"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sinek, çiçek, böcek ve Küçük Sözler

M. Latif SALİHOĞLU
16 Ocak 2018, Salı
Risâle-i Nur’da çokça zikredilen sinekli, çiçekli, böcekli, ağaçlı, yapraklı, meyveli, çekirdekli... bahisleri yadırgayanlar var.

Kezâ, Küçük Sözler’de olduğu gibi, pek mühim hakikatlerin muhtelif hikâyeciklerle anlatılmasına müstehzi ve alaycı tavırlarla bakanlar var.

Aynı şekilde, küçük ve dar dairedeki hizmetlerin, büyük ve geniş daireye nisbeten daha mühim, daha lüzumlu ve daha makbul olduğuna dair (Meyve’nin 4. Meselesi gibi) bahisleri anlamakta ve kabullenmekte bir hayli zorlanan deve dişi gibi adamlar var.

Var oğlu var...

Risâlelerdeki ilgili bahislere böyle küçümseyici veya alaycı bir nazarla bakanların çoğu, ne yazık ki hoca kılıklı, dindar kisveli tiplerdir.

Bir kısmı, mücahitlik taslayan, dünyayı ele geçirmeye hazır, kibir ve enaniyet kulvarında at koşturan mağrur yarmalardır.

Kafasını büyük ve geniş dairedeki işlere taktığı için, böyle “küçük ve basit şeyler”i göremeyecek kadar sersem-âvâre olmuş sefillerdir.

Bu gürûhta olanlar için en vahim ve en acınacak durum ise, Cahiliye Devri müşriklerin akıl, adet ve bakış tarzlarına benzemeye başlamalarıdır. İtikadları farklı olmakla beraber, amelde, aynı o müşriklerin tavrını takınmaları, yahut onları taklide çalışmalarıdır.

Zira, Cahiliye Devri müşrikleri de Kur’ân’ın sinekten, arıdan, karıncadan, örümcekten bahsetmesini küçümseyerek yadırgamışlar; hele hele en uzun sûre isminin “Bakara/İnek” olmasını fazlasıyla diline dolamaktan çekinmemişlerdir.

İşte bu hadsizliktir, haddini aşmaktır. Tam bir gaflet ve dalâlettir. Allah’ın hikmet, kudret ve azâmetinden tegàful ile cehaletini sergilemektir.

Rabbim, hiç bir kulunu, hele Ümmet-i Muhammedin (asm) hiçbir ferdini böyle aşağılık bir derekeye düşürmesin; düşmüş olanları da intibaha getirip uyandırsın ve kurtarsın diye duâ ediyoruz.

Kudsî kaynaklar

Mevzu ile alâkalı önemli bir nokta da şudur ki: Sekizinci Söz’de anlatılan meşhûr hikâyeciğin Fihrist’inde, o hikâyenin aslının “Suhûf-u İbrahimiye”de olduğu ve oradan alındığı ifade ediliyor.

Bu da gösteriyor ki, Tolstoy’un “Hind Hikâyeleri” kitabında da aynen nakledilen bu hikâyenin aslı ve kaynağı ulvîdir, âlîdir, kudsîdir...

Hiç şüphe edilmesin ki, kimi basiretsizlerin nazarında basit gibi görünen Risâlelerdeki diğer hikâye, misâl ve temsillerin de ulvî-kudsî birer kaynağı vardır. Onların hiç biri öyle zannedildiği gibi büsbütün hayalî, farâzî, gelişigüzel, lâlettâyin hikâyeler değildir. Mervîdir, mevsûktur, dolayısıyla makbuldür.

Kezâ, küçücük temsiller kabilinden Nur Külliyatında dercedilip zikredilen bilumum sinekli, çiçekli, böcekli, yapraklı, meyveli, çekirdekli..., hatta gözle görünmez derecedeki madde ve mahlûkattan (hüve, hurdebini, zerre, parçacık...) söz eden bahisler de, aynı şekilde Kur’ân’ın şânına ve hikmetli nazarına muvafık şekilde işlenmiştir.

Bu hikmetli sırları bilmemek, zikredilen bahislerin bir ulviyetinin, kudsiyetinin olmadığını hâşâ ki göstermez. 

Bize düşen, söz konusu bahislere tenkitli bakış ve yaklaşım yerine, nazar-ı hikmetle ve âzami derece istifade niyeti ile bakarak, nasibimize düşeni almaya çalışmaktır.

Ne mutlu, bu nazarla bakıp istifaza ve istifadesi ziyade olanlara...

***

@salihoglulatif:

Fihrist Risâlesi, 130 parçadan müteşekkil Risale-i Nur Külliyâtının bir cüz'üdür. Makamı, 15. Lemâ ile 10. Şuâ'dır. İçinde çarpıcı, orijinal, endemik bahisler var. Bu Risâle okunmadan, Külliyât devredilmiş sayılmıyor.

* * *

En çok neye yanıyorum, biliyor musunuz? Dünyevî hasis menfaatleri gözetlemenin had safhaya çıktığı şu zamanda, hamaset ile duygu sömürüsünün vâki korkunç zararlarına rağmen, balık hafızalı insanların, hâlâ sürüler halinde hamaset oltasına geliyor olmasına yanıyorum.

* * *

Eğer sahiden “tek parti devri” olsaydı, iktidarın şakşakçığınını ve borazanlağını yapan şu resmî-özel haber tv’leri, acaba şimdiki durumdan daha fazla nasıl yaltaklanırlardı?

Okunma Sayısı: 8704
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özdemiroğlu

    16.1.2018 08:33:34

    Latif Kardaşım ,üzülme :Bedîüzzaman Said Nursİ;Bu acib asırda ehl-i iman, Risale-i Nur'a; ve ehl-i fen ve mekteb muallimleri "Asâ-yı Musa"ya şiddetle muhtaç oldukları gibi, hâfızlar ve hocalar dahi "Zülfikar"a şiddetle muhtaçtırlar. '' diyor. Varsın enaniyet küpü olanlar anlamasınlar.Nurlar ışıklarını neşre devam edecekler. Egosu şişik, kafası boş, midesi hoş kesim inat etse de netice değişmeyecektir.

  • Ali Tam

    16.1.2018 04:03:11

    Iki kurt. Biri Kabe duvarina asili kagitta Lafz-i Celal haricini bitiriyor Insanlari hayrette birakiyor. Digeri Hz. Süleyman AS'in Mescid-i Aksa'da vefat etmis cesedinin dayandigi degnegini kemirip Cinleri hayrette birakiyor. Allah c.c. Mahlukatindan zîsuur iki taifeyi kücük kurt nev'i ile aciz birakiyor. Allah'in misal getirmekte cekinmeyecegi mahlukatindan kücük hayvanciklari Kur'an'in hakiki tefsiri Risale-i Nur Külliyati medar-i bahs ederek Tabiat'in Uluhiyeti inkar fikrini kökünden söküp bertaraf etmistir. Hatta zerre ve tahavvülat-i zerrat ile Küfrordulari hak ile yeksan edilmistir. Zaman olur bir atom biiznillah Venüs gibi bir gezegeni tutar gülle gibi KÜFRÜN basinda patlatir.

  • Abdullah TUNÇ

    16.1.2018 00:51:42

    Ey,Sineği,böceği,çiçeği,ağacı,yaprağı,çekirdeği,küçümseyen,gafiller; en akllınızı,en zekinizi,en aliminizi veya bütün akıllılarınızı,bütün zekilerinizi,bütün alimlerinizi,bir araya getirin,bir sineğin yaratılışını,incecik hassas cihazlarını,bir çiçeğin teşekkülünü,bir yaprağın halk edilişini,bir çekirdeğin, mahiyetini,DNA'larını gelsinler en ince noktasına kadar edebiliyorlar mı?DNA'deki 3 milyar harfin sırrını gelsinler çözsünler.Bu çekirdeğin proğramında barındırdığı 46 bin sahifelik bilgiyi ortaya koysunlar. Dünyadaki bütün ilim adamlarını bir araya getirsinler,bir DND'yı yapabilsinler.Bir ağacın yaprağını,bir sineğin kanadını,bir ağacın çiçeğini yaratabilsinler. Küçük görülen, çiçek,böcek,sinek,ağacın her birisi birer mucizedir.Beşer takatının fevkinde yaratılmışlar. Hem Kur'an bunlara işaret ediyor.Sinekle ilgili ayeti hatırlayalım...İnsanları aciz bırakan bu örnekleri Kur'an verdiğine göre,ey gafiller,bunları hangi akılla hafife alırsınız!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı