"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyaset topuzu; adâlet terazisi

M. Latif SALİHOĞLU
28 Eylül 2016, Çarşamba
Adâlet herkese lâzım; kuvvet ise, adâlet için lâzım.

Evet, “Kuvvet kànunda olmalı. Yoksa istibdat tevzî olunmuş (dağıtılmış, yaygınlaştırılmış) olur.”

Aynı şekilde, “Adâlet ve meşveret ve kànunda inhisar-ı kuvvetten ibarettir.” (Tarihçe-i Hayat: 52)

Buna göre, kendimizi çek ederek sormamız gereken soru şu: Türkiye’de, halihazırda “hukuk ve adâlet” mi hükmediyor, yoksa “siyasetin topuzu” mu?

Adâletin hâkim olduğu yerde, insanlar kendini “güven”de hisseder; siyaset topuzunun hükmettiği yerde ise, insanlar tedirginlik yaşar: Bizzat kendisi veya yakınları adına...

Şimdi, siz kendinizi (can, mal, evlât itibariyle) rahat ve güvende mi hissediyorsunuz, yoksa iç dünyanızda bir endişe ve tedirginlik hali var mı?

Soruyu böyle basite indirgemek lâzım ki, sorunun cevabı da rahat, basit ve kolay olsun.

* * *

Hak ile kuvvetin birbiriyle doğrudan teması ve bağlantısı vardır.

Hak ve adâlet terazisi yerine kuvvet kullanmak, hiç şüphesiz ki zorbalıktır.

Fertten devlete kadar, kuvvetin de, adâletin de dereceleri var.

Kuvvet oranı büyüdükçe, zorbalığın şiddeti de ona göre büyür.

Bu sebeple, cebir ve zorbalığın en yüksek raddesi, devlet kuvvetinin haksız yere kullanılması safhasında ortaya çıkar.

Fikren aciz düşen, kuvvete yönelir

Özellikle devletlerde ve hükümetlerde “kuvvet”e şiddetle ihtiyaç var. Bu bir zarurettir ve olmazsa olmaz faktörlerden biridir.

Lâkin, bu kuvvet aklın elinde olmalı ve adâletin terazisinde tartılarak sarf edilmeli.

Aksi halde, bu sadece bir “güç zehirlenmesi”nden ibaret kalmaz, aynı zamanda bünyeyi adım adım zaafa uğratır, mağlubiyete götürür, hatta iflâsa kadar sürükletebilir.

Nitekim, bunun yakın tarihimizde de örneklerini görmekteyiz.

Meselâ, aynı sebepten, aynı dâvadan, aynı kitaplardan muhtelif mahkemelere sevk edilen Bediüzzaman Said Nursî, her defasında beraat kazandığı halde, aynı dâvalı mahkemeler, onun vefatından (1960) sonra da (tâ 1985’e kadar) devam etmiştir.

Oysa, Üstad Bediüzzaman, kendisiyle beyhude uğraşanlara özetle şu mealde bir teklifte bulunmuş: Benimle ve yüzlerce mâsum vatan evlâdıyla devleti, hükümeti, adliyeyi, emniyeti, büyük masraflarla meşgul edeceğinize, telif ettiğimiz 130 parçalık eser külliyatından sadece bir tanesini ilmen çürütün, biz de bu dâvadan vazgeçip susalım, çekilelim.

Ne var ki, gizli din düşmanları da anladılar ki, zahiren kolay gibi görünen bu yol pek zordur. Zira, mahkemelerde de ifade edildiği gibi, “Risâle-i Nur ile mübareze edilmez; o mağlûp olmaz. En muannid filozofları da susturuyor; iman hakikatlerini güneş gibi gösteriyor.” (Şuâlar: 329)

Esasen, bunu anladıkları içindir ki, Bediüzzaman, Risâle-i Nur ve Nur Talebeleriyle ilmen-fikren mücadele yerine, devlet kuvvetini isti’mal etme cihetine gittiler.

Hak, hukuk ve adâlet yerine kuvvet kullanmak sûretiyle, şüphesiz çok mâsumun canını yaktılar; fakat, bunda da muvaffak olamayıp plânlarını değiştirmeye yöneldiler; bu kez içerden vurmaya ve bazı şahısları birbirine kırdırmaya yeltendiler.

Hak, hukuk, adâlet, fazilet, ilim, irfan yerine, yine siyaset topuzunu kullanarak kuvvet, şiddet, hiddet metotlarına; gıybet, nifak, şikak manevralarına başvurdular.

İşte, bütün bu numaralara karşı, Üstad Bediüzzaman’ın “son söz” hükmündeki nidâî bir ifadesi: “Efendiler! Bilirim ki, hak noktasında mağlûp olduğunuz zaman kuvvete müracaat edersiniz. Kuvvet hakta olduğu, hak kuvvette olmadığı sırrıyla, dünyayı başıma ateş yapsanız, hakikat-i Kur’âniyeye feda olan bu baş size eğilmeyecektir!” (Mektubat: 411)

@salihoglulatif: "Siyaset Topuzu" gümbür gümbür iken, "Adâlet Terazisi" maalesef meflûç durumda. Bu hale sebebiyet verenlerin günâhına, vebâline... Rabbim bizi şerik eylemesin.

Okunma Sayısı: 4144
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    28.9.2016 11:46:54

    "Vettini vezzeytuni" (95:1) anlami neymis diye merak edenlere, ayni sure "EleysAllahu Biahkemil Hakimiin" (95:8) Allah hakimlerin en iyisi degilmidir? diye sirli cevab verdi inshaAllah..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı