"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zaferden hezimete; Kut’tan Nablus’a

M. Latif SALİHOĞLU
19 Eylül 2016, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ 19 Eylül 1916-18

Filistin-Suriye Cephesinde hezimet yaşandı. (19 Eylül 1918)

Beyrut şehri civarında yaşanan Nablus Meydan Muharebesi’nde, Osmanlı kuvvetleri, İngiliz ve müttefiklerine karşı ağır bir yenilgiye uğradı. 

O tarihte, M. Kemal Paşa da sahada olup 7. Ordu Komutanlığı’na getirilmiş durumdaydı.

İşte, Nablus’ta yaşanan bu fecî mağlûbiyetten tam tamına üç yıl sonra, yani 19 Eylül 1921'de, M. Kemal'e Meclis eliyle "Müşirlik" rütbesi ile "Gazilik" ünvanı verildi.

Tarihten çok garip, çok acip bir yaprağın iki yüzü...

***

M. Kemal, 7 Ağustos 1918'de Filistin Cephesi’ndeki 7. Ordu Komutanlığı’na ikinci kez atandı.

Bu ordu, 4. ve 8. Ordularla birlikte, Alman General Liman Von Sanders'in komutasındaki Yıldırım Orduları Grubu’nu teşkil ediyordu.

Grup Komutanlığı, 30 Ekim'de, yani savaşı sona erdiren Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı gün, M. Kemal'e devredildi.

M. Kemal ise, bu tarihten itibaren adeta yıldırım hızıyla bölgeden çekilerek, 4. Ordu’nun karargâhını Adana'ya taşıdı.

Karargâhın merkezi Anadolu topraklarına taşındı taşınmasına, ancak ordu neferatının kahir ekseriyeti İngilizler tarafından işgal edilen Suriye-Filistin topraklarında kaldı; kimi şehit, kimi de esir edilerek...

Kut’ül-Amare Zaferi

Bu vesile ile 29 Nisan 1916’da Irak Cephesi’nde kazanılan Kut’ül Amare Zaferi’nden de kısaca söz etmekte fayda var. 

19 Nisan 1916'da 6. Ordu Komutanı Mareşal Vonder Goltz Paşa, Bağdat'ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, yerine Enver Paşa’nın amcası Halil Paşa getirildi.

Halil (Kut) Paşa ile Nureddin (Sakallı) Paşa’nın komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, İngiliz (çoğu Hint sömürgesi) birliklerini uzun süren bir kuşatmanın ardından, sağ kalanları (13 binin üzerinde) esir aldı.

Zaferin kesinleşmesinden sonra, Halil Paşa, askere hitaben şöyle hamasi bir konuşma yaptı: “Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkilât çekecektir. İşte Osmanlı sebatının, İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”

***

Yakın zamanda Kut’ül-Amare Zaferi üzerinde epeyce durulduğu gibi, Nablus Hezimeti üzerinde de esaslı bir şekilde durulması gerekir diye düşünüyoruz.

Okunma Sayısı: 3768
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı