"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yıldız Mahkemesi’nden Mahkeme-i Kübrâya

M. Latif SALİHOĞLU
26 Haziran 2017, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ: 26 Haziran 1951

Uzun bir döneme damgasını vuran meşhûr Sadrâzam Mithat Paşa, 27 Haziran 1881’de Yıldız Mahkemesi’nden yargılandı, Taif’e sürüldü, orada boğduruldu ve nâşı 26 Haziran 1951’de Tükiye’ye getirildi.

Bu kısacık hatırlatmadan sonra, şimdi hadisenin gelişme seyrine geçelim.

Yıldız Mahkemesi

Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve katledilmesi hadisesini (1 Mayıs 1876) vüzûha kavuşturmak maksadıyla kurulan Yıldız Mahkemesi’ndeki ilk duruşma 27 Haziran 1881’de başladı.

Yıldız Sarayı karşısında kurulan bir çadırda görülen mahkemeye, aralarında eski Sadrâzam Mithat Paşa ve diğer bazı emsâllerinin yanı sıra, Fer'iye Sarayı’nın bekçi ve bahçıvanları da sevk edildi.

Fer'iye Sarayı, tahttan indirilen Sultan Abdülaziz'in önce hapsedildiği, ardından katledildiği yer.

Yerli ve yabancı gazetecilere açık tutulan mahkeme, günlerce devam etti. Ardından 11 sanığa muhtelif cezalar verildi. Mahkûm edilenler temyize başvurdular, ancak netice değişmedi.

Sonunda ölüm cezaları Sultan Abdülhamid tarafında kaldırıldı ve mahkûmlar Hicaz Eyaletine bağlı Taif'e sürgün edildi. 

Sürgünler arasında bulunan eski Sadrâzam Mithat Paşa, orada plânlı bir şekilde boğmak suretiyle öldürüldü. Ölümünden evvel kaleme almış olduğu hatıraları, ibret dersleriyle dolu.

Taif’ten nakl-i kubûr

Sürgün olarak bulunduğu Taif'te (S. Arabistan) ölen Mithat Paşanın kemikleri, 26 Haziran 1951’de Türkiye'ye getirildi.

8 Mayıs 1884'ten beri Taif'te bulunan paşanın mezarı, ölümünden tam 67 yıl sonra nakledilerek İstanbul Şişli'deki Hürriyet–i Ebediye Tepesi’ne getirilerek burada toprağa verildi.

* * *

1822 doğumlu olan Mithat Paşa, çok renkli, çok yönlü bir şahsiyet olarak bilinir. 

Reformcu, hürriyetçi, anayasa ve parlamenter sistem yanlısı, hatta Cumhuriyet taraftarı olarak bilinen Mithat Paşa, bürokrasinin en alt kademelerinden başlamak üzere, uzun yıllar valilik, ayrıca kısa süreli olmak üzere bakanlık ve iki kez de başbakanlık (Sadrâzam) yapmış parlak bir şahsiyettir. 

Aynı şekilde, Ziraat Bankası ile Emniyet Sandığı’nın kuruluşunda da büyük emek sarf ettiği biliniyor ve o şekilde de anılıyor.

Bununla beraber, adı birtakım siyasî entrikalara da karıştığı için, başı belâdan bir türlü kurtulamadı.

Sultan Abdülaziz'in hal ve katledilmesinde, ardından Sultan V. Murad'ın tahta çıkarılıp indirilmesinde önemli rol oynadığına dair söylentiler, yakasını hiç bırakmadı.

Sonunda, yine bu tür entrikalara bulaştığı ve özellikle 1881'de kurulan Yıldız Mahkemesi’nde Sultan Abdülaziz'in ölümünden sorumlu tutulanlar arasında sayıldığı için, idam cezasına çarptırıldı. Sultan II. Abdülhamid, bunu sürgün (kalebentlik) cezasına çevirdi ve onu Taif'e sürdü.

Sürgünde iken, Berber İsmail isimli bir muhafız asker tarafından boğularak öldürüldüğü rivâyet ediliyor.

* * *

Mithat Paşa, hatası-sevabıyla âhiret diyârına göç edeli hayli zaman oldu. Ölümünün üzerinden 120 yılı aşkın bir devir geçti.

Onun hakkında çok yazılar yazıldı, kitaplar neşredildi.

Ne var ki, bu şahsiyetin gerçek portresinin yine de tam olarak anlaşılamadığını düşünüyoruz.

Zira, tıpkı “Ulu Hakan-Kızıl Sultan” kutuplaşmasında olduğu gibi, Sultan Abdülhamid ile doğrudan bağlantısı bulunan Mithat Paşa da, aynı fanatik ikilemin, aynı bağnazca zıtlaşmanın kurbanı oldu.

Oysa, bu zıtlaşan anafordan sıyrılarak, ismi geçen tarihî şahsiyetler hakkında ilmî objektiflik için akademik çalışmaların yapılması lâzım.

Bakalım, ülkemiz insanları ne zaman böylesi bir erdeme vâsıl olacak. Ümidimizi kaybetmiyoruz.

***

@salihoglulatif:

Piyasadaki bir düzineye yakın "Mehdi taslağı" şarlatandan hiçbiri çıkıp da kendine rakip, muhalif, muarız dinsiz bir Deccal'i göstermiyor, gösteremiyor.

Okunma Sayısı: 4054
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah TUNÇ

    26.6.2017 09:01:20

    Gösteremiyorlar,gösterseler işleri bitiktir. Çünkü inadırıcı olamazlar,deşifre olup,toplumun nazarında bir anda itibarları sıfıra iner. Bir de deccalsiz mehdiyet gül bahçesinde yürümektir. Ve maalesef herkes kendine göre bir kitle bulup arkasında sürükleyebiliyor. İnsanların yüzde sekseninin tahkiksizliğnden,müritlik ruhundan ve şahıs merkezli kurtarıcı anlayışlarından faydalanarak insanları kandırabiliyorlar. Bunu önlemenin çaresi; Sağlam ölçülere göre hareket etme,istişare,şahsı manevi,sözleri mihenge vurma,tahkik ve güçlü muhakemedir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı