"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kürtlere başka düşman gerekmez

M. Latif SALİHOĞLU
23 Temmuz 2015, Perşembe
Kürtler, temel insanî hak ve hürriyetlerini kuvvet-şiddet metoduyla asla elde edemezler.

Bu ilkel ve çağ dışı metodun zararı en çok kendilerine dokunur. Çünkü: 

Birbiriyle kavga etmeye;

Yek-diğerinin kuvvetini kırmaya;

Dahilî ihtilâfı körüklemeye;

Yıllar yılı kan dâvâsı gütmeye;

Küçük bir çatışmayı büyütmeye;

Bölünüp parçalanmaya;

Karşı tarafı kuvvet ile sindirmeye;

Ve nihayet, küresel oyuncuların tuzağına düşüp kendi aralarında ölümüne kutuplaşmaya, kamplara ayrılmaya, huy ve mizaçları (psiko-sosyal yapıları) itibariyle son derece müsaittirler. Hem, bu tesbit veya teşhis yeni değil. Bundan 450 sene evvel yapılan bir araştırmanın sonucu da aynı noktaya parmak basıyor.

Meselâ: Şeyhülislâm, tarihçi, kadı ve aynı zamanda müderris bir şahsiyet olan Hoca Saadeddin Efendi, (1536-99) Kürtler arasında yapmış oldu gözlem ve tesbitlerini “Tâcüttevârih” isimli eserinde şu sözlerle tarihe not düşüyor: “Allah’ın birliğini, Hz. Muhammed’in (asm) hak resûl olduğunu ifade eden ‘Kelime-i Şehadet’ten başka, onları birbirine bağlayan sağlam bir bağ yoktur.” (Türk-Kürt Kardeşliği, s. 115)

Aynı hakikati hem teyid eden, hem de günümüzde yol gösterici mahiyette olan Üstad Bediüzzaman’ın bir kısım ifadeleri aşağıdaki gibidir. (Tarih: 1908-12. Kaynak: Makalât, Münâzarât, D. H. Örfî)

Yâ ma’şere’l-Ekrâd! 

« İttifakta kuvvet, ittihadda hayat, uhuvvette saadet, hükûmette selâmet var. İttihadın habl-ı metinini sağlam tutun. Tâ ki, sizi belâdan kurtarsın.

« Bu keşmekeş ve ihtilâf-ı dâhilî, bizi perişan ediyor; kuvvetimizi kaybettiriyor; bizi terbiyeye müstehak kılıyor.

« Ey umum Ekrâd! Zaman size sille vurmakla o ihtilâf ve keşmekeşi atacaktır. Namusunuzu isterseniz, tokat yemeden atınız.

« Meşrûtiyet, hakimiyet-i millettir. Yani, mebûsân hâkimiyetidir. Hükûmet, hadim ve hizmetkârdır. Öyle ise, kendinîzden teşekki edinîz. Her kabahati hükûmet ve Türklere atmakla çok aldanırsınız. ...Eğer siz insan olsanız, hükûmet ve İstanbul ve Türkler nasıl olsalar olsunlar, size fenalıkları dokunmaz; fakat iyilikleri gelir.

« Meşrûtiyet ve Kànun-i Esasî işittiğiniz mesele ise, adâlet ve meşveret-i şer’iyeden ibarettir. Hüsn-i telâkki ediniz. Muhafazasına çalışınız. Zira, saadetimiz meşrûtiyettedir. Ve, istibdattan herkesten ziyade biz zarardîdeyiz.

« Emin olunuz, biz Kürtler başkalara benzemiyoruz. Yakînen biliyoruz ki: İçtimaî hayatımız, Türklerin hayat ve saadetinden neş'et eder.

Muhtelif Risâlelerde, bunlar gibi daha başka tesbit ve tavsiyeler de var.

İçerde-dışarda çatışan Kürtler

Yüzde yüz kat’iyetinde bildiğim, bir kısmına yakînen şahit olduğum çarpıcı bir tabloyu burada dikkat nazarlarına sunmak istiyorum.

Sosyal yapısı ekseriyetle aşiretlere, kabilelere dayanan bilhassa Doğu Bölgelerindeki Kürtler arasında yer yer elli yılı aşan, hatta asırlık denebilecek ölümcül ihtilâflar ve zincirleme kan dâvâsına dönüşen kronikleşmiş düşmanlıklar var. 

Siyasî ve ideolojik cereyanların bir derece kırmış olduğu bu müzmin hastalık, yine de varlığını ve etkisini hissettirmeye devam ediyor.

* * *

1844-1938 yılları arasında Türk(iye) hükümetlerine karşı vuku bulan kıyam, isyan, yahut başkaldırı mahiyetini taşıyan Bedihanî, Şeyh Ubeydullah, Şeyh Selim, Şeyh Mahmud Berzenci, Koçgiri, Şeyh Said, Ağrı, Dersim ve benzeri hadiselere, Kürtlerin tamamı, yahut ekseriyeti iştirak etmiş değil. Kezâ, yaşanan bu trajedilerin hiçbirinde, aralarında birlik-bütünlük ruhu dahi sağlanabilmiş değil.

* * *

1980’den evvel yirmi parçalı “Devrimci Kürtler” ile “Kürt Aşiretleri” karşı karşıya geldi, yahut getirildi.

1980’den sonra ise, özellikle ideolojik grupların birleştiği PKK’ya karşı, yine aşiret orijinli koruculuk sistemi devreye sokuldu. Bunun yer yer zayıf ve yetersiz kaldığı görülünce de—derin devlet tarafından—dinî hissiyatı galeyanda olan “Hizbullahçı” potansiyeli, bir takviye kuvveti olarak kullanılması cihetine gidildi.

Böylelikle, bir “fâili meçhûl cinayetler” furyası başlatılmış oldu.

İşte, bütün bu cinayetlerin plâncısı ve organizatörü “derin devlet” olmasına rağmen, kirli kanda kullanılan tetikçilerin yüzde doksanı yine Kürt kökenli maşalardan ibaret idi.

Bu şu demektir: Türkiye’deki Kemalist patentli derin devlet, istediği, bahane bulduğu, yahut mecburiyet hissettiği zaman, sizi rahatlıkla çatıştırır, birbirine vurdurur ve kuvvetinizi darmadağın ederek bünyenizi perişan eder.

Benzer taktikleri, hiç şüphesiz Baasçı Arap kafası, yahut İran menşeli Acem siyaseti de uygulayabilir.

Son olarak şu kat’î bilgiyi paylaşalım: Halen Suriye ve Irak topraklarında yaşanan dinî, etnik, yahut mezhebî çatışmalara on binlerce Kürt genci sevk ediliyor. Bunların bir kısmı IŞİD, bir kısmı ise PYD saflarında yine birbiriyle çatışıp, yek-diğerinin kanını döküyor.

İçimizi sızlatan, yüreğimizi kan ağlattıran can alıcı nokta ise, henüz 14-15 yaşlarındaki gençlerin de bir şekilde kandırılarak götürülüp oradaki ateş hattına sevk edilmeleridir.

Ey Kürt kardeşler! Lütfen, aklınızı başınıza devşirin ve bu yakıcı, faydasız ateşlerden uzak durmaya çalışın. Kan ve şiddet yolu, sizi asla felâha götürmez; tam aksine, sizi yine sizinle daha feci düşmanlar haline getirir ve de getiriyor.

Dolayısıyla, size sizden daha fazla zarar veren, size sizden daha çok düşmanlık eden bir unsur yoktur ve olamaz. Yeter artık! Lütfen, dönün artık bu kısır döngüden. Üstad Bediüzzaman’ın derslerine, sözlerine kulak verin ki, kâmil mânada rahata, huzura, saadete eresiniz.

Allah, “müsbet hareket” dairesinde gideceğiniz yolu aydınlık, bahtınızı açık eylesin.

TAZİYE: Fıtratı müheyyiç, iyi bir hatip, fevkalâde hassasiyetleri ve kendine has meziyetleri olan meslektaşımız, dâvâ arkadaşımız, aziz Ağabeyimiz Halil Uslu’ya Cenâb-ı Hak’tan rahmet ve mağfiret diler, yakınlarına sabır, aile efradına taziyetlerimi sunarım. (MLS)

Okunma Sayısı: 4601
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Karayel

    23.7.2015 22:55:07

    Tevhid ve Nübüvvete bagli saglam urgan ile hem Türk hem Kürt Islam'a bagli. Türk de tehlikede Allah'a kulluktan uzaklastirilip pespaye siyasal islamcilarin eliyle Ingilizin Israilin Kemalizmin usagi, kulu, kölesi ediliyor... Siyasal Islamcilar 3 günlük dünya hayati icin dinlerini satmis durumdalar. Tüh onlarin serefsiz suratlarina ve Islami lekeleyen seytanî nefislerine.

  • Aşkın

    23.7.2015 02:39:06

    Durma deccalizm durma kibrini artır/ İslam milletinin üzerine hakaret yağdır/uyuyan bir kavme bu zillet azdır/Vur eski kölesi utandır onu/bırakma uyusun uyandır onu/zorlaki İttihat öğrensin/bu vatanın hazinesi kürtlerin elinde/fakat anahtarı senin elinde /kalmış ağalık devriyle kendi ilinde / vur eski kölesi uyandır onu /bırakma uyusun uyandır onu.(Kötü ve fani bir adamın güzel bir şiirinden çeviri)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı