"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Seçmen “bidon kafalı” mı?

M. Latif SALİHOĞLU
07 Ağustos 2015, Cuma 09:00
Türkiye’deki seçmen kitlesini enayi yerine koyan, çoğunluğu “bidon kafalı” olarak gören politikacılar var mı?

Hiç şüphesiz, var.

İşte bu durum, Türkiye’de hakkaniyet esasına göre ve adam gibi siyaset yapmanın ne derece zor olduğunun acip bir göstergesidir.

* * *

Türkiye’de “iyi yönetim” anlayışı ile değil de “ideolojik referanslı” siyaset yapanlar var mı?

Hiç şüphesiz ki, var.

Kezâ, Türkiye’de kan ve terör üzerinden siyaset yapanlar var mı?

Hiç tereddütsüz, böylesi de var?

Peki, devlete rengini veren “Kemalizm” de bir ideoloji değil mi?

Dahası, Kemalizmi hâkim kılmak için mâsumların kanı dökülüp millete karşı “devlet terörü” estirilmedi mi? Aynı hesapla muhtıra verilip tekrâren darbe yapılmadı mı?

Şüphesiz, bunlar da yakın tarihte yaşanmış acı ve fecî gerçekler...

İşte, asıl bu durum Türkiye’de hukuk ve demokrasi adına köklü şekilde siyaset yapılmasını zorlaştırıyor.

Hem öyle bir zorlaştırıyor ki, geçen doksan yıl zarfında iktidara gelen hiçbir hükûmet, bu ilkel ideolojinin öldürücü virüslerini bünyeden söküp atamadı.

Bizi “zindân-ı esaret”e mahkûm eden bu amansız zincirin sadece bir halkası 1950 Haziran’ında parçalandı ki, o da Ezân-ı Muhammedî’nin serbest bırakılma hadisesidir. 

O tarihten önce de, sonra da aynı ayarda ikinci bir icraat ne yazık ki yapılmadı, yapılamadı.

İşte, Türkiye’deki seçmen kitlesi içinde yer alan belli bir kesimin hâlâ “bidon kafa” takılmasının en önemli sebebi, kandan, terörden ve ideolojik damarlardan beslenen “Kemalizm” ve yine onun tetiklemiş olduğu aynı çatışmacı karaktere sahip türevleridir.

Meselâ, “Türkçü, Kürtçü, Halkçı, darbeci, eyyamcı, dönme, hatta dindar Kemalist” gibi...

Velhâsıl, Kemalistin her türlüsü, halkı, vatandaşı, dolayısıyla seçmeni “bidon kafalı” olarak görüyor ve öyle de muamele ediyor.

Evrensel (cihanşümûl-kâinat) ölçekli hukuk, hürriyet, adâlet ve demokrasi gibi yüksek nimetleri daima liste başı yapan bizler ise, “mâni-i her kemâl” olan Kemalist ideolojiyi kalbimizden ve zihnimizden silip attığımız gibi, bunun sosyal ve siyasî hayattan sökülüp atılmasını da en büyük bir millî ve vatanî vazife olarak görmekteyiz.

Dolayısıyla, siyasetçilerden de bu yönde ciddî icraatlar beklemekteyiz.

Siyasetçiler, bu yönde ciddî ve inandırıcı adımlar atmak yerine, tutup hâlâ vatandaşa “bidon kafalı” muamelesi yapıyorsa, bizim tutup buna değer vermemiz, yahut itibar etmemiz söz konusu dahi olamaz ve olmamalı.

Şimdi, bir dakika durup Allah için düşünelim: 7 Haziran günü yapılan genel seçimlerin sonuç tablosu henüz göründüğü andan itibaren “erken seçim” lâfını dolaşıma sokmak ve bunu adım adım bir mecburi istikamet haline dönüştürmeye çalışmak, acaba ne mânaya geliyor?

Bunun bir mânası şu değil midir: Ey seçmen vatandaş! Tuh sana. Çok kötü bir iş yaptın, yanlış bir tercihte bulundun. Hiç olmadı. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Onun için, seni tekrar sandık başına gitmeye çağırıyorum. Ama, sakın ha, bu kez yanlış yapmayasın. Ne demek istediğimi anladın mı? Yani, kendi hür iradene göre değil, tercihini benim işaret ettiğim yönde kullan. Bak, sonra iş kötüye gider, karışmam; ona göre... Çünkü, ben varsam siz varsınız. Ben yoksam, yani çeker gidersem?.. Neyse, her halde anladın sen onu...

* * *

Her şeye rağmen, yine de kötümser olmamalı.

12 Eylül Darbesinden (1980) sonraki seçimlerde, insanımız adeta siyaseten narkozlanıp uyuşturuldu. Düşünce melekesi örselendi ve bir yönüyle, “tek adam tercihi” cenderesine sokuldu.

Özellikle seçmen kitlesine “Bundan böyle önünde ‘ilkesel siyaset’ değil, ‘kişisel siyaset’ tercihleri var” dayatmasında bulunuldu.

Yani, insanlarımız bir taraftan ilkesiz hale getirilip atgözlü olmaya zorlanırken, bir taraftan da “Herhangi bir kişiye, bir lidere tapınırcasına bağlanabilirsin; ki, bu sana yeter de artar bile” kalıbına sokulmaya çalışıldı.

Bu çağdışı kalıbın parçalanması ve bu ilkel dayatmaların hayatımızdan sökülüp atılması lâzım.

İşte, bu yönde ümit verici bazı emalerler var. Bugün dünden iyi, yarının da bugünden daha iyi olacağına dair emareler...

Şuna inanıyor ve ayrıca temenni ediyoruz ki: İnsanlarımıza yıllardır revâ görülen şu “bidon kafalı” muamelesi, bundan sonra devam etmeyecek, hatta ters tepecektir. 

Kezâ, bundan da herkes gereken dersi veya payına düşen hisseyi alacak; dolayısıyla, daha sonraki merhalelerde hür iradeye olan saygıda kusur işlememeye âzami derecede dikkat gösterilecek diye ümit ediyoruz.

* * *

@salihoglulatif: Seçim sonucunu beğenmeyenlerin ilk mesajı “erken seçim” yönünde ise ve mütemadiyen aynı yönde şartları zorluyorsa, bu durum şunu gösterir ki: Bu tür politikacılar, seçmeni adam yerine koymuyor, onun iradesine saygı duymuyor, hatta ona ‘bidon kafalı’ muamelesi yapıyor. Bakalım, narkozun etkisinden kurtulmaya başlayan seçmen, böylelerine ne cevap verecek...

Okunma Sayısı: 6062
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • RAMAZAN ADIBELLİ

    7.8.2015 13:44:57

    Rabbim milletimize basiret versin bu dehşetli santranç oyunu oynayanların bütün oyunları akim kalsın amin.

  • TATAR RAMAZAN

    7.8.2015 11:23:10

    15 yıldır ilk defa adil bir seçim yapıldı deniliyor. Avrupalı gözlemciler ciddi şekilde 26 tane mevcut iktidar tarafından seçim sonucuna direk etki edecek müdahalelerin olduğunu tespit ediyor. Biz de bu seçime fazla müdahale olmadı diye avunuyoruz. Bu 26 müdahalenin her biri millet iradesini direkt etkilediği için insanlık suçudur.

  • bilal

    7.8.2015 11:08:24

    Hayır seçmen bidon kafalı değil. Çokları öyle sanıp bidon kafalılık ediyor.

  • Garib Doğu

    7.8.2015 09:17:54

    Bütün mesele seçmenin içtimaiyatı ve siyaseti doğru bilmemesi,liderleri iyi tanımamasından kaynaklanıyor. Seçmen siyasi cereyanları da doğru bilmiyor.Toplumsal hareket ve hadiseleri doğru teşhis etmiyor.Seçmen siyasi liderleri iyi tanısa ,siyaseti ve siyasi cereyanları doğru bilse, kimse kendisini aldatamaz ona, kimse bidon kafalı diyemez,zaten uyanık,bilgili seçmen buna asla fırsat vermez. Bu günkü seçmenin durumu ise; uydum hazır olan imame Allahu ekberdir.İmam yönünü kuzeye veya batıya çevirmiş onun için pek önemli değil.Daha doğrusu öyle görünüyor. Doğru seçim yapan,basiretli seçmenler var; yalnız azınlıktadırlar. Basiretli siyasi liderler de azdır. Siyaset milletin maddi manevi refahı,huzur ve emniyeti için yapılmalı,bir rant kapısı olarak asla düşünülmemeli,yani hamiyeti milliye için yapılmalıdır. Yazarımız siyasetin serencamını mükemmel ortaya koymuş.İlave edecek bir şey bulamıyorum.Tebrikler sevgili yazar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı