"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müflis Suriye politikası

M. Latif SALİHOĞLU
21 Temmuz 2015, Salı 11:00
Ey âlem-i İslâmî! İslâmiyet, selm ve müsâlemettir; dahilde nizâ ve husûmet istemez. ​Lemâat; B. Said Nursî

Türkiye’nin kritik bilumum iç ve dış politikası bir tek adamın iki dudağı arasından çıkacak sözlere endeksli hale gelmişse, o politikanın iflâsı kaçınılmaz olur.

Şimdilerde, ne yazık ki bu kaçınılmaz iflâs halini yaşıyoruz.

Aha şurada gayet açık ve net bir  iddiada bulunuyoruz: Yâ AKP ciddiyetsiz Çözüm Süreci ve tutarsız Suriye politikasını değiştirmek zorunda kalacak, ya da Türkiye AKP ve Erdoğan’dan kurtulmanın bir formülünü bularak yoluna öyle devam edecek. 

Aksi halde, kaostan kaosa sürüklenmekten başka önümüzde bir seçenek kalmayacak.

Zira, tekadamcılığın hükmettiği eski zamanda değiliz. Sultanlık, padişahlık sistemiyle idare edilmiyoruz. Kezâ, dünyada reis/lider odaklı satranç oyunları oynanmıyor.

Artık, her türlü siyasî, sosyal ve bilhassa diplomatik projelerin ortak fikir ve akıl yoluyla, meşveret ve şura ile gayet profesyonelce üretilip devreye sokulduğu gayet dehşetli bir zamanda yaşıyoruz.

Ama gelin görün ki, fâciaların böyle dalgalar halinde sökün edip üzerimize geldiği bir zamanda, biz tutmuş müflis tekadam siyasetine kendimizi kaptırmış, “sonuna kader reis” hülyâsının zebûnu olmuşuz.

Acaba ne beklenir, böylesi bir ucûbeden?

* * *

Burada yazdıklarımızdan dolayı, hemen peşinen bizi tarafgirlikle suçlayanlar olabilir. Siyasî taassupla hareket ettiğimizi düşünenler çıkabilir. “Zaten ne yaparsa yapsınlar siz Erdoğan’a ve AKP’ye karşısınız; sırf bu sebeple eleştiriyorsunuz” diyenler de pekâlâ olabilir. 

Madem öyle, o halde biz de iddialarımızı hayalî veya havada bırakmamak adına, bazı müşahhas misâlleri sıralamaya çalışalım.

Şimdi hafızamızı biraz olsun tazeleyip elimizi vicdanımıza koyarak aşağıdaki hususları tek tek düşünelim...

* * *

Bugünkü siyasî iktidarın lider ve kurmayları, sonradan “en kötü hal”e geldikleri Suriye politikaları için “sıfır sorunlu” tâbirini kullandılar mı, kullanmadılar mı?

Acaba, sıfır sorunla başlayıp her tarafı sorunlu hale gelen, yahut getirilen bir politik anlayışla nereye varılabilir? Böylesi çelişkili bir politika ile kim nereye varmış? Düşünmeye değmez mi?

* * *

Suriye lideri Esed ve ailesini “kardeşim” diyerek Türkiye’de ailecek ağırlayıp uğurlayan, bu kankiliğin üzerinden daha bir sene bile geçmeden onu en büyük düşman ilân edip Suriye’deki iç savaş ateşini var gücüyle körüklemeyi marifet sayan bir siyasî anlayışın “sorunlu, problemli” olmadığını kim iddia edebilir?

* * *

Suriye’deki totaliter rejimi “diktatör yönetim”i ile birlikte yıkmanın yegâne yolu silâh ve şiddet kullanmak mıdır? Demokrasiyi getirmenin olmazsa olmaz şartı iç savaş çıkarmak mıdır? Öve öve bitiremediğiniz Özgür Suriye Ordusu isimli ucubeye her türlü desteği vermek midir?

Hem, Türkiye’deki hukukî veya demokratik kazanımlar bu tarz metodlarla mı kazanıldı? 

Meselâ, tek parti zihniyeti böyle mi yıkıldı? Kemalist diktatörlüğe karşı böyle kan dökerek, silâh kullanılarak mı mücadele edildi? Şeyh Said tarzı içtihatlar bir fayda sağladı mı?

Üç-dört sene evvel “Esed diktatörü ile komşu olunmaz; onu yıkmadan olmaz” diyerek yola çıkmadınız mı?

Peki, bu tavrınızla şimdiye kadar ne kazandınız? Şimdi, karanlık odaklı terör örgütleriyle komşu hale gelmekten memnun musunuz?

Bütün bunları önceden göremeyen, okuyamayan bir siyasî basiretsizlikle nereye varacağınızı zannediyorsunuz?

* * *

Risâle-i Nur’da dahilde silâh kullanmaya, şiddet metoduna tevessül etmeye hiç ruhsat var mı?

Üstad Bediüzzaman ve talebeleri hiç böyle “menfi hareket”lere en küçük bir meyil göstermişler midir?

Velev ki, karşısında bir zalim diktatör olsun, onun şerrini-zulmünü bertaraf etmek için, hiç “müsbet hareket” metodunun dışına çıkmışlar mıdır?

Bu meyanda, sizi haklı çıkaracak bir tek delil gösterebilir misiniz?

Şayet, çıkıp “Canım, biz Bediüzzaman’a göre hareket etmiyoruz. Risâle-i Nur’un hizmet metodu bizim için ölçü-kıstas teşkil etmiyor” diyorsanız, o halde, bu harikulâde eserleri niçin devlet tekeline, gûyâ himayesine almaya pür iştah gayret gösterdiniz?

Yoksa, bir batağa saplanan Çözüm Süreci gibi bu konuda da mı ciddi ve samimi değilsiniz?

Lütfen, artık kendinizi olduğu gibi gösteriniz. Hangi konuda ciddi, tutarlı, çelişkiye düşmez olduğunuzu bilelim de, sizi ona göre değerlendirelim. Zira, çelişkilerinizi, zikzaklarınızı sayıp dökmekten inanın bize de artık gına geldi.

NOT-1: Asıl taassup ve tarafgirlik şudur ki: Risâle-i Nur’da mükerreren beyan edilen “Dahilde nizâ, kargaşa, çatışma, menfi hareket olmaz” düstûrlarını bildiği ve buna inandığı halde, mevcut iktidarın bu kudsî düstûrlarla taban tabana zıtlık teşkil eden Suriye politikalarını savunmak, ona körü körüne arka çıkmaktır.

NOT-2: Bu iktidar sahiplerinin “Çelişkiler yumağı”nı abarttığımızı düşünenler, lütfen şu yazıyı da okusunlar: http://www.yeniasya.com.tr/m-latif-salihoglu/celiskiler-yumagi_346306

@salihoglulatif: Üç-dört senedir sınır bölgesinde yaşanan fâcialar zinciri, mevcut iktidarın uygulamış olduğu Suriye politikasının iflâsını bağırarak seslendiriyor.

Okunma Sayısı: 5368
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Adem

    21.7.2015 10:37:48

    Uygulanan politikaların artı ve eksilerini hesaba katacak irademi kaldı ülkemizde varsa yoksa reis ne derse o , Reis öyle karar vermişse onun sözünün üstüne söz olmaz hatta türiyenin anlı şanlı Nurcu ağabeyleri bile Reise biat etmiş durumda Reisin kazanması için Nurcu ağabeylerden biris hasta yatağından kalkıp Reisin işaret buyurduğu partiye oy vermeye koştu böylesi basiretlerin bağlandığı bir ortamda uygulanan politikaların faydalı mı zararlı mı olduğunu nerden anlayacaksın Cenab-i Allah herkese basiret ihsan etsin inşallah. Selamlar...

  • Mustafa BİTER

    21.7.2015 10:17:42

    Son yirmi yılda hele hele şu son on beş yılda hele hele şu son on yılda müflis olmayan hangi politikamız var ki ? Müflis olsa yine iyi bir başka gelen düzeltebilir ama artık kangren olmuş hatta kansere dönüşmüş vaziyetteler ki vücudu bir baştan bir başa habis hücreler şeklinde sarıyor...

  • Mustafa OKUTAN

    21.7.2015 09:39:01

    aziz ve degerli kardeşim herzemin zaman ve şart altında hakkı haykırmanız mehdinin askerlerine yakışan bir tavırdır allah sizden razı olsun hergün bu hassas zamanda tebliğ vazifesi anlamına gelen yorum ve yazılarınız ufkumuzu açmaktadır selam ve muhabbetlerımızle allaha emanet olun noktası ve virgulüne dahıl katılıyrum . . .

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı