"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur dersleri geziye ayrı bir anlam yükledi

Sebahattin YAŞAR
27 Mayıs 2024, Pazartesi 02:55
Malaga havalimanından itibaren otobüs yolculuğumuz başladı. Yol boyu sohbetler, hatıra paylaşımları ve namaz sonraları da Risale-i Nur derslerinin olması süreci daha bir anlamlı hale getirdi.

Dizi: Gemilerin yakıldığı ülke İspanya - 3
Sebahattin Yaşar - [email protected]

Malaga’da Müslüman, Musevi ve Hristiyanlar birlikte yaşamışlar

Bu şehri kültür açısından gözde kılan unsurlardan biri, dünyaca ünlü Ressam Pablo Picasso’nun burada dünyaya gelmiş olması. Malaga’nın tarihi 2800 yıl öncelerine dayanır. Fenikeliler bu şehri Malaga ismiyle MÖ. 770 yılında kurmuşlar. Bu isim Arapça ve İbranice’de “tuz” anlamına geliyormuş. Burada MÖ. 218 yıllarında Roma yönetimi hüküm sürmüş. Akabinde Vizigotlar ve nihayetinde de MS. 711 yılı itibariyle Endülüs Müslümanlarının yönetimine girmiş ve Malaga tam 800 yıl Endülüsler tarafından idare edilmiş. Bu şehir Arapların yönetiminde de yine bir ticaret şehri olarak devam etmiş. Gezgin İbn Batuta 1235 yılında ziyaret ettiği bu şehir için, “Endülüs’ün en güzel şehri” olduğunu söyler. Bu şehri anlamlı kılan ticaretle birlikte kültürel çeşitliliğidir. Endülüs’te Müslümanlar, Museviler ve Katolikler bir arada yaşamışlardır.


Sevilla'da bu sarayda İspanya'nın şehirlerinin kültürel özelliklerini yansıtan bölümler oluşturulmuş. Modern şehir hayatı ile tarihi doku içiçe. Sevilla'da, Maria Luis Parkında, İslam ve Avrupa sanatının etkisiyle yapılmış Plaza de Espana. Sevilla'da turistlerin uğrak yerlerinden biri.

1487 yılında ise Katolik İspanyolların yeniden ülkelerini ele geçirme süreciyle birlikte çok sayıda Müslüman ve Musevi İspanya’dan sürülmüştür. Nitekim o dönem Osmanlı tahtında bulunan Sultan II. Bayezid sürgün edilenlerin bir kısmını ülkesine kabul etmiştir. Yüzyıllarca Arapların kontrolü altında yönetilmiş Endülüs bölgesinde farklı bir İspanyolca konuşulmaktadır. Endülüs şehrinde tarihi ve kültürel bağları olan Müslüman ve Musevilerin sayısı yeniden artış göstermektedir. Burada kültürlerini serbestçe yaşayabilmekte ve ibadetlerini rahatça yapabilmektedirler. Ancak ülke genelinde pek çok tarihi İslam eserleri, camiler olmasına rağmen, hiçbirinde Müslümanlar için ibadet yapma imkanı bırakılmamış.


Sevilla'da bu sarayda İspanya'nın şehirlerinin kültürel özelliklerini yansıtan bölümler oluşturulmuş. Modern şehir hayatı ile tarihi doku içiçe. Sevilla'da, Maria Luis Parkında, İslam ve Avrupa sanatının etkisiyle yapılmış Plaza de Espana. Sevilla'da turistlerin uğrak yerlerinden biri.

Malaga şehir gezisinde ilk dikkatimizi çeken sıcak iklim bitkileri olan yüksek palmiye ağaçları oldu. Şehir, gerek mimarideki seçilen Emevi motifleri ile ve gerekse iklimin gereği bitki çeşitliliği ile bir Arap şehri kimliği taşıyor. Malaga’daki büyük katedralin tamamlanamamış bir kulesi, tek kollu kadın anlamında isimlendirmeye konu olmuş olsa da, aslında dönemlerde yaşanan ekonomik ve sosyal problemlerin sanat eserlerine de nasıl yansıdığının bir ifadesi.

Elli kişiye yakın grubumuz ve rehberimizle Malaga şehrini yürüyerek hiç değilse bir bölümünü gezmiş olduk.

Entelektüel bir rehber geziyi daha bir anlamlı hale getiriyor

Havaalanında tanıştığımız rehberimiz sanat tarihçi Mehmet beyin olması ayrı bir güzellik oldu. Ülke ile ilgili bilgileri ve bilgilere kattığı yorumları gezilen yerleri daha bir anlamlı hale getirdi. Rehberin önemle dikkat çektiği konunun ciddi hırsızlık vakaları olması dikkatimizi çekti. Her seferinde dikkat diyerek bizleri uyarması yaşanan pek çok hırsızlık vakalarıyla ciddi mağduriyetlerin olduğunu gösteriyordu. Hırsızların da büyük çoğunluğunun yakalanamaması, hızlı trenlerle hemen başka bir şehre, ülkeye kaçabilmeleri işi iyice çekilmez hale getirmiş. Onun için hep kapkaçlara karşı dikkatli olunması gerektiği ifade edildi.


Şehirlerarası otobüs yolculuğunda, medrese-i seyyare anlamıyla, sohbetler yapıldı, dersler okundu ve verimli bilgilendirmeler yapıldı. Otobüs yolculuğu boyunca aileler birbirlerine ikramlarda adeta yarıştılar.

Rehberin demokrat bir anlayışla devlet başkanlarını, memleket insanlarını, yaşanan kültürü, sanatı ele alması ve kendisine göre düşüncelerini ortamla paylaşması aynı düşüncede olmayanları biraz rahatsız etse de genelin oldukça beğenisini kazandı.

Gezi boyunca camilerde namazlar, tesbihatlar ve Risale-i Nur dersleri geziye ayrı bir anlam yükledi

Malaga havalimanından itibaren otobüs yolculuğumuz başladı. Otobüs yolculuğu ayrı bir güzellik taşıyor. Yol boyu sohbetler, hatıra paylaşımları ve namaz sonraları da Risale-i Nur derslerinin olması süreci daha bir anlamlı hale getirdi. Aynı anlayışta ve inançta olan insanların gezi programları haliyle namaza göre planlanıyor. Namaz, günün de planlanmasına katkı sağlıyor. Bir de gezi yaptığınız insanlar nur talebeleri ise o daha bir güzel ve anlamlı oluyor.


Marbella Kral Abdulaziz Camii oldukça nezih bir ortamda ve güzel bir kütüphanesi de var. Marbella Camii kütüphanesinde Arapça, İngilizce ve İspanyolca İslam eserleri bulunuyor.

Yolculuk boyunca koltukları değiştirerek yeni yeni dostlarla daha yakından tanışma, düşünce paylaşımları söz konusu oluyor. Böylece sadece gezi yapmış olmuyorsunuz, aynı zamanda yeni dostlar edinmiş, yeni sohbet konuları ile farklı fikirlerde kişilerle konuları mütalaa etmiş oluyorsunuz. Sonra kaldığımız otellerde cemaatle namazlar ve namaz tesbihatı, Risale-i Nur dersleri ayrı bir lezzette oldu.

Marbella’da namaz molası

Yolculuğumuz esnasında Marbella’da, Kral Abdulaziz’in yaptırdığı güzel camide namazlarımızı kıldık. Suudi kral ve ailesinin zaman zaman yazları buralarda kaldığı ifade edildi. Caminin oldukça zengin bir de kütüphanesi vardı. Buralarda yol boyu duvarlarını begonvillerin süslediği oldukça güzel Endülüs’e has beyaz duvarlı evlerle karşılaşmak mümkün.


Marbella Kral Abdulaziz Camii oldukça nezih bir ortamda ve güzel bir kütüphanesi de var. Marbella Camii kütüphanesinde Arapça, İngilizce ve İspanyolca İslam eserleri bulunuyor.

Ronda’da İslam eserleri hala ayakta

Sevilla yolculuğumuzda yolumuzun üzerinde Ronda şehrini geziyoruz. 1485 yılında Emevilerden alınıyor. 1658’e kadar müslümanlar yoğun olarak burada yaşamışlar. Tarık bin Ziyad, 711 yılında İspanya’nın içlerine doğru ilerler. Ve müslüman yönetimler geçtikleri yerlerde halkın inancına, kültürel yaşamlarına ve kişi hak ve hukuklarına itina gösterir. Adaletli yönetimler sergilerler. Onun için Müslüman yönetimlerin yıkılması ve çekilmeleri başarısızlıklarından ziyade Müslümanlar arasındaki iç karışıklıklardan ve kendi aralarındaki fitnelerden kaynaklanmış. Ronda merkezine otobüslerle girilmiyor. Şehir yürüyerek geziliyor. Burada da Emevi eserleri, İslam izleri halen var. Zamanında Müslümanların yaşadığı mahallelerin halen evleri muhafaza edilmiş. Burada Emevi dönemi yapılan iki mahalleyi birbirine bağlayan eski köprü kullanılmıyor ama halen korunuyor. Şimdilerde ise yeni köprü yapılarak iki mahalle bu köprü ile bağlanmış. Ronda doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir yerleşim. Şehrin hemen girişinde de boğa güreşlerinin yapıldığı arena bulunmakta.


Şehirlerarası otobüs yolculuğunda, medrese-i seyyare anlamıyla, sohbetler yapıldı, dersler okundu ve verimli bilgilendirmeler yapıldı. Otobüs yolculuğu boyunca aileler birbirlerine ikramlarda adeta yarıştılar.

Gerek Malaga’da ve gerekse Marbella gibi şehirlerde güzel, çiçeklerle dolu daracık sokakların bile bir cazibe ile görmek isteyenlere takdim edilmesi ilginçti. Bir veya en fazla iki kişinin yanyana geçebileceği dar sokaklar, çiçeklerle süslenmiş, görülmesi gereken bir değer olarak sunuluyor. Bu daracık sokaklar, yaz sıcaklarının etkili olduğu Urfa, Mardin gibi şehirlerimizde de görüldüğü üzere, güneşin yakıcı etkisinden korunmak için oldukça anlamlı bir yapılanma idi.

Bütün bir şehrin temiz ve güzel olması, insanların şehirlerini, kasabalarını yani yaşadıkları mekanı temiz tutmaları ve kurallara uymaları oldukça güzel idi.

Sevilla şehri

Sevilla şehri, Guadalquivir nehri kıyısında kurulmuş, yemyeşil coğrafyası ile pek çok medeniyetin hâkimiyeti altında yıllara meydan okuyarak bugünlere kadar gelmiş güzel bir şehir. Bu şehri gezerken ister istemez insan zihni bu topraklar üzerinde yaşamış medeniyetlere gidiyor. İspanya’nın birbirinden renkli ve hareketli şehirleri arasında efsane şehirlerinde Sevilla yemyeşil coğrafyası ile Endülüs’ün en güzel ve gösterişli yapılarına ev sahipliği yapmakta. Sevilla şehrinin tarihi çok eski yıllara dayanmaktadır. Yunanlılardan, Romalılara, Romalılardan, Müslümanların hâkimiyeti altında geçen uzun yıllara rağmen tarihi ve kültürel zenginlikleri dikkat çeken bir şehir.


Ronda kasabası doğal falezleriyle ve tarihi köprüleriyle dikkat çekiyor. Burada uzun zamanlar Müslümanların yaşadığı evler ve tarihi eski köprü.

Burası, mimari ve tarihi kültürel zenginlikleri ile Müslümanlar ve Musevililerin barış içerisinde yaşadığı topraklara ev sahipliği yapmaktadır. Eşsiz yemyeşil coğrafyası ve masmavi akan nehirlerin coğrafyasında inşa edilmiş; zarif ve modern yapıları, pek çok medeniyetin izlerine rastlayacağınız sarayları, katedralleri, caddeleri ve sokakları; eski moda sokak lambaları ve at arabalarının sokakları arşınladığı, insanı etkileyen atmosferi ile İspanya şehirleri içinde apayrı bir yeri var. Müslüman Mağribilerin hakimiyeti altında iken şehre vurulan mimari damga, modern mimari de de varlığını hissettiriyor. Bu özellikleri ile kendimizi bu şehre daha bir yakın hissettik. Çingenelerin ise şehirdeki varlığı daha bir belirgin vaziyette. Tabii ilk roman örneği olarak kabul edilen Don Kişot’u Cervantes tarafından Sevilla‘da mahkum kaldığı hapishanede yazdığı bilinmektedir. Bu özellikleri ile pek çok dünya insanı kendini bu şehirlere daha bir yakın buluyor.

Sevilla Katedrali

Avrupa’nın üçüncü, İspanya’nın ise en büyüğü olan Sevilla’nın tarihi meydanında, 12. yüzyılın ortalarında Halife Ebu Yakup Yusuf tarafından yaptırılan caminin kalıntıları bugün halen gözle görülür vaziyettedir. Sonra cami yıkılıp bugünkü katedral inşaa edilmiş. Ancak 104 metre yüksekliğindeki La Giralda kulesi korunmuş. Yani bu kuleye on yıllarca insanların namaza davet edildiği minare gözüyle de bakabilirsiniz. Burada Avrupa ve Amerika kıtası sahillerine giden İspanyol denizci Kristof Kolomb’un mezarı da bulunuyor. Kule, 1987 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne eklendi.

Sevilla aynı zamanda İber Yarımadası’nda yüzyıllar boyu gelişen İslam sanatının Hıristiyan sanatına uygulanmış biçimi olan Mudéjar (Müdeccen) mimarinin önemli bir durağıdır. Bu sanat, tuğla, alçıtaşı, ahşabın yanı sıra süsleme ve dekorasyonda yoğun olarak kullanılan çinileriyle öne çıkıyor.

Plazza espana

İnsan, insan yapısı şaheserlerin bulunduğu mekanları gezerken bir müddet sonra içinde bir ülfet oluşmaya başlıyor. İnsan yapısı olan bu eserler, evet her ne kadar etkileyici birer sanat harikası olsalar da, bir müddet sonra insanın bu sanat ihtiyacı tatmine uğruyor. Zihin daha başka şeyler istemeye başlıyor. Sevilla’da da öyle, diğer şehirlerde de öyle. Demek istediğim şey şu, taştan, tuğladan yüksek sanat incelikleri olan binalar yapıyorsunuz, bu insanı etkiliyor. Ama bir müddet sonra bu gezi yapan insan için sıradanlaşıyor. İnsana bu ince duyguları veren Yaratıcı’nın derin esması cezbetmeye başlıyor. İnsanı yücelten, günlük hayatı kolaylaştıran, yardıma muhtaç olanları kalkındıran, zulmü, adaletsizliği yok eden insanlık değerleri medeniyet incelikleri olarak aranmaya başlanıyor. 

—Devam Edecek—

Okunma Sayısı: 2890
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı