Millî Mücadelenin kahraman kumandanlarından Miralay Re'fet Bey, Konya ve çevresinde vuku bulan “Bozkır İsyanı”nı bastırmak üzere 27 Eylül 1919’da Konya’ya intikal etti.
Bu vazifesini hakkıyla îfâ eden Re'fet Bey, bölge halkını Millî Kuvvetlerin safına çekmede önemli bir başarı elde etti.
Ne garip bir tecellidir ki, din-vatan-millet uğrunda daha birçok yararlılık gösteren aynı Re’fet Bey, 1924’ten sonra dışlanmaya başlandı ve 1926’daki hayali “İzmir Sûikastı” Mahkemesinde Karabekir, Orbay ve Cebesoy ile birlikte idam talebiyle yargılandı.
Şöhretli paşalar, mütevazı paşaları ezdi, yedi, bitirdi...
Şöhretli paşalardan M. Kemal, İ. İnönü ve F. Çakmak’ın asker ve komutan olarak Millî Mücadele saflarında bilfiil vazife başına geçmesi, 1920’den sonradır. Hatta, Anadolu içlerine doğru ilerleyen Yunan kuvvetlerine karşı fiilen harekete geçmeleri 1921’in başlarına denk geliyor.
Onlardan evvel harekete geçen ve bilfiil orduların başında iç ve dış düşmanlara karşı kahramanca mücadele eden mütevazı asker ve komutanlar ise şunlardır: Kâzım Karabekir, Ali Fuat (Cebesoy), Şahin Bey, Ethem Bey (Çerkes), Re’fet Bey (Bele), Cafer Tayyar, Rauf Orbay ve Mersinli Cemal Paşa’dır. (*)
Ayrıca, gönüllü milis teşkilâtları ile birlikte cansiperane çalışan Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe ve Sütçü İmam gibi hamiyetli şahsiyetleri de unutmamak lâzım.
1920’den öce...
Karabekir, Doğu Cephesinde Ermeni çetelerini püskürttü; onları tâ Ermenistan’a kadar sürerek, Gümrü’de de işi sağlama bağladı.
Ethem Bey, bir taraftan iç isyanları bastırdı, bir taraftan da İngiliz destekli Anzavur belâsını def’etti.
Ali Fuat Paşa, İç Andolu’da tahkim ettiği askerî birliklerle, tâ Sakarya Boğazına kadar olan bölgeyi İngiliz işgaline karşı koruma altına aldı.
Şahin Bey, ateş gücü yüksek işgalci kuvvetlerin güzergâhı olan Antep-Kilis yolunu dar eyledi.
Efeler diyarının Yörük Ali’si ile Demirci Mehmed’i ise Ege taraflarında istilâcıların korkulu rüyâsı oldular.
Ve Miralay Re’fet Bey
Anadolu coğrafyasında irade ve otorite boşluğunun had safhaya çıktığı Mütareke (Mondros Mütarekesi, 30 Ekim 1918) sonrasında, Anadolu'nun muhtelif bölgelerinde çeşit çeşit isyanlar çıktı, ayaklanmalar başgösterdi.
Bunların en önemlilerinden biri de, Konya ve çevresinde vuku bulan Bozkır İsyanıdır.
27 Eylül 1919’da başlayan Birinci Bozkır Ayaklanması 4 Ekim'e kadar devam ederken, 20 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında ise ikinci bir isyan hadisesi patlak verdi.
İsyan edenlerin başında Bozkırlı Zeynelabidin isimli bir adam vardı. Bu şahsın, İstanbul hükûmetinin tayin etmiş olduğu Konya Valisi Cemal Bey’den de cesaret aldığı anlaşılıyordu.
Hadisenin tehlike arz etmesi üzerine, Erzurum ve Sivas Kongre’lerinin tesbit etmiş olduğu Heyet-i Temsiliye, Millî Mücadele’nin kahraman kumandanlarından Miralay Re'fet Beyi Konya'ya, hadise mahalline gönderdi.
Re'fet Bey’in Konya'daki ilk işi, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetini teşkil etmek idi. Bu vazifesini hakkıyla yerine getiren Re'fet Bey, Konya halkını Millî Kuvvetleri’n yanına çekmede büyük ölçüde başarı sağladı.
İsyan tehlikesi de, bu sayede gitgide hafifledi ve bir müddet sonra bertaraf olmaya başladı.
.........................................
(*) Ethem Bey gibi bir millî kahramanı ihtirasla ve ittire ittire harcayan şöhretli şahıslar, Karabekir, Orbay, Cebesoy ve Re'fet Bey’in de içinde (hatta başında) bulunduğu Kuvâ-yı Millîye Orduları’na kumandanlık yapmış diğer bütün kahramanları (TCF kurucuları), özellikle 1924'ten itibaren yine aynı ihtiraslarla harcamaya ve devre dışı etmeye çalıştılar ve bunda büyük ölçüde başarılı da oldular.
@salihoglulatif: EVVELÂ: Her türlü terör, saldırı, isyan, kalkışma, cuntacılık ve darbe teşebbüsüne karşı tereddütsüz devletin yanında olduğumuz gibi; SÂNİYEN: Devlet kuvvetinin iç hesap ve siyasî menfaat için kullanılmasına da karşıyız.