgeçer. Ğafur ismi gereği bağışlar ve günahları siler. Settar ismi gereği kulunun ayıbını örter. Böylece Afüv, Ğafur ve Settar isimleri, Adl ve Hakem isimlerini sınırlamış olur. Keza Hakim ismi gereği hikmetinin öne geçtiği her hususta, Cebbar ismi hükmünü geri çeker veya tehir eder ya da Hilm sıfatıyla birlikte icra eder. Dünyada dilese kâfire bir yudum su vermez, cürmünün cezasını cebren verir. Fakat Sabur ismi gereği kâfire mühlet tanır. Bu mühlet, ihmal demek değildir. Ahirette ise mahkeme-i kübradan sonra Cebbar ismi derhal devreye girer ve kâfirin hak ettiği cezayı cebren, hiç geciktirmeden verir.  

Allah dilediğinde cebreder; ama asla zulmetmez, hiçbir şekilde haksızlık etmez, adaletten kıl kadar şaşmaz, hikmetli iş yapmaktan bir an geri kalmaz. Dolayısıyla O’nun bir meselede cebretmesi, insafsız insanların zalimane ve zorbalıkla bir meselede baskı yapması ve psikopatça tavırlar sergilemesi gibi değildir. O’nun azabında adalet vardır, cezasında hikmet vardır, affında rahmet vardır, mağfiretinde muhabbet vardır, intikamında hak vardır, cebrinde hilm ve merhamet vardır. 

GÜNÜN DUÂSI

Ey dilediğini aziz eden! Ey dilediğini zelil kılan! Ey her hayır elinde olan Allah’ım! Hayrı bize lütfunla fetheyle! Şerri bizden cebrinle uzaklaştır! Bize hayırlı amellerimizde sebat ihsan eyle! Âmin.

Dipnotlar: 1- Al-i İmran Sûresi: 26. 2- Haşr Sûresi, 59/23. 3- Sözler, s. 301. 4- Şuâlar, s. 155, 156.

Okunma Sayısı: 8694
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • SAİD HAKTAN

    18.11.2016 14:45:52

    AMİN hocam maaşaallah...barekallah....

  • Mete

    18.11.2016 10:01:17

    Maşaallah...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı