"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Amerikalı doktor Bediüzzaman’ı anlatmak için kitap yazdı

23 Kasım 2015, Pazartesi 08:39
Washington DC’de yaşayan, henüz staj yaparken tıp kitaplarında cevabı bulunmayan bir çok soruyla karşılaşıp arayışa giren Dr. Dodd Sims, bu arayışta Risale-i Nur’u tanımış. Dr. Sims, Risale-i Nur’u tanımasıyla ilgili Yeni Asya’nın sorularını cevaplandırdı.

Röportaj: Mustafa Sait ÖNAL / [email protected]

ABD’DE DİN DERSLERİ ALDI, RİSALE-İ NUR İLE TANIŞTI

Dr. Dodd Sims bundan 10 yıl önce tıp stajıyla meşgulken “hastalarımın ıztırapları, fakir ve zenginlerin sağlık hizmetlerine ulaşmasındaki eşitsizlikler, inancın sağlık üzerindeki etkisi…” diye ifade ettiği problemler için bir arayışa girdiğini belirtti. Sorularına cevap bulmak için Georgetown Üniversitesi’nde din dersleri alan Sims, “Aldığım derslerden bir tanesi ‘İslâma Giriş’ti. Ders, genç Türkiyeli kadın doktora öğrencisi tarafından veriliyordu. Ders sonrasında onunla ve eşiyle birlikte mahalli bir camide Cuma namazına katıldım. Beni İstanbul’a, organize ettikleri eğitim turuna gelmek için dâvet ettiler. Bize ev sahipliği yapan grup İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’ydı. Said Nursî ve Hakan ile orada tanışmaya başladım” dedi.

İstanbul’da bulunduğu süreçte aklına bir çok soru takıldığını dile getiren Sims, “Nur Cemaati hakkında çok meraklıydım. Nur Cemaatinin Türk toplumundaki rolünü merak ediyordum” diyerek kendisini derin bir çalışmaya attığını ifade etti. Tekrar İstanbul’a geri dönen Sims, ikinci gelişinde de merakını giderip tatmin olamadığını belirterek bir yıl sonra vakıfta tanıştığı Hakan ile Washington’da bir süre birlikte kalma fırsatı yakaladığını söyledi. Hakan ile birlikte Risale-i Nur’ları müzakere etmeye başladığını ifade eden Sims, “O yıl Hakan ve ben Risale-i Nur okuyup tartışmaya başladık” diyor.

ÖĞRENDİKLERİNİ HASTALARINA ANLATTI

Sims, macerasını anlatırken; öğrendiklerini hastalarıyla da paylaştığını ifade ederek, “Ziyaretlerim ve Risale-i Nur üzerine çalışmalarım hakkında küçük gruplardan çeşitli yerlere dâvet edildim” diyor. Sürecin ardından “Bu yılın başlarında, bir huzurevinde 8 dinleyiciye çalıştığımız kısımları anlattıktan sonra Said Nursî ve Risale-i Nurlar hakkında kitap yazmaya karar verdik” diye konuştu. Yazmaya karar verdikten sonra vakitlerinin çok dar olduğunu söyleyen Sims, “En azından ilk taslağı Hakan, yazın İstanbul’a dönmeden önce bitirmek istiyorduk” dedi. Dr. Dodd Sims, kitabını yazdıktan sonraki süreci şu şekilde ifade etti: “Kitabı tamamladık ve birkaç master öğrencisine okuttuk. Hem onlar Risale-i Nur’u öğrendiler hem de yazdığımız taslak ile onların yorumlarını aldık. Aynı zamanda Risale-i Nur ve Nursî hakkında kitap yazmış, alanında uzmanlaşmış akademisyenlerden de yorumlar ve düzeltmeler aldık. Nihayet, bu bahar kitabımızı tanıtıp izlenimleri alarak son düzeltmeleri yapmak için 2 hafta boyunca Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki dershaneleri ziyaret ettik.”

“SAİD NURSÎ’NİN GERÇEKTEN YAŞAMIŞ OLDUĞUNUN FARKINA VARDIM”

Kitabını tanıtıp izlenimleri alarak son düzeltmeleri yapmak için Türkiye’ye gelen Sims, ziyaretleriyle ilgili “Bu ziyaretler benim için önemli bir şekilde aydınlatıcıydı çünkü ziyaretlerim benim için düşünceden ibaret olanları gerçek olarak önüme koydu” dedi. Gezileriyle ilgili bir ayrıntıya dikkat çeken Sims, “Said Nursî’nin Barla’daki evinde biraz oturduktan sonra, Nursî’nin Çam Dağına tefekkür etmek için gittiği oradaki göz alıcı manzaralardan sonra ve özellikle Urfa’daki İpek Palas Otelindeki odasında, vefat ettiği yerde, duâ ettikten sonra birden Said Nursî’nin gerçekten yaşamış olduğunun farkına vardım. Şunu açıkça fark ettim ki o, hepimiz gibi Allah tarafından yararlı ve anlamlı bir şekilde hizmet etmek için dünyaya gönderildi” dedi. 

Yaşadıklarının kendisi için büyük tecrübe olduğunu ifade eden Sims, “Bütün bu deneyimlerimden önce Said Nursî ve Risale-i Nur diğer doğu dinleri gibi gelmişti. Bütün bu yaşadıklarımdan sonra, Said Nursî’nin ne kadar özel olduğunu ve Risale-i Nur’un nasıl da bütün insanlığa hitap ettiğini görmeye başladım” şeklinde konuştu.

“ONUN TEK GAYESİ KUR’ÂN’A SADÂKATLA VE FEDAKÂRLIKLA HİZMET”

Bediüzzaman Said Nursî’ye değinen Sims, “Onun yaşadığı hayat ve verdiği temel mesaj Said Nursî’yi diğer âlimlerden ayıran özelliklerdir” diyen Dr. Sims, “Onun tek gayesi olan Kur’ân’a sadâkatla ve fedakârlıkla hizmet, örnek alınacak bir emsal. Çok az din adamı, bir çok zorluklarla ve sıkıntılarla yüzleşmesine rağmen hayatı boyunca kendisini Allah’a adamaya devam etmiştir” dedi. Diğer din adamlarının verdiği mesajlara nisbetle Bediüzzaman’ın mesajının benzersiz bulduğunu söyleyen Sims, aynı zamanda “Benim gördüğüm kadarıyla onun mesajı sadece inanma çağrısı değil, aynı zamanda inandıklarımızı yaşama çağrısı” şeklinde konuştu.

“ÖNCE İMAN ETMEK GELİR”

Risale-i Nur’un kendisine çok kişisel bir seviyede seslendiğine dikkat çeken Sims, “Risale-i Nur okumaya ilk başladığımda gerçekten dine bakış açım çok aktivist biçimdeydi” dedi. Sonrasında fark ettiklerini şu sözlerle ifade etti: “Eski Said gibi, ben dünyayı düzeltmekle daha fazla ilgiliydim. Şimdi fark ediyorum ki, Yeni Said’in yaptığı gibi, Allah’a iman önce gelir, hayat ve şeriattan önce, siyaset ve toplumun sorunlarından önce iman etmek gelir.” Bu mesajı herkese yaymak istediğini belirten Sims, “Bu kitabı yazmamın en büyük sebebi sadece Hıristiyanların ve Müslümanların değil, herkesin bu mesajı duymaya ihtiyacı olduğunu düşünmemdi” dedi. Ardından imanın önemini vurgulayan Dodd Sims, şu sözlerle devam etti: “Bireyler ve toplum olarak gelişeceğimiz bir hayata sahip olacaksak, bunun sebebi Allah’a olan inancımız olacaktır, kendi çabamız değil. Şüphesiz, eğer dünya ayakta kalmaya devam edecekse, bunun sebebi bizim Allah’a olan imanımız olacaktır.” 

“SAİD NURSÎ’NİN MÜCADELE ETTİĞİ PROBLEM HEPİMİZİN PROBLEMİYDİ”

Kitabının detaylarından bahseden Sims, “Kitabımızın adı Said Nursî: Faith, Islam and the World — a Muslim-Christian Understanding (Said Nursî: İman, İslâm ve Dünya — bir Müslüman-Hıristiyan öğretisi.)” dedi. Anadili İngilizce olmayanlar için bile rahatlıkla anlaşılması için kitabın dilini hafif bir İngilizceyle yazmaya çalıştığını söyleyen Sims, “Bu kitabın sadece Müslümanlara veya Hıristiyanlara hitap etmesini istemedik. Said Nursî’nin en temel mücadele ettiği problem -modern dünyanın bizi inançsızlığa zorlaması- hepimizin problemiydi” diyerek mesajın herkes için olduğunu ifade etti. Müslüman ve Hıristiyan okuyuculara seslenen Dodd Sims, “Ümit ediyorum ki Müslüman okuyucular bu kitabı okuduklarında Hıristiyan olan Batının içinde bulunan bizim, aynı problemlerle mücadele ettiğimizin farkına varacaklar. Ve Hıristiyan okuyucular için, umuyorum ki onlar da önyargılarının üstesinden gelip İslâm’ın derinliği içerisinde, şiddete karşı olan ve Hıristiyan kardeşlerinin sadâkatlerini takdir eden Müslümanların modern fikirlere açık olduğunun farkına varacaklardır” dedi.

Etiketler: mustafa sait önal
Okunma Sayısı: 4650
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • halil

    23.11.2015 10:08:54

    Maşallah, Bahtiyar Doktora! İman hizmetinin önceliğini, siyasetin zararlarını anlamış, darısı bizim doktorlara ve doktor olmayan kardeşlerimize!!!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı