"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahsa bağlı veya şahısla kàim olmak...

M. Latif SALİHOĞLU
17 Aralık 2016, Cumartesi
Şu dehşetli âhirzamanın dağlar büyüklüğündeki dalgaları ve boğucu çalkantıları içinde tek başına kalarak kendini muhafaza etmek, fevkalâde zordur. Belki de imkânsız derecede.

Bu sebeple, hepimiz birleşmeye, kaynaşmaya, yardımlaşmaya ve bir dayanışma içine girmeye şiddetle muhtaç durumdayız.

Üstümüze Allah’ın rahmet ve inayetinin celbinin de, ancak bu suretle olacağına inanıyoruz.

* * *

Rahmete vesile olan cemaat halinde olmayı ne derece doğru ve güvenli buluyorsak, bir şahs-ı vâhide, bir ferd-i fâniye bağlı kalmanın ise, tam tersine olarak pek zayıf, çürük, güvensiz ve tehlikelere mâruz bir vaziyet arz ettiğine kanaat getiriyoruz.

Şahıs, ne kadar güçlü, dirayetli, itibarlı, popüler, karizmatik, vs. olursa olsun, bu zamanda bir gün içinde tepetaklak olup gidebilir. Kırk yıllık karizması, yarım asırlık itibarı bir günde yıkılabilir.

Üstelik, bu tür yıkılışlar hayali değil, hakikattir. Dahası, günümüzde mükerrer olarak vakidir, dolayısıyla mümkündür.

O halde, kime, neye ve kimine güvenirsin, ey şahısperest ve ey hayali arkadaşım!

* * *

Ha, bu arada birileri çıkıp “Arkadaş, ben Âhirzaman Mehdisi’ni buldum, ona bağlandım, onun hizmetindeyim; dolayısıyla güvendeyim” falan diyebilir.

Hemen onu da söyleyelim: Mehdi, İsa, Deccal, Süfyan gibi âhirzamandaki vazifeli şahısların hiçbiri açıkça bilinmezler ve bilinemeyecekler. Onlar, ancak “nur-i imânın dikkati” ile bilinir ve tanınırlar. (24. Söz’ün 3. Dalı)

Öyle, alâmelei’n-nâs şekilde bağıra-çağıra veya reklâmasyon faaliyetlerini yürüterek birilerini lanse etmeye çalışmakla, ne Mehdilik olur, ne de Mehdi ile birlikte çalışıyor olmak mümkün.

Bu tam bir maskaralık veya şarlatanlık olur; başka birşey değil.

Ama, buna rağmen, şöyle bir bakıyorsunuz, sanki “Mehdilik borsası” kurulmuş gibi, piyasada mebzul miktarda Mehdi adayı var.

Oysa, aklı başında, ilmi-irfanı yerinde her mü’min, şuuruyla bilir ki, gerçek Mehdi bir tanedir; gerisi çakmadır ve çoğu da gafildir, cahildir, sahtedir, hatta sahtekârdır ve şarlatandır.

Her ne ise, bunu da bir kalem geçiyoruz.

* * *

Senin perestiş edip bağlandığın popüler şahıs, başka hiç çaresi yok, günün birinde ya karizması çizilecek, ya itibardan düşecek, en nihayet ölecek ve şu fâniden göçüp gidecek. Bu duruma itirazın varsa, çık söyle ey hayali arkadaşım. Buna sen değil, hiç kimse karşı gelemediği gibi, itiraz da edemez.

O halde, gayet net bir şekilde ve son derece yüksek perdeden nidâ ederek soruyorum: O bağlandığın veya perestiş ettiğin şahsın ölmesi veya çürü(tül)mesinden sonra, senin halin n’olacak? Bunu hiç düşündün mü veya düşünüyor musun? Buna evvelâ kendini ikna edecek bir cevabın var mı veya olacak mı?

Hiç zannetmiyorum ya; ama, neyse deyip bunu da geçelim...

* * *

Burada dile getirdiğimiz hakikatli ikazları, geçmişte de hemen her vesileyle nazara vermeye çalıştık. Üstelik, bu meyanda yaşanan hiçbir gelişme bizi tekzip etmediği gibi, daima haklı çıktığımız gerçeği ise (Rabbim gurur, kibir, kasıntı vermesin), artık tarihin tasdikinde ve tescilinde âşikâr şekilde görünüyor. 

Ama, yine de bu duruma sevinemiyoruz; dostluk-kardeşlik hatırına cidden üzülüyoruz.

Bu sebeple, aynı haklı ikazı ve aynı hakikatli ihtarı tekrarlamak durumundayız: 

Ey azizler! Kusurlu fani şahıslara bağlanmayalım. Akıl ve irademizi onların cebine koymayalım. Hatta, onlarla kàim ve daim imişiz gibi bir görüntüyü dahi vermekten imtina edelim.

Şayet, aksi yönde gider ve onlara hak ettiğinden fazla perestiş edersek, emin olun, onlara duyduğumuz minnet ve bağlılık derecesinde acı çekmekten, ıztırap duymaktan kurtulamayız. Şimdiye kadar kurtulan olmadığı gibi...

@salihoglulatif:

BSN: Haşr-i cismanîyi uzak görmek, bin derece körlük ve akılsızlıktır. ...Sâbık herbir bahar, kıyameti kopmuş-ölmüş ve karşısındaki bahar, onun haşri hükmündedir. (7. Mesele)

Okunma Sayısı: 4823
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    17.12.2016 12:07:36

    Zaman ve tarih bize gösterdi ki,Risale-i Nur'un içtima-i,siyasi ve fer-i meselelerine kafa yorulmuyor,dikkatli bir süzgeçten geçirilmiyor, yaşanılan hayatla doğru bağlantı kurulmuyor,doğru anlaşılıp doğru tatbik edilmiyor,Risalelerde verilen ölçülere ve şablona doğru oturtulmuyor...Ve bu ciddi bir sorundur.İçtima-i ve siyasi alandaki keşmekeşliklerin önemli bir sebebi bu olsa gerek. Böylece istikamet kaybediliyor ve dehşetli hatalara düşülüyor.Ümmeti Muhammedi sahili selamete çıkaracak olanlar rotayı kaybederse,istikameti kim gösterecek? Makalede yazılanlar birer ikaz,ihtar ve işaret levhalarıdır. İstikameti gösteriyorlar. Nazara alınır veya alınmaz önemli değil,Önemli olan bu meselelerin doğru zaman ve zeminde ifade edilmeleridir.Aynı zaman bu yazılanlar tarihi birer belge olarak mazi defterine kayıt ediliyor,tarihin vicdanına havale ediliyorlar. Tebrikler sevgili yazar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı