İsrail’in uzun süren Gazze işgali hakkında ABD yönetimi “savaş sonrası planı”ndan bahsediyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın 12 Mayıs 2024’te Washington’un Gazze’de “güvenlik, yönetim ve yeniden inşa için inandırıcı planlar geliştirmek üzerinde haftalardır çalıştığını” söylemesiyle, ABD’nin “savaş sonrası planı” uluslararası kamuoyunda tartışılıyor.
Aynı zamanda ABD’nin “savaş sonrası planı” “ertesi gün planı” olarak da adlandırıyor. Birde ABD yönetiminin “savaş sonrası planı”nı açıklaması, Washington’un savaşın hangi tarihte sona ereceğini bildiğine dair ihtimalleri düşünmemize yol açıyor.
Yine Financial Times’ın 14 Mayıs 2024 tarihli nüshasında “ABD’nin, Arap devletlerini savaş sonrası Gazze’deki çokuluslu güce katılmaya teşvik ettiği” haberi de yayınlandı.
Washington’un “savaş sonrası planı”, Gazze’de güvenliği sağlamak amacıyla, savaş sona erdiğinde bölgede geçici ortak bir “Arap Barışı Koruma Gücü” konuşlandırılmasını ön görüyor. Arap Barışı Koruma Gücü’nün ise “Mısır, BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) ve Fas güvenlik güçlerinden” oluşturulacağı “savaş sonrası plan”da yer alıyor.
Bununla birlikte İsrail Savaş Kabinesi Bakanı Benny Gantz da 19 Mayıs 2024’te “yeni bir hükümet kuruluna kadar Gazze’deki sivil işleri yönetecek ABD, Avrupa, Arap ve Filistinliler’in de temsil edileceği bir yönetim kurulması”nı önermesi, ABD’nin “savaş sonrası planı”yla birçok noktada uyum sağladığı kuvvetle muhtemeldir.
Gantz’ın önerisinin, savaşın ardından İsrail’in bir süre daha bölgede “güvenlik ve diğer alanlarda kontrolünü devam ettireceğine yorumlanıyor.
5 Kasım 2024’te yapılacak başkanlık seçimlerinin sath-ı mailine girilen ABD’de, hem Joe Biden yönetiminin hem de güçlü adaylardan Donald Trump’ın, Gazze’nin işgali hususunda zaman zaman farklılaşan beyanatları, muhtevası tamamen açıklanmayan Washington’un “savaş sonrası planı”nın uygulanabilirliği hakkında şüpheleri beraberinde getiriyor. Çünkü Biden yönetiminden ve Trump’tan, Tel-Aviv’e beklenen baskıyı yapmada isteksiz davrandıkları gözlemleniyor.
Gazze’de 7 Ekim 2023’ten beri İsrail güçleri tarafından binlerce Filistinli öldürüldü, yaralandı, göçe zorlandı veya insanî yardımların sevkiyatının engellenmesiyle açlık ve ilaç/tıbbî malzeme yetersizliğiyle zor durumda bırakıldılar. Birde İsrail’in, Gazze’nin tek kara sınır kapısı Refah bölgesini işgali bile, ABD’nin Tel-Aviv’e silah satışını durdurmadı.
Tüm bunlara ek olarak “savaş sonrası planı”nı beyan etmesine rağmen, Biden yönetimi “Kongre’ye 14 Mayıs 2024’te İsrail’e 1 milyar dolarlık silah satışının ön çalışmasını sundu”. Zikredilen ikircikli tutum ABD’nin, Gazze yaklaşımındaki samimiyetinin sorgulanmasının nedenlerindendir.
Ayrıca Biden yönetiminin, Washington’la ters düşen ve iç politikada da sıkışan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu iktidardan uzaklaştırmak gibi bir politikaya sahip olduğu hakkında tartışmalar mevcut. ABD’nin “savaş sonrası planı”nın muhtemel uygulanmasıyla birlikte Netanyahu’nun yerine, “savaş sonrası plan”la uyumlu bir öneride bulunan Gantz’ın getirileceği ihtimalleri de uluslararası kulislerin gündeminde. Ancak tecrübeli siyasetçi ve koalisyonlar uzmanı Netanyahu’nun böyle bir gelişme karşısında hareketsiz kalmayacağını söylemek zor olmasa gerek.
Filistinliler açısından, bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulmasının tamamlanması ve tanınması önceliklidir. Aksi takdirde Gazze için ön görülen geçici Arap Barışı Koruma Gücü’nün zamanla görev süresi uzatılarak kalıcı hâle ge(tiri)lmesi söz konusudur. Her hangi bir çatışma durumunda, Washington veya Tel-Aviv, Filistinlilere karşı Arap Barışı Koruma Gücü’nü kullanmak isteyebilirler. Böylece Arap Barışı Koruma Gücü’ndeki Müslüman Arap güvenlik güçlerinin kendi dinlerinden, milliyetlerinden dillerinden ve kültürlerinden olan Filistinlilerle çatışmasının doğuracağı sebep sonuçlara çok dikkat edilmelidir.