Yakın tarihe damgasını vurmuş iki zıt şahsiyetin—yılı farklı olmak beraber—ölüm günleri aynı: 10 Ocak
Bunlardan birincisi Şükrü Kaya, diğeri ise Ali Fuat Paşadır.
Önce, bir özet bilgi sunalım...
Şükrü Kaya: 10 Ocak 1959’da öldü. M. Kemal’in değişmez Dahiliye Vekili (11 sene: 1927-38) idi. Ayrıca, 1935-39 yıllarında CHP Genel Sekreterliğinin ve daha mühim bir yönü de Mason Cemiyetinin büyük üstadlarından biri olması. Tarihçi Mustafa Armağan, geçenlerde onun hakkındaki masonluk belgesini yayınladı. Biz de iktibas ettik: (https://twitter.com/salihoglulatif/status/816954664914710528)
Ali Fuat (Cebesoy) Paşa: 10 Ocak 1968’da vefat etti. M. Kemal’in yakın meslek ve mücadele arkadaşı idi. Kuva-yı Milliye Komutanı da oldu. Sonradan adım adım dışlandı ve mağdur edildi. Karabekir’in safında siyasete atıldı. Ne var ki, Kemalistlerin elinden, Karabekir gibi onun da hayatı azaba dönüştü. Ona Demokrat Parti zamanında yeniden sahip çıkıldı. 27 Mayıs Darbesinden o da nasibini aldı.
Şimdi, bu iki şahsiyeti biraz daha yakından tanımaya çalışalım.
Mustafa Armağan’ın yayınladığı Şükrü Kaya’nın mason olduğuna dair belge.
Dine düşman bir mason
Tam bir “mason üstadı” olduğu halde, daha çok İçişleri Bakanı olarak şöhret kazanan Şükrü Kaya, 1883'te İstanköy'de doğdu. (Burası, halen Yunanistan'a bağlı bir ada.)
İlk ve orta tahsilinin ardından, İstanbul'a gelerek Galatasaray Sultanisine girdi. Ayrıca, 1908'de Hukuk Mektebini bitirdi. Hukuk tahsilini ikmâl için Paris'e gitti.
İstanbul'a dönünce Hariciye Nezaretinde kâtipliğe başladı. Mülkiye müfettişi oldu. Aşâir ve Muhâcirîn (aşiretler ve göçmenler) Genel Müdürü oldu. Mülkiye Müfettişi olarak Anadolu'da ve Irak'ta bulundu. Bilâhare İzmir'e gitti.
Mondros Mütarekesinden sonra (Ekim 1918) İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine girdi. Bu yüzden tutuklanarak İstanbul'daki Bekirağa Bölüğüne gönderildi.
İstanbul'un işgalinden sonra Malta'ya sürüldü. Malta'dan kaçarak Avrupa'ya gitti. Bir süre İtalya ve Almanya'da kaldıktan sonra Anadolu'ya geldi ve Milli Mücadeleye katıldı. I. Lozan’da da bulundu.
1923'te İzmir Belediye Başkanlığına getirildi, ardından Menteşe milletvekili olarak Meclis'e girdi. 1924'ten itibaren bazı bakanlık görevlerinde bulunduktan sonra, 1927'de kurulan 4. İsmet Paşa Hükümetinde İçişleri Bakanı oldu.
İşte, bu tarihten M. Kemal'in ölümüne kadar (1938) da aynı bakanlık görevinde bulundu.
Esasen, "Bulunduğu makama sığmayan adam" olarak da nâm yapan Şükrü Kaya'nın en büyük icraatı da, bu yıllarda (1927-1938) oldu. 11 yıllık Dahiliye Nazırlığı esnasında, bilhassa âlimlere ve dindar insanlara âdeta kan kusturdu.
Meselâ, Bediüzzaman Hazretleri ve talebelerinin yedi-sekiz yıl boyunca Barla’da gördükleri eziyet, 1934'teki Isparta Hadisesi (baskın ve soruşturma), 1935'te işkenceli Eskişehir Mahkemesi, 1936'da başlayan Kastamonu sürgünü, Şükrü Kaya'nın bakanlığı döneminde yaşandı.
* * *
Dahiliye Bakanlığı görevi zamanında masonlarla da içli dışlı olan Şükrü Kaya, 1935'te bu teşkilâtın kapatılması vesilesiyle hükümet adına yaptığı resmî açıklamada "Türk Masonları kendi ideallerinin hükümetin esas programına dahil olduğunu görerek, kendi teşkilâtlarını kendileri fesh etmişlerdir. Hükümetin bu iş üzerinde hiçbir teşebbüsü ve alâkası yoktur" diyerek, aslında nasıl bir misyonu üstlenmiş olduğunu gösteriyordu.
Bir sonraki yazı: Ali Fuat Paşa